Amerika’yı Doğru Okumak

Normalde beklenen şey Amerikan hükümetinin bir ulusal güvenlik stratejisi belirlemesi ve her kuruma bu stratejiye uygun roller biçmesidir. Bu olmadığında kurumlar kendilerince bir noktaya kadar hedef belirleyebilir. Daha fazla yol alamaz. Veya aldıkları pozisyon bir başka kurumla uyumsuz hale gelir..

Devamı
Amerika yı Doğru Okumak
Hedef İran la Mücadele Mi Ortadoğu yu Ehlileştirmek Mi

Hedef İran’la Mücadele Mi Ortadoğu’yu Ehlileştirmek Mi?

Ortaya koyulan çabanın, Suud’un dönüşmesi veya İran’la mücadeleyi aştığı ve bölgeyi topyekûn şekillendirme amacını taşıdığı aşikar. Zira Kuveyt ve Fas’ın arabuluculuk çabaları örselenip kutuplaşmanın derinleşmesi tercih edildi.

Devamı

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Başbakan Yıldırım’ın ABD ziyareti hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Suudi Arabistan’da yaşananlar çerçevesinde Suudi Arabistan’ın 2030 vizyonunu değerlendirdi.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt ABD ve Ortadoğu’daki diğer aktörlerin bölgedeki politik stratejileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Röportaj: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Insight Turkey Dergisi Editörü Prof. Muhittin Ataman: "Körfez ülkeleri ciddi bir şekilde ABD ve İngiltere'ye bağımlı hareket ediyor. Sadece siyaset alanı değil, ekonomi ve eğitim alanı da bu iki ülkenin kontrolünde... ABD yönetimi ve Bin Selman elbirliğiyle bölgeyi bir bilinmeze sürüklüyor"

Ortadoğu'daki Son Gelişmeler Ve Türkiye'nin Rolü

Yıllarca mezhep grupları arasında bir tür "mecburi koalisyon"la yönetilen bir ülke Lübnan. Bugün Lübnan yeni bir bölgesel yarılmanın ve çatışma ortamının zeminine dönüştürülmek üzere. İran ve S. Arabistan'ı karşı karşıya getirerek bölgede geçmiştekinden çok daha etkili bir Sünni-Şii çatışması zemini inşa edilmek isteniyor. Plan, İslam dünyasında yüzyıllara sari bir parçalanmanın altyapısını oluşturmak, husumet tohumları serpmek.

Devamı
Ortadoğu'daki Son Gelişmeler Ve Türkiye'nin Rolü
Muhammed Bin Selman ın İktidar Yürüyüşü Ve Ortadoğu

Muhammed Bin Selman’ın İktidar Yürüyüşü Ve Ortadoğu

Geçtiğimiz haftadan itibaren Suudi Arabistan’da yaşananlar uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı.

Devamı

Körfez bölgesinde ve Ortadoğu’da artan gerginliğin bölgedeki hiçbir aktör açısından fayda getirmeyeceği unutulmamalıdır. Bu noktada Türkiye’nin artan tansiyonu düşürme ve taraflar arasında uzlaşı sağlanması konusunda önemli bir sorumluluğu bulunmaktadır.

ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor...

Aslında epeydir stratejik farklılıklar ve hukuki süreçlerin yarattığı krizlerin negatif etkisinden muzdarip olan Türk-ABD ilişkilerinde sınırlı da olsa oluşan fırsat alanları değerlendirilerek pozitif bir ivme kazanılabilir.

Neden bahsediyoruz? Her şeyden önce Fetullahçı Terör Örgütüne yönelik ABD'nin himaye edici yaklaşımından söz ediyoruz. Terör örgütü lideri Fetullah Gülen'in iadesi konusundan... Türkiye geçtiğimiz hafta 3 iade dosyası daha sundu ABD'ye. Bundan sonra sunulacak bir dosya kalmadığını Başbakan Yıldırım net olarak ifade etti. Şimdi ABD yönetiminin harekete geçmesi gerekiyor.

İnsan haklarının ve hümanizmin beşiği olduğunu iddia eden Avrupa Birliği ve AB üyesi ülkeler, kendileri için bir utanç kaynağı haline gelen bu durumu görmezden gelmekte ve gerekli ciddi tedbirleri almamaktadırlar.

Türk-ABD ilişkilerinin kötü dönemlerinden birinden geçtiği konusunda herkes hemfikir. İkili ilişkilerin tarihinde iniş-çıkışlar olduğu biliniyor. Ancak küresel belirsizliklerin ve bölgesel çatışma ortamının derinleştiği bir dönemde Ankara-Washington hattındaki problemler farklı bir yapısal krize işaret ediyor.

Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman, Suudi Arabistan’daki dönüşüm hakkında değerlendirmelerde bulundu.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın, ABD’nin dünya siyasetine yaklaşımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

SETA Strateji Araştırmacısı Talha Köse Suudi Arabistan’da yaşanan gelişmelerin bölgeye ve Türkiye’ye etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Karşısında olan aktörlerin kimliğine takılmayın, İran da Ortadoğu’da İsrail kadar yıkıcı bir aktör. İran sınırları içerisinde kalmayıp vekillerine verdiği destek üzerinden bölgesel çatışmalar üretip, bu çatışmaların tarafı olunca doğal olarak çözülmesi gereken bir soruna dönüştü. Suudi Arabistan’a atılan İran yapımı füze veya İran’ın topladığı haydut milislerin Suriyelileri canından ve vatanından etmesi sorunun boyutlarını gösteriyor. İran kendi sınırları dışına taştığı oranda bölge için bir sorun olmaya devam edecek.

Washington'da SETA DC tarafından organize edilen etkinlikte panelistler, Ortadoğu'daki yapısal sorunların Türk-Amerikan ilişkilerinin gidişatını doğrudan etkilediğine vurgu yaptı.

Afrin’de Rusya’nın desteği olmadan PYD’nin Türkiye destekli ÖSO güçlerine karşı dayanmasının mümkün olmadığını herkes bildiğine göre, Moskova’nın bu örgüte yönelik desteği Ankara’da PKK’ya ve onun Akdeniz’e uzanan bir koridor açmasına destek olarak görülüyor. Bu da Türkiye-Rusya ilişkilerinin daha da yakınlaşmasını engelleyecektir.

Aslında bazı ülkeler terörist örgütleri sadece bir tehdit olarak değil, aynı zamanda bir dış politika aracı olarak görmeye devam ettikleri sürece bu konuda yapılabilecekler çok sınırlı.