Bölgenin Geleceği Sekülerizm mi?

Güncelin sıcak karmaşasında aktörlerin yürümeye çalıştığı uzun yolun sonunda kritik bir soru duruyor: Ortadoğu'nun geleceği nasıl şekillenecek?

Devamı
Bölgenin Geleceği Sekülerizm mi
Suudi Açılımı

Suudi Açılımı

Suudi Arabistan'ın ABD pazarından milyarlarca dolarlık varlığını çekip gitmesi gibi aceleci ve kapsamlı bir aksiyonun, Krallığın işleri zararına kapamasını da beraberinde getirebileceğini not düşmek gerek.

Devamı

Bundan üç buçuk ay önce kapsamlı bir fiili işgal girişimine muhatap olan Türkiye bugün hem Suriye, hem de Irak'ta sömürgecilerin ve onların işbirlikçilerinin foyasını meydana çıkarıyor.

Kavrama eksikliği, polemik yapma ihtiyacıyla da birleşince ortaya Kılıçdaroğlu’nun dış politika vizyonu (!) çıkıyor. Tüm Yenikapı ruhumla söylüyorum, Kılıçdaroğlu kavrayamadığı konulara pek girmemeli.

Türkiye’nin siyasal sistemini güçlü ve sağlam bir temele oturtarak, bu yapı içinde sürekli siyasal istikrarı üretecek mekanizmayı oluşturmak gerekiyor.

Türkiye'yi Musul'a davet edebilecek aktör olarak görülen Nuceyfi Türkiye'ye "ajanlık suçlaması" ile tasfiye edilmeye çalışılıyor. Bu kaotik rekabette sürpriz, tek taraflı adımlar atılması sahanın yakıcı gerçekliği.

Sahada ve Masada Olmak

Musul'da savunma devam ettikçe ve Suriye'de ilerleme sürdükçe Türkiye masada yeterince güçlü bir şekilde bulunacaktır.

Devamı
Sahada ve Masada Olmak
Orta Doğu da Kutsanan Sekülerizm Terörü Meşrulaştırıyor mu

Orta Doğu’da Kutsanan Sekülerizm Terörü Meşrulaştırıyor mu?

Birilerinin Batılı “dostlarımıza” teröristlerle iş birliği yapmanın bumerang etkisi yapacağını anlatması gerekiyor. Bugün tolerans gösterilen ya da desteklenen teröristler yarın kendilerini de vurabilir.

Devamı

Musul Operasyonu’nun mezhep çatışması dinamiklerini hızlı bir şekilde radikalleştirmesi durumunda, Musul içinde örgütün savunma kapasitesini de arttırabilir.

Genelde Menbiç üzerine konuşuyoruz ama PKK’nın Afrin’deki veya Tel Ebyad’daki varlığı da en az Menbiç kadar tehlikeli.

Türkiye'nin yeni yönelimi terörle mücadelede pro-aktif tedbirler alınması, kapasite geliştirme ve reform çabaları ile sınırlı değil.

Türkiye kendi sınır güvenliği ve ulusal barışı için Irak'ın da Suriye'nin de toprak bütünlüğünü savunuyor, insani krizlerin önlenmesi için canla başla çalışıyor.

DEAŞ diye bir canavar yaratıp, sonra o canavar üzerinden bölgemizi şekillendirmek isteyenlere dur demek zorundayız.

Birileri Irak ve Suriye’yi yerle bir edip Musul ve Halep’teki hayatı söndürürken bu şehirlere 50-100 km uzaklıkta olan Türkiye’nin istikrar ve güven içerisinde yaşaması mümkün mü?

Türkiye’nin güç kullanarak Fırat Kalkanı operasyonunu başlatması hangi amaçla gerçekleştirdiyse Musul operasyonuna da aynı gerekçelerle katılmak istemektedir.

Bölge halkının vahşi bir mezhep çatışmasına sürüklenmemesi için Türkiye kararlılık sergilemek zorunda. Peki daha fazlası olur mu?

Her şeyden önce Türkiye, DEAŞ sonrasında Musul ve çevresinin nasıl bir karaktere bürüneceği konusunda sözü dinlenen bir aktör olmak istiyor.

Operasyonun belki de en kritik halkası olan Musul halkını kazanmak lazım. Bunun sırrı da Cerablus’u örnek almakta yatıyor.

Enerji denkleminde güçlü Türkiye karşısında, küresel güçlerin Türkiye'ye operasyon çekme güçleri azalacak. Yani bir denklem, birçok değişkenin gerçek yerini bulmasını sağlayacak.

ABD, hızla tek süper güç olma konumundan uzaklaştığı bir dönemde, Orta Doğu’da sadece terör örgütlerinin “dostu” olan bir ülkeye dönüşebilir.

Suriyelilerin eğitimi noktasında özel bir hassasiyete sahip olan SETA bu çalışmasında, hem Türkiye’nin hem de Suriye’nin kaderinde kayıp nesillerin oluşmaması için izlenmesi gereken yol haritasına katkı sunmayı amaçlıyor.