Uluslararası Kurumlar Ortadoğu’da Yaşanan Sorunları Çözme Konusunda Yetersiz Kalıyor

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Ortadoğu’nun çeşitli ülkelerinde devam eden gösteriler üzerine açıklamalarda bulundu.

Devamı
Uluslararası Kurumlar Ortadoğu da Yaşanan Sorunları Çözme Konusunda Yetersiz Kalıyor

Bu konular uzun yılların birikimi neticesinde bu noktaya geldi. Bazıları belki de hiç çözülmeyecek. Ankara ve Washington'ın uluslararası sistemin ve ilişkilerin geleceği konusundaki algı farklılıkları aşikar. Bu farkı belki de Trump'tan ziyade senatörlerin Erdoğan ile sohbetinde görüyoruz..

Artık Türkiye’deki gazeteler bir yana, küresel medya bile Erdoğan’ın batılı liderlerle görüşmesinin ardından, “Erdoğan istediğini yine aldı” gibi başlıklarla gelişmeleri aktarmak zorunda kalıyor..

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti Türkiye'ye karşı başlatılan yoğun kampanyanın kırılmasında da etkili olacak. Erdoğan'ın muhataplarıyla yüzleşmesi ve Türkiye'nin ulusal güvenliğini doğrudan ilgilendiren konulardaki duruşunu hem siyasetçiler hem de kamuoyuyla Beyaz Saraydan başkanla yan yana dururken paylaşması başlı başına bir kazanım..

Alman Medyası Erdoğan-Trump Zirvesini Nasıl Gördü?

Zirvenin hangi yönlerini öne çıkarmış “müttefikimiz” Almanya’nın medyası?

Devamı
Alman Medyası Erdoğan-Trump Zirvesini Nasıl Gördü
Türk-Amerikan İlişkileri Normalleşiyor mu

Türk-Amerikan İlişkileri Normalleşiyor mu?

Erdoğan-Trump zirvesinin en önemli tarafı ikili ilişkilerin kopma noktasından uzaklaşmış olmasıdır. Trump'ın basın açıklamasına ittifak ilişkisine vurgu yaparak başlaması, DEAŞ'la mücadele konusunda Türkiye'ye hakkını teslim etmesi ve Güvenli Bölge planına destek verdiğini belirtmesi bu anlamda önemli ve somut göstergeler.

Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasındaki 13 Kasım tarihli zirve Türk-Amerikan ilişkilerinin potansiyelinin son dönemde yaşanan sorunlardan daha büyük olduğunu bir kez daha gösterdi. Ancak en büyük sorunlardan biri Türk-Amerikan ilişkilerinin iki liderin karşılıklı çabasıyla sürdürülüyor olması.

Semboller, birlikte çalışma iradesi, gerginlik havasının toparlanması ve müzakereye devam açısından çok başarılı geçti. Masadaki uzlaşmazlık konularında taraflar birbirlerini genişçe dinleme ve anlama fırsatı buldu.

Terör örgütü PYD taraftarları ve ABD Kongresi'nde muhalif kesimlerin sabotaj girişimlerine karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump görüşmesi oldukça olumlu bir havada geçti

Avrupalı DEAŞ’lılar meselesini önce yok sayan Avrupa devletleri, dışardan gelen baskılar sonucunda, bu kez de bu kişileri ülkeden uzakta tutmak için çeşitli yollar aramaya başladı.

Türk-Amerikan ilişkilerinde son dönemde yaşanan krizlere ve bu krizler sırasında her iki taraftaki aktörlerin nasıl davrandığına biraz yakından bakalım..

13 Kasım'da Beyaz Saray'daki görüşmenin nasıl geçeceği hayli merak konusu..

Dünyanın en büyük askerî ve ekonomik gücüne sahip ülkesi olan ABD’nin sadece Türkiye’nin dış politikası açısından değil, aynı zamanda iç politikasının şekillenmesi açısından da önemli bir aktör olduğunu da ifade etmek gerekiyor.

13 Kasım bir fırsat olarak görülmeli. Umulur ki Beyaz Saray da bunu bir fırsat olarak görür ve ilişkilerde bir nebze olsun iyileşme yaşanır.

mesele Türkiye'nin hassasiyetlerinin anlatılmaması veya anlaşılmaması değil ABD'nin dış politikasındaki sorunun müttefikleriyle ilişkiyi de tehlikeye atacak bir türbülans içine girmesiydi.

Ülkeler arasındaki problemlerin çözümünde müzakere yollarından başarı elde edemeyen devletler birbirlerine karşı askeri, siyasi, ekonomik veya kültürel birçok kısıtlayıcı önleme başvurmuştur..