Birkaç hafta önce Bloomberg, Türkiye'yi G-20 ülkeleri arasında "şiddetli siyasi çalkantıların yaşanma olasılığı en yüksek ülke" olarak gösterdi. Bu olasılık, ABD'de yüzde 3, Rusya'da yüzde 4 iken, Türkiye'de yüzde 6 olarak belirtildi. Analizin yayınlanmasının ardından, yine daha öncekilerde olduğu gibi, toplumsal fay hatlarını harekete geçirmeyi amaçlayan iç cephede gedik açmaya dönük bir çok girişim devreye sokuldu.
Devamı
Bir sokak röportajında, AK Parti'yi destekleyenlere "geri zekalılar" diyen, Cumhurbaşkanı ile "ahır" sözcüğünü yan yana kullanan biri, CHP tarafından protokolde ağırlandı. İktidarı destekleyen, ona oy veren toplum kesimlerine yönelik hakaret ve nefret söylemi ödüllendirildi. Desteklendi. Devamının gelmesi için sahip çıkıldı.
Devamı
CHP içinde hizipler arası derin bir iktidar mücadelesi sürüyor. Kılıçdaroğlu'na yakın ekipler, geride kalmak istemiyorlar. İçerde yürüyen sert kavga, toplum önünde "kim daha iyi muhalefet yapıyor" algısına yoğunlaşmış durumda.
Türkiye’de belirli çevreler hep “kutuplaşma”, “ötekileştirme” ve “nefret söylemi”nden şikâyet ederler. Bu kişilerin yazıp çizdiklerine ve konuşmalarına kısaca bir göz atsanız, “nefret söylemi” ve “ötekileştirme”nin tabiri caizse “dibini” görürsünüz.