Kültürel Bağımsızlık Neden Önemli?

Bireyin özgürlüğü siyaset ve ekonomi alanında hareket eden farklı aktörler arasında kurulacak dengelerin bir sonucudur. Ne devlet ne de şirketler ya da sivil toplumun diğer kültürel unsurları özgürlüklerin tek başına garantisidir.

Devamı
Kültürel Bağımsızlık Neden Önemli
Yeter ki HDP Zarar Görmesin

Yeter ki HDP Zarar Görmesin!

Görüyoruz ki; CHP başta olmak üzere, tüm muhalif partiler, muhalif medya ve muhalif kadın dernekleri sırf ittifaka zarar gelmesin diye kadınların zarar görmesine tepki vermiyorlar!..

Devamı

Ne zaman PKK bir terör eylemi düzenleyip sivilleri hedef alsa kendini solcu, ilerici, aydınlanmacı olarak tanımlayan gazetecileri, siyasetçileri, STK temsilcilerini bir telaş sarar. PKK'nın asker, polis, jandarmayı şehit etmesini bir şekilde görmezden gelebilirler..

PKK terörünü görmezden geldiler. HDP-PKK ilişkisini yok saydılar. HDP ile kurulan ittifakı inkâr ettiler. Bugün de HDP'li bir vekile yönelik..

Bir nesilin hayatını karartan 28 Şubat darbesinin yirmi birinci yıldönümü.

28 Şubat 1997’de MGK “irtica” gündemi ile toplandı. MGK’nın asker kanadı 18 maddelik bir listeyi hükûmete dayattı. MGK Genel Sekreterliği “kararlar uygulanmazsa yaptırımlar gelir” açıklaması yaptı.

28 Şubatçılar Hesap Verecek!

28 Şubat darbesi bu yıl bir kez daha hatırlandı, hatırlanıyor.

Devamı
28 Şubatçılar Hesap Verecek
28 Şubat ın Uluslararası Ortakları Hiç Vazgeçmedi

“28 Şubat”ın Uluslararası Ortakları Hiç Vazgeçmedi

28 Şubat sürecinde Batılı hükûmetlerin ve medyanın açık bir şekilde darbeden yana tavır alarak demokrasinin katledilmesini kendi halklarına meşru göstermek için Türkiye’deki iktidarı karalayan politikalarını unutmamak gerek.

Devamı

GFP (Global Firepower) isimli kuruluş her yıl 50'den fazla faktörü göz önünde bulundurarak dünya ülkelerinin askeri kapasitelerini indeksliyor.

SETA Medya ve Toplum Araştırmaları Direktörü İsmail Çağlar 28 Şubat hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Bütün Avrupa’da etkisini artıran İslamofobik partiler ve siyasetçilerin söylemleri tüm Avrupa kurumlarını ve bu arada yargı organlarını da etkisi altına almaktadır.

TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Raporunu ve ele aldığı konuları Nimet Baş, Mithat Sancar ve Avni Özgürel SETA Hukuk ve İnsan Hakları Direktörü Yılmaz Ensaroğlu’nun moderatörlüğündeki panelde değerlendiriyorlar.

Özgürlük kavramını taşıdığı anlam açısından tekrar tanımlamak gerekiyor mu? Devletler neden suçtan azade bir dünya yaratmaya çalışıyor?

Moderniteye hususi bir tarihi tecrübe olarak baktığımızda pek çok temel özelliğinden bahsedebiliriz. Bu tecrübeyi oluşturan ekonomik ve siyasi şartlar, Batı medeniyetinin Greko-Romen ve Yahudi-Hıristiyan kökleri, Reformasyon sonrasında yaşanan gelişmeler, Avrupa sömürgeciliği ve yeni kıtaların keşfi, kapitalizmin ortaya çıkısı, ulus-devlet gibi unsurlar, herhangi bir modernite tartışmasının değinmek zorunda olduğu konulardır.Biz burada modernitenin iki kurucu unsuru olan özgürlük ve rasyonalite kavramları üzerinde duracağız. Bu iki unsur, moderniteyle ortaya çıkan yeni yaşam biçimlerinin de temelinde yer alır.

Başbakan Davutoğlu'nun AK Parti grup toplantısında çerçevesini açıkladığı "İç Güvenlik Paketi"nde önemli değişiklikler bulunuyor. Bu değişikliklerin içinde, gösterilere silahla ya da molotof kokteyliyle katılanlara yönelik yeni yaptırımlar, gözaltı sürelerinin yeniden düzenlenmesi ve Jandarma ve Sahil Güvenlik komutanlıklarının atama ve sicil yetkilerinin doğrudan İçişleri Bakanlığı'na bağlanması konuları tartışmaları da beraberinde getirdi. Bu tartışmaların içeriği, daha çok güvenlik sektörünün geçmiş dönemlerde sivil siyasal aktörlerinin denetimine tabi olmadığı dönemler hatırlatılarak oluşturulmakta.

Yeni yargı paketine duyulan ihtiyaca ilişkin değerlendirmelerde bulunan Burhanettin Duran, güvenlik ve özgürlük arasındaki dengenin gözetilmesi gerektiğini belirtti.

Kamu düzeninin sağlanması ve tüm bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması devletin temel görevidir. Ancak devletin bunu yaparken güvenlik ve özgürlük dengesini koruması ve özgürlükleri güvenliğe feda etmemesi gerekir.

Yusuf Özkır, ‘Kamu düzeni' kavramına atıfla güvenliğin olmadığı yerde özgürlüğün de olamayacağının altını çizdi.