Enflasyondaki Düşüş Faizleri İndirmesi için Merkez Bankasına Fırsat Sağlıyor

SETA Ekonomi Araştırmacısı Mevlüt Tatlıyer, açıklanan enflasyon rakamları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Enflasyondaki Düşüş Faizleri İndirmesi için Merkez Bankasına Fırsat Sağlıyor
Kredilere Büyüme Ayarı Geldi

Kredilere Büyüme Ayarı Geldi

Merkez Bankası'nın zorunlu karşılık oranlarına ilişkin politika değişikliği bankaların kredi alanlarını belirleyecek. Bundan sonra bankalar kaynakları daha çok üretime ve yatırıma aktaracak. Stratejik sektörlerin önü açılmış olacak.

Devamı

Tüm sektörler fedakârlık ederken faiz sektörü büyümemeli. Aksi taktirde son zamanlarda inşa etmeye çalıştığımız ekonomide başa döneriz.

Türkiye’nin Kovid-19 nedeniyle ortaya çıkan fırsatlardan yararlanması turizm sektöründe yenilikleri beraberinde getirecektir. Değişen alışkanlıklara bağlı olarak reforme edilecek turizm sektörü, sağlığı temel alan bir perspektifle gelişecektir.

Ekonomide kamunun attığı adımlara reel sektör ve tüketicilerin reaksiyonu önemli. Sağlık konusunda da rehavete kapılmazsak 2021’de küresel ekonominin öne çıkan ülkelerinden biri oluruz

Mali destekler ve aşılanma ile ekonomik aktivitenin normalleşmeye başlaması istihdam artışını beraberinde getirdi. Ancak, işsizlik halen salgın öncesi seviyelerin üzerinde. İstihdam kayıplarının bu yıl tamamen telafi edilmesi mümkün görünmüyor

Sanayi Hız Kesmiyor

Türkiye, salgın döneminde sanayi üretimi ve ihracatta ortalamanın oldukça üzerinde bir performans gösterdi. Bu sayede ekonomik büyüme açısından birçok G20 ülkesinden pozitif ayrışıyoruz

Devamı
Sanayi Hız Kesmiyor
Enflasyonun Yapısal Tarafı

Enflasyonun Yapısal Tarafı

Enflasyona sadece parasal bir mesele olarak bakmanın, hedefi tutturmada başarı sağlamadığını son 10 yılda defalarca gördük. İklim değişikliği, enflasyon için tehdit oluştururken, kuraklık gıda enflasyonunu küresel ölçekte artırıyor

Devamı

Ekonomi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21.7 büyüdü. Kademeli normalleşme ile birlikte hizmetler sektörü canlandı. İhracat rakamları oldukça iyi seyrediyor. Sanayi cephesinde de öncü göstergeler olumlu. 2021 sonunda % 8-9 yakalanır

Başkan Kavcıoğlu’nun Merkez Bankası’nın odağına çekirdek enflasyonu koyduğunu açıklaması çok da şaşırtıcı değil. Ancak manşet ile çekirdek arasındaki makas çok açılırsa, TCMB’nin buna nasıl reaksiyon göstereceğine dair ipuçları verilmeli

Merkez Bankası, faiz indirimiyle sürpriz yaptı. Ekonomik büyüme halihazırda oldukça güçlü ve dengeli bir seyir izlediği için kanaatimce bu faiz indiriminin ticari krediler ve ekonomik aktivite üzerinde ancak sınırlı bir pozitif etkisi olabilir

Küresel salgın Kovid-19’la yaşanan arz sıkıntıları, üretim yapmayı hem zorlaştırdı hem de maliyetli hale getirdi. Hal böyle olunca küresel ölçekte enflasyon da tırmanışa geçti. Hatta stagflasyon riski dahi dillendiriliyor

Dünya rotasını yeşil ekonomik dönüşüme çevirdi. Türkiye de bu alanda güçlü adımlar atıyor. Yeşil taahhütlerin gerçekleşmesi için AB’nin yıllık 350 milyar Euro'luk kaynak ayırması gerekiyor

Türkiye'de şu an ihracata dayalı bir büyüme stratejisi benimseniyor. Yüksek kurlardan faydalanılarak, ihracat artırılmaya ve cari açık düşürülmeye; faizler düşürülerek yatırım ortamı teşvik edilmeye, iç talep canlandırılarak, büyüme yüksek tutulmaya çalışılıyor.

2008'in Küresel Finansal Krizi ve 2020'nin pandemi döneminden farklı olarak, 2022'nin bu yeni konjonktüründe, enflasyonist etki yaratmadan ekonomileri destekleme imkânı da kalmadı. Piyasa müdahaleleri sırasında, enflasyon ile büyüme arasında bir tercih arasında kalınmaktadır.

Türkiye'de beklentilerin hızla değişmesi, kurun ve enflasyonun yükselmesi, sadece iç faktörler kaynaklı da değil. Merkez bankalarının şahin duruşlarının öne çıktığı yeni bir dönemdeyiz. Enerji ve gıda başta olmak üzere emtia piyasalarındaki fiyat hareketleri ile birlikte, başta ABD olmak üzere, Avro Birliği ve İngiltere'deki faiz artışları da baskı oluşturuyor.

ABD doları, Avroya karşı da son 20 yılın en yüksek seviyesinde. Bu durum, şüphesiz, Anglo-Sakson dünyanın, Avrupa ile de para politikasında ayrışma trendinin bir başka kanıtı.

ABD ve AB başta olmak üzere birçok aktörü etkisi altına alan ekonomik resesyon istihdam piyasası üzerinde tehdit oluşturuyor. Enflasyon henüz kontrol altına alınamazken ekonomik büyümenin negatife dönmesi çift taraflı bir krize ülkeleri maruz bırakabilir.

Çoğunluğu Hindistan’ı çevreleyen düşük ve orta gelirli Güney Asya ülkeleri, bugün, yüksek borç yükleri, artan borçlanma maliyetleri, yüksek enflasyon oranları ve azalan rezerv sorunlarıyla baş etmek için yardım arayışında.

Uygulanan dış ticaret politikasının getirisi olarak dünyanın en büyük döviz rezervlerine sahip ülkesi olan Çin enerji arz güvenliği için çeşitlendirme yoluna gitmiştir.

Credit Suisse ve Deutsche Bank gibi büyük bankalar ile ilgili son dönem gelişmeleri, 2008 Eylül'ünün kara haftasındaki Lehman Brothers'ın batış tecrübesine benzetiliyor. Ancak, bu bankalar ile ilgili bugün konuşulan sorunlar, henüz Lehman'ın batışı sürecindeki gibi ağır bir gidişata işaret etmiyor. Dolayısıyla da örneğin henüz 2008 krizi gibi ciddi boyutta bir bankacılık krizi yok ortada, ancak süreç oraya doğru da gidebilir. Dikkatli hareket etmekte fayda var. İhtimali düşük ama olası maliyeti çok yüksek tail (kuyruk) risklere dikkat etmeli.