Kilis İçin NATO Devreye Girsin

Kilis şehri, nüfusundan daha fazla sayıda göçmene ev sahipliği yapıyor. Böylesi bir durumun sosyo-ekonomik sonuçları olmaması beklenemezdi.

Devamı
Kilis İçin NATO Devreye Girsin
İslam Dünyası Nasıl Kurtulur

İslam Dünyası Nasıl Kurtulur?

Müslümanlar arasında birlik ve kardeşlik hissiyatının ciddi bir erozyona uğradığı çok açık. Aynı dine inanmakla siyasi olarak işbirliği yapmanın veya ortak hareket etmeninin farklı şeyler olduğu fikri yaygınlaşmış.

Devamı

Canlı bomba, dünya çapında özellikle 80'ler itibariyle hareketlenen, 2000'lerde ise tırmanan bir terör türü…

İki büyük gücün ana stratejisi, kendileri havadan bombalarken karadan da Esed güçleri, Peşmerge, Şii milisler ve PYD DAİŞ'i çevreleyecek. Böylece DAİŞ'in bu saldırılar sonunda içe çökmesi beklenecek.

İran hem bölgede oluşan güç boşluğunu hem de muhtelif ülkelerdeki Şii unsurları kullanarak bir yayılmacılık stratejisi izledi. İran’ın Şii nüfus üzerinden yürüttüğü tehlikeli stratejinin trajik sonuçları bütün bölge insanlarını yakından ilgilendirmektedir.

Ortadoğu’da devam eden krizin temelinde bir mezhep görüntüsü bulunabilir ama temel neden bir iktidar boşluğundan kaynaklanmaktadır.

Langley'in Bravo'su

Bir CIA Başkanı veya Savunma Bakanı’nın her sabah mesaiye köpeği Bravo ile birlikte gelmesi, öğlen aralarında gezintilere çıkması, Ladin operasyonunu planlarken bile onunla ilgilenmesi... Bunlar kulağa garip geliyor, değil mi? CIA’in web sitesine Bravo’nun ölümü üzerine yayınlanan habere bakıldığında; bunun kurumsal imajın bir parçasını oluşturduğu görülüyor.

Devamı
Langley'in Bravo'su
Analiz İran-Suudi Arabistan Rekabetinin Bölgesel Yansımaları

Analiz: İran-Suudi Arabistan Rekabetinin Bölgesel Yansımaları

Neredeyse bu¨tu¨n Ortadoğu u¨lkelerinin Tahran ile Riyad arasındaki gu¨ç savaşının cephesine dönu¨ştu¨ğu¨ bir dönemde, bu çalışmada iki u¨lke arasındaki mu¨cadelenin farklı boyutları ve bölgesel yansımaları ele alınacaktır.

Devamı

Ankara, DAİŞ ile mücadelede yeni ve önemli adımlar atsa da hatta Başbakan Davutoğlu "DAİŞ'i topyekûn biz bitirebiliriz" tonunda bir söyleme geçmiş olsa da uluslararası medyada "DAİŞ'e destek" suçlaması hız kesmiyor.

İyi ki; S. Arabistan, Mısır, İran, Pakistan vb. var da, daha da düşmemişiz diye geçiyor insanın aklından. Hele de akla hayale gelmeyecek birçok ülkenin Türkiye'ye açık ara fark attığını görünce, bizdeki sorunun dinamiklerini anlamak icap ediyor.

Paris saldırıları sonrasında gösterilen kararlı tutum, Suriye iç savaşının bölgede yol açtığı insani trajedinin ortadan kaldırılması konusunda gösterilmemiştir ve bu trajediye uzun zaman seyirci kalınması Paris saldırılarını tetikleyen nedenlerden biri olmuştur.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte yeni yılın ilk günlerini Suudi Arabistan'da geçirdik.

İran'ın Sistan-Belucistan bölgesinde, Cundullah terör örgütünün 18 Ekim intihar saldırısı sonucunda, aralarında İran Devrim Muhafızları üst düzey komutanlarının da bulunduğu 40 kişi öldü. Örgütün beyin takımının Pakistan'da yerleşik olduğuna ve teröristlerin eylemlerini Pakistan'dan sızarak gerçekleştirdiğine dair bir inanış var. İran'da en üst seviyeden siyasiler saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu. İran-Pakistan gerilimi son yılların en üst düzeyine erişti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Haziran 2009 tarihinde Afganistan ve Pakistan’a dört günlük ziyareti ile Türkiye’nin Afganistan’da artan rolü tekrar gündeme gelmiştir. 2005 başından itibaren Türkiye-Afganistan arasındaki karşılıklı ziyaretlerin yoğunlaşması, iki ülke arasındaki temasları hızlandırmıştır.

ABD’nin yeni başkanı Barack Hüseyin Obama Kahire’de Kahire Üniversitesi ve El-Ezher ortak programı ile ABD’nin İslam dünyası ve Müslümanlarla ilişkilerinin kurulacağı zemini anlatan 55 dakikalık tarihi bir konuşma yaptı.

OLDUKÇA çalkantılı geçen sekiz yıllık George W. Bush döneminin ardından, Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısının açıldığını söylemek yanlış olmaz.

ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama’nın 1995’te, siyaset macerasına atılmadan yıllar önce yayımlanan Babam’dan Rüyalar: Bir Irk ve Miras Hikayesi kitabı, ‘Aslında çok farklı bir kitap yazmaya niyetlenmiştim’ cümlesiyle başlıyor

ABD siyasi sistemini biraz yakından tanıyanlar, Brookings Enstitü’nin Obama’nın gölge yönetimi olduğu tezinin çok da abartılı olmadığını takdir edeceklerdir. ABD’nin 44. başkanı olarak göreve başlayan Barack Hüseyin Obama’nın, Beyaz Saray ekibini ve kabinesini kurarken kullandığı insan havuzlarının biri eğer kendi seçim bölgesi Chicago’nun yerli siyasetçileri ise diğeri de Washington’un en eski, en zengin ve en itibarlı düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü’dür. Bunda hiç de şaşılacak bir durum yok aslında.

OBAMA ile yeni bir döneme giren ABD’nin önündeki en önemli sorunlardan biri, Güney Asya’daki gelişmeler, özellikle de Afganistan-Pakistan ve Hindistan arasındaki ilişkilerin yeni dönemde alacağı şekil. Ancak şurası açık ki bu gelişmeler bölgedeki diğer aktörlerden bağımsız bir şekilde ele alınamaz.