G-20’de Türkiye’nin Yeri

Türkiye’nin 2013’ten beri giderek artan bir şekilde maruz kaldığı saldırıları, ekonomik ve askerî alanda attığı başarılı adımlar ve bu başarının verdiği güvenle dış politikasını bağımsız bir çizgiye taşımasından ayrı düşünmek mümkün değildir.

Devamı
G-20 de Türkiye nin Yeri
Rusya ve ABD nin Tutumu Nedeniyle Prens Selman ın G20

Rusya ve ABD’nin Tutumu Nedeniyle Prens Selman’ın G20 Zirvesi’nde İmaj Seviyesi Yükselebilir

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Yusuf Özkır, G20 Zirvesi’nde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman’ın alacağı pozisyon hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

Bu zirvenin ekonomik gündemi korumacı politikalar, ABD-Çin arasında karşılıklı misillemelerle sürdürülen ticaret savaşı ve İran yaptırımları olacak.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın yönetimi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Meselenin nirengi noktası Türkiye ya da Britanya'ya kurulan "tuzakta" değil. Avrupa'nın kendi elleriyle geleceğine kurduğu "tuzakta."

Kamuoyu ekonomik konular, terör saldırıları ve gündelik meselelerle dikkat kesilmişken Doğu Akdeniz siyasi, ekonomik ve güvenlik konularında çok kritik bir dönüşüm yaşamakta.

Trump, Suudi Arabistan’a Daha Çok Zarar Veriyor

Kaşıkçı cinayetinde Türkiye'nin gösterdiği ilkeli tutumu Ankara ile Riyad'ın 'Sünni dünyanın liderliği için bir mücadelesi' olarak okuyanlar var.. Meseleyi ideolojik kapışma düzlemine çekmek vahşi bir cinayetin üstünü örtmeye katkı sağlar.

Devamı
Trump Suudi Arabistan a Daha Çok Zarar Veriyor
AİHM ve Türkiye nin Güvenliği

AİHM ve Türkiye’nin Güvenliği

AB’nin özellikle Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası terörle mücadelesine yönelik tavrı kabul edilemez boyutlara ulaşmış durumdadır.

Devamı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyor.. Makul bir şüpheyle tutuklandığını kabul ediyor, ama tutuksuz yargılayın diyorlar..

MBS, Suudi Arabistan'ın bir prensi olmaktan ötede anlamlara sahip. Kendinden menkul gücü ve itibarı dolayısıyla değil, üzerinden yapılan hesaplardan dolayı kendisi ve ülkesinden daha fazlasına dair yorum yapmaya itiyor.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman Kaşıkçı meselesi ekseninde ABD - Suudi Arabistan ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Trump’ın Kaşıkçı olayı ile ilgili yaptığı açıklamalar hakkında değerlendirmede bulundu.

Rusya’nın tek elden belirlediği ve yürüttüğü Orta Doğu politikası, bu ülkenin ABD ile karşılaştırıldığında çok daha sınırlı kapasitesine rağmen Moskova için önemli kazanımları beraberinde getirdi..

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran son dönemde Türkiye ile ABD ilişkilerinde yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulundu.

Erdoğan Rusya'nın 'uzun vadeli işbirliği' yapabilecek 'güvenilir bir dost ve doğalgaz tedarikçisi' olduğunu söyledi. Dahası, Rusya ile ilişkilerin 'hiçbir zaman diğer ülkelerin dayatmalarına' göre belirlenmediğini vurguladı. Putin ise 'iki ülke arasında güven olmadan' TürkAkım gibi bir projenin gerçekleştirilemeyeceğini belirtti.

Kurt: ABD, PKK zayıflamış ve Kandil’e hapsolmuşken aldı üç PKK’lıya ödül kararını. Benzer bir kararı PYD ya da Avrupa’daki PKK yöneticileri için almadı. Türkiye’yi oyalamaya dönük bir karar bu. Bu arada PKK da hızla biçim değiştiriyor.

SETA Güvenlik Araştırmacısı Murat Aslan ABD’nin Suriye’nin güneyinde izlediği politikalar hakkında değerlendirmede bulundu.

Barzani Kerkük'ü kaybettiği günden bu yana durdurulmuştu. ABD bu adımla hem Bağdat'ı hem Ankara'yı ikna etmek istiyor. Bağdat para kazanacak, Türkiye alternatif enerjiye kavuşacak. Hatta bu amaç çerçevesinde Barzani'ye de baskı uygulandı. Ve sindirildi. Kerkük petrolü akarken Barzani kenardan izleyecek.

Ortadoğu’da gerilim düşmek yerine sürekli artmaktadır. Bu artışı bölgede mayalanmakta olan değişim sancılarının sinyali olarak okumak da mümkündür. Ulus-devletlerin ve halklarının kendilerini hem askeri hem de politik-ekonomik açıdan güvende hissetmeleri her geçen gün daha da zorlaşmaktadır. ABD, Çin, Rusya ve AB gibi bölge-ölçekli ya da kıta-ölçekli devletler-arası uluslararası sistem, diğer bölge devlet ve halklarını da benzer bir siyasi düzene geçme konusunda baskılamaktadır.

Libya’nın geleceği dış aktörlerin müdahalesi ile değil, demokratikleşme iradesine sahip yerel grupların geniş kapsamlı müzakereleri sonucu varacakları toplumsal uzlaşıyla mümkün olacaktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde Türkiye’nin pozisyonu Libya’da istikrarsızlığın son bulması ve demokratik bir yönetimin kurulması açısından hayati önem taşımaktadır.

Türkiye tarihi sorumluk bilinci nedeniyle, Libya'daki krizin çözümü için uluslararası toplumla birlikte hareket ederek bu bloğun kullandığı asimetrik araçları kullanmaktan kaçınmıştır.