Anayasayla Taçlanan Tunus Devrimi

Arap devrimlerinin fitilini ateşleyen yaseminler ülkesi Tunus, geride bıraktığı üç yılın sonunda bugün geldiği konum itibariyle de umut aşılamaktadır. Arap ülkeleri içinde geniş katılımlı bir demokrasi tecrübesini yaşama arzusunu ortaya koyan ilk ülke olma özelliğini taşıması bu umudu haklı çıkarmaktadır.

Devamı
Anayasayla Taçlanan Tunus Devrimi
Kim Cumhurbaşkanı Olamaz

Kim Cumhurbaşkanı Olamaz?

2007'de cumhurbaşkanı seçtirmemek için kriz çıkaranlar, bugün kendilerinin müsebbibi olduğu yeni cumhurbaşkanı seçim sisteminde aday gösteremez hale geldiler.

Devamı

Eğer bugün otoriterlik üzerinden bir siyasal rejim tartışması yapacaksak önce son 10 yılda gerçekleştirilen demokratik kazanımları masaya koyarak, bu tartışmaya başlamamız gerekir.

CHP ve MHP, cumhurbaşkanlığı seçim propagandalarında yeni bir işbölümüne yönelecek gibi görünüyor. Ana strateji Erdoğan ve AK Parti karşıtlığına dayalı kutuplaştırıcı dili İhsanoğlu'nun adaylığı ile yeni bir evreye taşımak.

SETA'dan Taha Özhan, AK Parti'nin cumhurbaşkanı adayının 2014 seçimlerine uygun bir aday olacağına, ancak muhalefetin çatı adayının siyasi gündemi yedi yıl öncesinden takip ettiğine dikkat çekti.

On yıllık vesayetle mücadele sürecinde vesayetten yana tutum alan muhalefetin, vesayetçi sistemin öngördüğü cumhurbaşkanlığı modeline tutunması sürpriz değildir.

Üçüncü Cumhuriyet'e Doğru

Cumhurbaşkanlığı tartışması üzerinden, son on yıla anlam veren vesayet-demokrasi mücadelesinin yeni bir evresi yaşanıyor.

Devamı
Üçüncü Cumhuriyet'e Doğru
Cumhur-Başkanı Erdoğan'ın Dış Politika Çizgisi

‘Cumhur-Başkanı Erdoğan'ın Dış Politika Çizgisi

Başbakan Erdoğan döneminde, Türkiye'nin hem kendi bulunduğu bölge sorunlarıyla ilgilenen hem de dünya siyasal sisteminde birtakım değişiklikler talep eden bir ülke olarak öne çıktığı söylenebilir.

Devamı

Muhalefet, başvuracağı birçok taktiğe rağmen Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilmesini engelleyemeyeceğini de öngörüyor. Bu nedenle, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığını kabullenerek seçim sonrası gündemi esir almaya yönelik birçok başlık açılıyor, bu başlıklar üzerinden tartışmalar yapılıyor.

Son bir yıllık süreçte ise cari açık, dış borçlar, faizler ve enflasyon gibi parametreler üzerinden küresel imajı yıpratılmaya çalışılan Türkiye ekonomisinin soğukkanlı ve etkili yönetimi noktasında bir tazelenme ihtiyacı göze çarpıyor.

Başkanlık sistemi parlamenter sistem ile karşılaştırıldığında başkanlık sisteminde çok daha keskin bir güçler ayrılığı düzeni ve liderden bağımsız bir siyasi parti yapısı vardır.

Türkiye'de parlamenter sistem fikirlere değil çıkarlara odaklanan kırılgan yapısı nedeniyle otorite sorunlarına yol açıyor. Başkanlık sistemi siyasi tarafların olgunlaşarak ortak iyiye yönelmelerini, yönetimin istikrarlı ve etkin hale gelmesini sağlayabilir

Başkanlık sisteminin ayrıntılarını değerlendiren SETA Siyaset Araştırmacısı Ali Aslan, “Başkanlık sisteminin hem güçlü yürütmeyle istikrarın sağlanmasına hem de demokratik siyaseti güçlendirerek siyasetin normalleşmesine hizmet etme potansiyeli var.” yorumunda bulundu.

Muktedir olmak için başkanlığa en az ihtiyacı olacak siyasetçi Erdoğan'dır. Asıl soru "nasıl bir başkanlık sistemi?" olmalıdır.

Başkanlık sisteminin 'otoriter' bir yönetimi ortaya çıkaracağını söylemek, en basitinden başkanın yüzde ellinin üzerinde oy alarak seçileceğini bile dikkate almamak demektir.

Başkanlık sisteminin Türkiye örneğine nasıl uygulanacağını yorumlayan Burhanettin Duran, sistemin Türkiye'ye has bir takım özelliklerin olması, Türkiye siyasal sisteminin sorunlarını çözmesi ve Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap vermesi gerektiğine dikkat çekti.

Ali Aslan, Türkiye örneğinde parlamenter sistemin halkın iradesini yansıtmaktan ziyade sınırlandırmaya, kontrol altına almaya, engellemeye yönelik bir şekilde düzenlendiğine dikkat çekti.

Türkiye modeli başkanlık demokrasimizi konsolide edecek bir perspektifle düşünülmeli. Sadece yürütme etkinliği üzerinden değil aynı zamanda hukukun üstünlüğü, Meclis'in önemi ve güçler ayrılığı prensipleri üzerinden konuşulmalı.

Mevcut siyasal sistemin yaşadığı tıkanıklar ve sorunlara dikkat çeken Burhanettin Duran, başkanlık sisteminin güçler ayrılığı açısından daha iyi bir sistem olarak öne çıktığını belirtti.

Türkiye'de siyasal sistem tartışmaları gündeme geldiği dönemlerde, konunun siyasal alanda ve akademik çevrelerde tartışılması genellikle tartışmayı başlatan aktörler üzerinden yürütüldüğünden, başkanlık ve parlamenter sistemle ilgili kalıplaşmış yargılar oluşmuştur.

1960 darbesinden sonra parlamento daha çok halkın seçtiği zayıf yürütme organının bürokratik oligarşi tarafından kontrolüne hizmet etti.