Değişimi Doğru Okumak: Muhalefetin Yerel Seçim Stratejisi

Yeni yıla girerken muhalefetin üç aktörü, CHP, İYİ Parti ve DEM Parti'nin yerel seçim stratejileri de somutlaşmaya başladı. Özellikle partilerden gelen açıklamalar ve kamuoyuna yansıyan haberler, üç partinin hem son yerel seçimler hem de 2023 seçimlerinde uyguladıkları stratejileri değiştirme arayışında olduğunu gösteriyor.

Devamı
Değişimi Doğru Okumak Muhalefetin Yerel Seçim Stratejisi
Terörle Mücadeledeki Mutabakat Polemikle Geçiştirilemez

Terörle Mücadeledeki Mutabakat Polemikle Geçiştirilemez

TBMM Genel Kurulu bugün PKK terörü gündemi ile mesaisine yeniden başlıyor. Pençe-Kilit harekât bölgesinde 22 Aralık ve 12 Ocak'ta PKK intihar saldırılarında 21 askerimizin şehit olması çok yönlü bir tartışmayı beraberinde getirdi. Metina ve Zap bölgeleri Irak'tan gelen "terörü yerinde kurutma" amacı açısından önem taşıyor. Yine benzer şekilde Suriye'deki dört operasyon da cumartesi günü gerçekleştirilen güvenlik zirvesinin bildirisinde yer alan ifadeyle Türkiye'nin sınırlarında "teröristan" kurulmasına müsaade edilmeyeceğinin kararlılığının göstergeleri.

Devamı

31 Mart'ta gerçekleştirilecek 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimleri için aday belirleme süreçlerinde sona yaklaşılıyor. Siyasal partiler büyük oranda adaylarını açıklamış durumda. Yüksek Seçim Kurulu'nun ilan ettiği seçim takvimi 1 Ocak itibariyle işlemeye başlamıştı. Temayül yoklamaları, kamuoyu araştırmaları ve parti içi görüşmelerin akabinde AK Parti de adaylarını açıklamaya devam ediyor. Bu kapsamda 7 Ocak'ta İstanbul'da düzenlenen aday tanıtım toplantısında 11'i büyükşehir olmak üzere toplam 26 ilde AK Parti'nin adayları açıklanmıştı.

Her yerel seçim döneminde olduğu gibi 2024 seçimleri için de en çok konuşulan büyükşehirlerin başında İstanbul geliyor. Birçok partinin adayını açıklamasına rağmen İstanbul'da seçim yarışı esas olarak Murat Kurum ile Ekrem İmamoğlu arasında. Bu noktada Kurum, seçim kampanyasını büyük oranda sahada sürdürürken söylemlerinde ise proje ve vaatlere odaklanıyor. İmamoğlu'nun ise 2019 yerel seçimlerindeki strateji ve söylemini büyük oranda tekrar ettiği görülüyor. Özellikle 2019'da kullandığı "Ya Kanal Ya İstanbul" sloganı etrafında şekillendirdiği ve geniş bir seçmen kesiminde ortak bir tepki oluşturma amacı taşıyan stratejisini yeniden kullanıyor.

Yerel seçimlere 36 gün kala siyasi partilerin kampanyaları düşük tansiyonda seyrediyor. Düşük tansiyondan kastım sert polemikler, keskin ötekileştirmeler ve kutuplaşma dönemine henüz girilmemiş olması. Yani başat bir beka söyleminin öne çıkmaması.

31 Mart yerel seçim kampanyaları son 30 güne hızlı bir tempoyla giriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın il mitingleri hız kesmezken CHP Genel Başkanı Özel de giderek selefi Kılıçdaroğlu gibi kurumların (mahkemenin) önüne giden ve "hesap sorma" temalı sert söylemler kuran bir kampanyaya yöneliyor. Erdoğan'ın "CHP'de iktidar kavgası var, bunlar mı şehirlerimize hizmet edecek" ve "Merkez ile yerel birlikte çalışmalı" söylemlerine karşı Özel de bütün tuşlara basan bir söylem hareketliliği sergiliyor. Konuşmalarında bazen ekonomi başta olmak üzere genel siyasetin konularına değiniyor bazen de CHP'deki değişimcilerin ideoloji boşluğunu doldurmak istercesine polemikler üretiyor.

CHP Kampanyasının Üç Yapısal Sorunu

31 Mart yerel seçimlerine giderken CHP'nin bir türlü aşamadığı üç yapısal sorunu var.

Devamı
CHP Kampanyasının Üç Yapısal Sorunu
Yerel Seçimlerde Sandık Başı Etkisi

Yerel Seçimlerde Sandık Başı Etkisi

Sandıklara 5 gün kala Cumhur İttifakı ve CHP seçmene iki aday havası oluşturacak argümanlarla yöneliyor. "Partinin adayı kazanamayacak sana yakın adayı kazandır yoksa istemediğin bir aday şehrini yönetecek" söylemine dayalı bu kampanyanın amacı ikinci tur etkisi oluşturmak.

Devamı

Bu analiz 31 Mart’a giderken 2023 seçimleri sonrasında CHP’de başlayan yeni dönemi ve yerel seçimlere doğru ilerleyen süreci incelemektedir.

2024 yerel seçimleri, ittifak sistemi ve siyasetinin AK Parti ve CHP açısından ürettiği farklı kazanma yöntemlerini de görünür kıldı. Buna göre AK Parti kaybettiği seçmenlerini blok içinde tutarak (2018-2023), CHP ise muhalif blok seçmenlerini kendisine geçişken kılarak (2019-2024) kazanabildiği bir ittifak modeli üretti. Söz konusu modellerin ne kadar sürdürülebilir olduğu ve siyasi kırılmanın ne zaman yaşanacağını ise zaman gösterecek.

31 Mart yerel seçimlerinin sonuçlarını doğru okuma zorunluluğu bütün siyasi partiler için gerekli.

31 Mart seçim sonuçları, on yıllar sonra gelen bir başarı olarak CHP'de yeni bir dönemin başladığına yönelik savları güçlendirdi. Nitekim CHP'nin sandıktan birinci parti çıkması ve önceki döneme kıyasla kazandığı belediye sayısını artırması, CHP'lilerin dahi bu kadarını beklemediği bir sonuçtu. Dolayısıyla ortada CHP açısından oldukça olumlu sonuçlanmış bir yerel seçim olduğu net bir biçimde ifade edilebilir.

Partiler ve liderler 31 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendirirken siyasetin yeni dönemde nasıl şekilleneceği merak konusu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, NTV ekranlarında yayınlanan Siyasi İşler programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile CHP lideri Özgür Özel’in görüşmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.

CHP Genel Başkanı Özel, grup başkanvekilliği dönemindeki "polemikçi" tarzından farklı bir siyaset üslubu sergiliyor.

CHP'nin bir önceki genel başkanı Kılıçdaroğlu ile mevcut başkanı Özel, önümüzdeki dönemde nasıl siyaset yapılması gerektiği konusunda kapışma halinde. Malum Özel, 31 Mart seçim değerlendirmesi ve SABAH Gazetesi'ne verdiği mülakat ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın makamına saygı göstereceğini söyleyerek Beştepe'ye görüşmeye gidebileceğini açıkladı. Ardından 23 Nisan resepsiyonundaki çay sohbeti geldi. Özel'in diyalog ve müzakereyi içeren yeni siyaset arayışına eski genel başkan Kılıçdaroğlu, karşı çıktı. Kılıçdaroğlu, "Saray ile müzakere edilmez, mücadele edilir diyerek" CHP'nin iktidara yönelttiği meşruiyet sorgulamasını terk etmesini eleştirdi. Halef ile selefin kapışması basit bir "müzakere mi mücadele mi" polemiği değil. CHP'nin 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinden sonra yürüttüğü siyasete dair farklı perspektiflerin rekabeti. Dahası 2028'e nasıl yürünmesi gerektiği konusunda çatışan görüşlerin kapışması.

31 Mart yerel seçimleri, çarpıcı sonuçları ve seçmenin vermek istediği mesajlar ekseninde tartışılmaya devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da seçim sonrası kapsamlı bir muhasebeye ve değişime gidileceğinden söz etmişti. Bu muhasebenin siyasi sonuçlarının neler olacağını yakında göreceğiz. Ancak hemen herkesin üzerinde uzlaştığı belli başlı reform beklentilerinin olduğu açık. Yargı, ceza adaleti, hak ve özgürlükler, yasama organının işleyişi ve hükümet sistemi reform beklentisinin yoğunlaştığı alanlar olarak sıralanabilir. Bu reform başlıkları anayasa, yasal ve uygulama düzeyinde değişiklikler gerektiriyor.

Dün AK Parti Genel Merkezi'nde 1 saat 35 dakika süren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel görüşmesi ile yeni bir siyasi süreç başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Özel'e iade-i ziyaret yapacağını söyleyerek siyasette "yumuşama dönemine" işaret etmesi CHP'ye yol gösteren bazı çevrelerde telaşa sebep oldu. Erdoğan'ın ne yapmak istediğini anlama gayesiyle çok sayıda spekülasyon üretiyorlar. Yeni genel başkan değiştirmiş CHP'nin içinin karışmasından çekinenler ağırlıkta. Kutuplaşma ve sert söylemlerin terk edilmesine karşı çıkanlar da var.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 53. sayısı çıktı.

Son günlerde iç politikanın gündemi malum; CHP.