1991 yılında Soğuk Savaş'ın sona ermesi ve S.S.C.B.'nin dağılmasıyla birlikte beş Türk Cumhuriyeti bağımsızlığını kazanarak yeni dünya düzeninde yerlerini almaya başlamıştır. Bu gelişmeler karşısında Türkiye, etnik köken ve din bağı bulunan yeni Türk Cumhuriyetlerini hemen tanımış, bu ülkelerde büyükelçilik açmış, ortak tarih ve kültüre sahip kardeş devletlerle çok taraflı işbirliği içine girmiştir.
Devamı
Insight Turkey’in Türk Dünyası’na odaklanan son sayısı yayımlandı. Bu sayımızda Türk dünyasının çeşitli yönlerini ele alan dört aydınlatıcı yorum ve dört derinlemesine araştırma makalesi yer almaktadır. Ayrıca, 7 Ekim operasyonu bağlamında Filistin sorununun ele alındığı ve Türkiye-Rusya enerji ilişkilerinin incelendiği diğer konularda da dört makale yer almaktadır.
Devamı
Özbekistan'ın, Mirziyoyev öncülüğünde 2016'dan itibaren başlatılan reform hareketinde son değil; oldukça önemli bir dönüm noktası. Sadece Özbekistan'a değil, Türk Dünyasına ve Türkiye-Özbekistan ilişkilerine olumlu katkılar yapacak olması ise doğal bir beklenti.
Bu analiz Türkiye’nin uluslararası insani yardımlarının yansımalarının anlaşılması bağlamında 6 Şubat depremlerinin sonrasında ülkemizin gördüğü uluslararası desteği çeşitli yönleriyle ele almaktadır.
Erdoğan'ın Avaza ziyareti dönüşü Suriye-Türkiye-Rusya olarak üçlü adım atılmasından bahsetmesi önemliydi. İstihbarat, savunma ve dışişleri bakanlarının ardından liderlerin bir araya gelmesi teklifini Putin'e ilettiğini söyleyen Erdoğan, Suriye'de yeni bir masanın kurulmasına işaret ediyor.
Türkiye-Azerbaycan müttefikliği rol model olarak görülmüştür. Bu durumun yarattığı heyecan 2009 Nahçivan Anlaşması ile kurulan Türk Konseyi'nin 2021 İstanbul zirvesinde Türk Devletleri Teşkilatına dönüşmesine vesile olmuş ve bu kongrede Türk Devletleri Teşkilatının stratejik rehberi niteliğindeki Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesi kabul edilmiştir.
KGAÖ nedir? KGAÖ zirvesinde neler yaşandı? KGAÖ zirvesindeki gerginliğin arka planı nasıl yorumlanmalı? KGAÖ’nün geleceğine yönelik senaryolar neler? Türkiye nasıl bir tutum sergilemeli?
Devamı
Geçen yılki İstanbul Zirvesi'nde TDT 'konseyden teşkilata' dönüşerek yeni bir entegrasyon atılımı gerçekleştirmişti.
Devamı
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) dokuzuncu zirvesini, üye olmasının ardından ilk defa Özbekistan'ın Semerkant kentinde 'Türk Medeniyeti için Yeni Dönem: Ortak Kalkınma ve Refaha Doğru' temasıyla dün gerçekleştirdi.
Bu rapor Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) bağlamındaki kurumsal gelişmeler ve üye devletler arasında örgütsel düzeydeki iş birliğine odaklanmaktan ziyade bunu dışlamayarak Türkiye’nin Türk devletleri ile geliştirdiği ikili ve çok taraflı siyasi ve ekonomik iş birliklerini irdelemektedir.
Hegemonyasını sürdürmeye çalışan ABD’ye karşı çok kutupluluğu savunan Çin ve Rusya’nın karşı karşıya geldikleri coğrafyalardan biri de Türk dünyasıdır. TDT, çatışma ve belirsizliğin arttığı bir süreçte Türk devletlerine uluslararası sistemin esas ve kurucu unsuru olma fırsatını sunan bir oluşumdur.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 73. sayısı çıktı.
Büyük güç rekabetinde Rusya'nın geleceği, Türk Devletleri Teşkilatı'nın nereye gideceğini yakından ilgilendiriyor. Batı ile Rusya arasındaki sert rekabette dengeli bir politika izlemek, Türkiye ve Azerbaycan'a yeni imkânlar verecektir. Ciddi değişimlere gebe bir dönemin Erdoğan-Aliyev dostluğu ve Erdoğan-Putin lider diplomasisi ile yönetilmesi ise tarihi bir fırsat.
Türklerin manevi başşehri Semerkant, 11 Kasım 2022 tarihinde önemli bir zirveye ev sahipliği yapacak. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 'kurumsallaşmayı' başardığı son İstanbul zirvesi sonrasında bir 'örgüt' olarak ilk kez devlet başkanları seviyesinde toplanacak.
Toplantının 5 üyesinden 3'nün Türk soylu olması, bunlardan 3'ü (Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan) Türk Devletleri Teşkilatı'na üye, birisinin (Türkmenistan) ise gözlemci üye olduğu ve Tacikistan'da da ciddi sayıda Türk nüfusu bulunduğu hususları göz önüne alındığında Türk Dünyası Teşkilatı'nın da örgütsel olarak bu oluşumda aktif katılım sağlamasının faydalı olacağını belirtmek gerekir.
Türk Devletleri Teşkilatının önemli bir üyesi olan Özbekistan'ın üniter yapısının, milli bütünlüğünün ve istikrarının bozulması bölgede domino etkisi oluşturarak bölgenin istikrarsızlığına yol açacaktır. Türk Devletleri Teşkilatının ivedilikle Özbekistan ile yakın işbirliği ve diyalog içine girmesi bölgenin istikrarı açısından önem arz etmektedir.
Türk Devletleri Teşkilatına üye ülkelerin ikili ilişkilerinin artması, Teşkilatı daha güçlü hale getirecektir. Türkiye ile Özbekistan arasında yüksek düzeyde devam eden bu ilişkiler halkasına Azerbaycan'ın da katılmış olması bölge güç dengesi açısında da önemli sonuçlar doğuracaktır.
Uzmanlar Cevaplıyor bu bölümünde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Özbekistan ziyaretinin hem mevcut ikili ilişkilere hem bölgeye yansımalarını daha iyi anlamak adına alanında uzman isimlerin görüşlerine yer vermektedir.