Washington’da ‘Gizli Belge’ Neden Gizli Kalmıyor?

Snowden sonrası dijital erişimle ilgili alınan tedbirlere rağmen bu kadar hassas belgenin ortalığa saçılması, gizlilik tasniflendirmesi sisteminde reform çağrılarını tekrar gündeme getirecektir.

Devamı
Washington da Gizli Belge Neden Gizli Kalmıyor
F-35 Süreci Türkiye yi Kendi Muharip Uçak Projelerine Daha Kararlı

F-35 Süreci Türkiye’yi Kendi Muharip Uçak Projelerine Daha Kararlı Bir Şekilde Yöneltecek

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Pentagon’un F-35 kararının ardından Türkiye’nin izleyeceği yollar hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

ABD'nin Suriye'den asker çekmesine yönelik kararın ardından Suriye'de yeni bir denklem ortaya çıkması kaçınılmaz. Bu denklem henüz oluşmadı, başta Türkiye olmak üzere Rusya ve İran'ın tavırları Suriye krizinin yakın dönemde nasıl şekilleneceğini belirleyecek.

Trump’un çekilme kararını bir “zafer” gibi görmek yapılabilecek en büyük hatalardan biri olur. Öncelikle Trump’ın çekilme kararının ciddiyeti netliğe kavuşmalı. Bu süreçte Türkiye’nin aşırı angajmana girmeden ve gücünü çok fazla yaymadan hareket etmesi en doğru yaklaşım olur. Türkiye için asıl tehdit YPG ve PKK. Bunun dışında kalanlar Türkiye için ikincil derecede önemli.

Trump yönetiminin Türkiye'yi tekrar kendi yanında Ortadoğu denklemine dahil etmesi kolay ulaşılabilecek bir hedef değildir. Türkiye'yi de hedef alan İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'dan oluşan ittifak başta Yemen'de olmak üzere Irak ve Lübnan'da başarısız olmuştur.

Kararın uygulanacağına dair güçlü emareler var: Birincisi kararın askeri bir emir olarak hızlı bir şekilde sahadaki komutanlara iletilmiş olması. İkincisi Savunma Bakanı Mattis'in emekliye ayrılacağının duyurulması ve üçüncüsü de Trump'ın geri adım atması durumunda iktidar mücadelesi yürüttüğü aktörlere karşı elinin zayıflayacak olması ABD'nin askerlerini çekeceğine dair güçlü işaretler olarak okunabilir.

Bu Zafer Senin Türkiye!

Trump Centcom'un akıl dışı ve saplantılı tavrının sürdürülemeyeceğini gördü.

Devamı
Bu Zafer Senin Türkiye
Suriye de Amerikan Pendulumu ve PYD nin Tükenişi

Suriye’de Amerikan Pendulumu ve PYD’nin Tükenişi

Bu tablo ABD'nin Suriye'de nasıl zikzak çizdiğini ve ölçek küçülttüğünü gözler önüne seriyor. Rejim değişimi, DEAŞ'a karşı savaş ve şimdi de tamamen çekilme. İlk iki stratejisi Türkiye'ye maliyet üretmişti. Türkiye büyük mücadeleler vererek, diplomatik ve askeri seçenekleri aynı anda devreye sokarak riskleri önemli ölçüde bertaraf etti.

Devamı

Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından ABD, Suriye'den askerlerini çekeceğini açıkladı. Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yapmayı planladığı operasyon öncesi, ABD'nin Suriye'den çekilme kararı almasında Türkiye'nin operasyonunun etkisi nedir? Ortadoğu'da güç dengesi nasıl şekillenecek? SETA araştırmacısı Hüseyin Alptekin değerlendirdi.

ABD, çekilmenin oluşturacağı boşluğu ancak Fırat'ın doğusunda Türkiye ile işbirliği yaparak dengeleyebilir. Bu sebeple Trump, Başkan Erdoğan'ın önerilerine kulak vermeli.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt Trump ve Pentagon’un Suriye’den çekilme konusunda yaptığı açıklamalar hakkında değerlendirmede bulundu.

Yarınki Erdoğan- Putin- Ruhani üçlü zirvesi Suriye gündeminin hayli yoğun olduğu günlere rastladı.

Zaman içerisinde hem Amerikan askerlerine Irak'ta muharip misyon verilmesi hem de Suriye'de stratejinin Esad'ın hedef alınarak genişletilmesi kaçınılmaz hale gelebilir ancak Obama'nın bu adımları atmaktan uzak duracağı neredeyse kesin diyebiliriz.

Yeni dönemde ABD’nin Ortadoğu’da görünürlüğünün azalacağını öngörebiliriz. Obama yönetimi Ortadoğu’ya dışarıdan bir düzen empoze etme çabasının ABD’ye zarar getireceğinin farkında.

İsrail, bir süredir ‘dostlarını’ diplomatik yollardan zor durumda bırakmayı adet edindi. Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi’nin zatında Türkiye’yi küçük düşürme niyetiyle ortaya konulan mizansene benzer bir hakarete yakın zamanda ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden da maruz kaldı. Biden’in Arap-İsrail görüşmelerine yeni bir sayfa açmak için yaptığı İsrail seyahati sırasında İsrail, Doğu Kudüs’te 1600 yeni konuta izin verdiğini açıkladı. “Yerleşimlerin dondurulması” meselesinin ABD yönetiminin Arap-İsrail barış sürecindeki en büyük önceliği olduğu dikkate alındığında, bu açıklamanın Biden’in şahsında ABD yönetimindeki barış yanlılarına özellikle Obama’ya, karşı yapılan büyük bir diplomatik gaf olduğunu söylemek mümkün. Bu gaf, İsrail’in Washington Büyükelçisi Michael Oren’in sözleriyle iki ülke arasında “son 35 senenin en büyük krizinin” patlak vermesine neden oldu. Biden, Netanyahu ile yiyeceği akşam yemeğine geç katıldı, basın toplantısında yerleşim kararını Ortadoğu barışına engel olarak gördüğünü söyledi, ABD Dışişleri Bakanlığı kınama mesajı yayınladı, Hillary Clinton Netanyahu ile sert bir telefon görüşmesi yaptı, Obama’nın Başmüşaviri David Axelrod yeni yerleşimleri ABD’ye yapılan bir hakaret olarak gördüğünü açıkladı, Clinton’in AIPAC toplantısındaki konuşmasında İsrail’in yerleşimler politikasını eleştiren kısımlar yer aldı...

ABD siyasi sistemini biraz yakından tanıyanlar, Brookings Enstitü’nin Obama’nın gölge yönetimi olduğu tezinin çok da abartılı olmadığını takdir edeceklerdir. ABD’nin 44. başkanı olarak göreve başlayan Barack Hüseyin Obama’nın, Beyaz Saray ekibini ve kabinesini kurarken kullandığı insan havuzlarının biri eğer kendi seçim bölgesi Chicago’nun yerli siyasetçileri ise diğeri de Washington’un en eski, en zengin ve en itibarlı düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’dür. Bunda hiç de şaşılacak bir durum yok aslında.