Analiz: 30 Mart'a Doğru Milliyetçi Hareket Partisi

Analizde, MHP'nin tarihi boyunca yaşadığı değişim ve dönüşümler, son on yılın temel tartışma başlıklarına verdiği tepkiler ve yerel seçimler öncesi kampanya ve aday profili inceleniyor.

Devamı
Analiz 30 Mart'a Doğru Milliyetçi Hareket Partisi
Seçim Mesianizmi

Seçim Mesianizmi

"AK Parti yüzde kaç oy alır?" sorusunun cevabını beklememiz için İsrafil Aleyhisselam'ın Sur'unu üflemesini beklemeyeceğiz.

Devamı

Seçim öncesi benzerlikler açısından ele aldığımızda, 1994 seçimleri nasıl tarihi öneme sahipse 2014 yerel seçimleri de Türkiye'deki huzur ve güvenin tesisi için o kadar önem arz etmektedir.

17 Aralık Operasyonu ve sonrasında yaşananlar, devletin içerisinde Gülen Cemaati'nin müntesiplerinden oluşan otonom bir yapının varlığını malum kıldı. Gülen Grubu'nun ortaya koyduğu kasetler, yaşanılanların bir siyasal dizayn olduğu düşüncesinin toplumda yayılmasına yol açtı.

SETA Ankara Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde önemli olanın, birleştirici ya da siyaseti omuzlayacak bir figür arayışı olduğunu belirtti.

SETA Ankara Genel Koordinatörü Taha Özhan, 30 Mart Yerel Seçimleri üzerinden yola çıkarak Kürt seçmen hakkında analiz yapmanın pek de doğru olmayacağını, ancak Kürtlerin birinci partisinin hâlâ AK Parti olduğunu belirtti.

Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Seçim Stratejisi

30 Mart seçim sonuçlarıyla birlikte, kesin olarak ortaya çıkan durum, diğer partilerin cumhurbaşkanlığına kimi aday göstereceğinden daha çok, AK Parti'nin göstereceği adayın süreci belirleyeceği gerçeğidir.

Devamı
Muhalefetin Cumhurbaşkanlığı Seçim Stratejisi
Algılar ve Gerçekler Arasında Dış Politika

Algılar ve Gerçekler Arasında Dış Politika

Türk dış politikasının belki de daha önce hiç olmadığı kadar hem içeride hem de dışarıda polemik konusu yapıldığı bir dönemi yaşıyoruz.

Devamı

Erdoğan'ın muhtemel Cumhurbaşkanlığı da AK Parti'nin üç dönem kuralını sürdürme kararı da, AK Parti'ye kontrollü bir değişim ve yenilenme imkânı tanıyacağı için tarihi bir öneme sahiptir.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerini hem iktidar hem de muhalefet açısından bir ‘yenilenme' fırsatı olarak değerlendirebilir.

Etrafımızda önemli seçimler yapılıyor: Avrupa Parlamentosu'nda aşırı-sağ ve euro-septiklerin yükselişe geçtiği seçimler, Mısır'da darbe tiyatrosunun son perdesi cumhurbaşkanlığı seçimleri.

Türkiye'de 2013 yılında yaşanan gelişmeleri sıraladığımızda, uzun bir listeyle karşılaşırız. Lakin listenin kabarıklığına rağmen 2013'ün en önemli gündem maddesini, Kürt Sorunu'nun barışçıl ve siyasal yollarla çözülmesini hedefleyen Çözüm Süreci'nin oluşturduğu aşikardır. Meselenin sivil inisiyatifle çözülmesini amaçlayan ilk hamle olmasa da, dört unsuru bir araya getirmesi, Çözüm Süreci'ni diğer girişimlerden farklı kılıp başarıya ulaşma potansiyelini artırıyor.

SETA Siyaset Araştırmaları Direktörü Hatem Ete, 1 Haziran'da 14 merkezde tekrarlanan seçimlerin siyasal okumayı değiştirecek bir etkiyle sonuçlanmadığını belirtti.

Beşşar Esed, Suriye'nin bir kısmında yapılan seçimlerin, kendisine hem ülkenin hepsini yönetme meşruiyetini verdiğini hem de muhalefetin başını ezmeye devam etmesi konusunda yeşil ışık yaktığını iddia edecek.

Mühendislik faaliyeti, siyaset eksikliğinin bir sonucudur. Siyaset üretemeyenler, mühendisliğe başvurur.

2008'de bağımsızlığını ilan eden ve Avrupa'nın en genç ülkesi olan Kosova'da 9 Haziran'da yapılan parlamento seçimleri heyecan verici bir ortamda geçti.

Sonucu hakkında kesine yakın bir kanaate sahip olduğumuz seçimler neden gündemimizi bu kadar çok meşgul ediyor?

Demirtaş'tan ilk beklenti, Erdoğan'a yönelebilecek HDP'li Kürt seçmeni engellemek. İkinci beklenti ise, İhsanoğlu tercihiyle demoralize olan CHP ve çeperindeki sol seçmenin boykot eğiliminden vazgeçirilerek Demirtaş lehine sandığa gelmesini sağlamak.

2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri, ileride “mühendislik ve siyaset arasındaki fark” anlatılmak istendiğinde en fazla başvurulan örneklerden biri olacak.

10 Ağustos tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın adaylığı, toplumun çoğunluğu için ekonomik ve sosyal kazanımlarını devam ettirecek lideri seçme anlamı taşımaktadır.

Erdoğan sonrasında AK Parti'nin başına kimin geçeceği sorusunun yanıtını isimler üzerinden konuşmaktan ziyade siyaset tarzı ve siyasal vizyonlar üzerinde konuşmak daha yararlı olacaktır.