"İslam Dünyası" Gerçekten Var mı?

Filistin gibi tüm Müslümanların ortak davası olan bir konuda İsrail'i durduracak bir uluslararası kamuoyu yaratamayan topluluğa "İslam dünyası" denilebilir mi?

Devamı
quot İslam Dünyası quot Gerçekten Var mı
Der Spiegel Muhalefet ve Milli Kolonizasyon

Der Spiegel, Muhalefet ve Milli Kolonizasyon

Der Spiegel'in Almanca ve Türkçe hazırladığı “Erdoğan Devleti” başlıklı dosya, Erdoğan'ın ömür boyu iktidarda kalarak “Erdoğan Devleti” kurmak isteyen otoriter, despot ve adım adım şeriatı getiren bir lider olduğu imajı çiziyor. Der Spiegel'in kullandığı argümanlar ise oldukça tanıdık…

Devamı

12 Eylül (2010) referandumu ile 10 Ağustos (2014) Cumhurbaşkanlığı seçimleri arasındaki dört yıllık dönemin siyasal denklemi, “Yeni Türkiye'yi inşa” hedefi üzerinde yaşanan iktidar mücadelesiydi.

Bu sorunun cevabını Erdoğan'ın Dünya Ekonomik Forumu konuşmasında bulmak mümkün. Erdoğan'ın demokrasi vurgusu reel bir temele dayanıyor: halkların tercihine saygı.

Avrupa'da yaşayan Müslümanlar Avrupa'ya kendi renklerini de katan önemli bir topluluk. Bu bir İslamlaşma süreci değil. İslam ile bir arada ve iç içe yaşamaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İslam dünyasında yaşanan derin krizin çözümü için "ülkelerin çıkarlarını ve mezhep farklılıklarını geri plana bırakma" çağrısı da Müslüman ülkeler arasındaki mevcut güç rekabetinin trajik sonuçlarına işaret etmektedir.

Demokrasinin Serüveni, Parlamenter Sistemin Krizi

Başkanlık sistemi parlamenter sistem ile karşılaştırıldığında başkanlık sisteminde çok daha keskin bir güçler ayrılığı düzeni ve liderden bağımsız bir siyasi parti yapısı vardır.

Devamı
Demokrasinin Serüveni Parlamenter Sistemin Krizi
Suud Dış Politikasında Değişim İhtiyacı

Suud Dış Politikasında Değişim İhtiyacı

Hanedan içi iktidar kapışması ihtimali S. Arabistan siyasetinin en kritik konusudur. Tahta kimin çıkacağı Kral Abdullah döneminde oluşturulan ve 35 prensten oluşan Biat Konseyi sayesinde şimdilik sorunsuzca belirlenmektedir.

Devamı

Erdoğan, Riyad'da Sisi ile görüşme ihtimalini "çok ciddi olumlu adımların atılması" şartına bağladı. Bu şartın içeriğini de "Mursi başta olmak üzere, siyasi tutukluların serbest bırakılması ve siyaset yapma hakkı verilmesi" olarak netleştirdi.

Bölgede yeni bir düzenin kurulması iki ana denklemin nasıl etkileşeceğine bağlı. İlk denklem İran, S.Arabistan, Türkiye ve Mısır arasındaki güç mücadelesinin yansımalarını ve ikili ilişkilerinin dönüşümünü içeriyor. İkincisi ise ABD ve İsrail hattının bölgesel güçlerle spesifik konularda paylaşacakları ortak tavırlarla alakalı.

İslami hareketlerin demokratik dönüşümü ülkelerinin kaderini sandıklardan çıkan halk iradesi sayesinde ele geçirebileceklerine duyacakları inançla olabilir.

SETA Genel Koordinatörü Duran, Mısır'da Mursi'nin de aralarında bulunduğu 122 kişiye verilen idam cezasının siyasi olduğunu söyledi.

İhvan'ın bütünüyle silahlı mücadeleye yöneleceğini söylemek zor. Ancak siyasi ortamın daha da radikalleşeceğini ve IŞİD benzeri örgütlerin daha da güç kazanacağını söylemek mümkün.

Uygur meselesi artık hem Çin'in ‘Batı'ya Marş' politikasının kilit noktası hem de daha güvenli enerji ve ticaret yollarının darboğazındaki bir bölgenin istikrarı ve güvenliğini de içine alan ciddi bir dış politika ve güvenlik konusu. Soğuk Savaş sonrası Balkanlar'daki etnik çatışmaların yarattığı atmosfer de Çin'in sertliğini tırmandırdı.

Ortadoğu'daki otoriter rejimler 'Arap Baharı' sonrası ortaya çıkan özgürlük taleplerini ve meşruiyet sorunlarını mezhep çatışması ve DAEŞ gibi örgütleri bahane ederek 'güvenlikleştirerek' aşma yoluna gittiler.

Amerika'da Obama tarzı, Pentagon tarafından tam anlamıyla benimsenmiş. Bu bakımdan önümüzdeki günlerde de Amerikan yönetiminin bu tavrının süreceği kurumsal olarak da ortaya çıkmış durumda.

Türkiye, sadece insani politikaya / yumuşak güç unsurlarına dayanarak ve maliyetlere katlanmayarak Ortadoğu'da etkili olamayacağını gördü.