Seçimler, Siyasi Partiler ve Vaatler

Seçim beyannamelerde son dönemlerde yavaşlayan küresel ekonominin etkisini hafifletmek ve ülke ekonomisindeki büyümeyi artırmak için hangi öneriler var?

Devamı
Seçimler Siyasi Partiler ve Vaatler
Siyaset ve İnovasyon

Siyaset ve İnovasyon

Adrese bir an önce ulaşmak ümidiyle seçimleri beklerken, siyasi istikrar meselesinin 1 Kasım ve sonrası itibariyle “her hâlükârda” Türkiye için ciddi bir imtihan olacağının altını çizmek gerek.

Devamı

7 Haziran öncesinde sıklıkla duyduğumuz makro düzeyi değil de mikro düzeyi hedef alan ekonomik ve sosyal vaatleri, 1 Kasım öncesinde de fazlasıyla duyacağız. Yalnız mikro politikaları seçim kampanyasında kullanacak olanların, makro ekonomide ne yapacaklarını da anlatması gerekiyor.

Partilerin 1 Kasım seçiminde seçmenlerin karşısına hangi vaatlerle çıkacağı çok önemli. Çünkü, seçmenin ekonomik ve sosyal kazanımlar açısından siyasi partilerden yüksek beklentilerinin olduğu bir dönemdeyiz.

AK Parti, 2002'de enkaz olarak devraldığı ülke ekonomisini, 13 yılda ulusal ve uluslararası birçok müdahaleye rağmen yükselen ekonomilerden biri durumuna getirdi.

2. çeyreğe dair açıklanan istatistiklere göre; Türkiye ekonomisi bu dönemde geçen yılın aynı çeyreğine göre %3,8 büyüdü. 1. çeyrek hızımız ise, %2,5'e yukarı yönlü revize edildi.

Vesayet Odakları Yine Sahnede

Türkiye'nin yıllarca önünü kesen, ekonomiyi, siyaseti dar bir alana hapseden, halkın yanında değil statükonun yanında duran vesayet odakları yine sahnede.

Devamı
Vesayet Odakları Yine Sahnede
AK Parti'nin Ekonomide Değeri

AK Parti'nin Ekonomide Değeri

Türkiye'de ekonominin tekrar ivme kazanması, ekonomideki başarı hikâyesinin sürdürülmesi ve yolunda kesintisiz ilerlemesi için birinci öncelik tabi ki siyasi istikrardır.

Devamı

seçim hükümeti, ekonomiyi hedef alan şoklara karşı önlem almalı ve ekonomideki tüm aktörlere herhangi bir manipülasyona karşı kararlı duruşun varlığını göstermelidir.

Siyasetin ekonomi üzerindeki etkisi, gelişmekte olan ülkelerin yadsınamaz bir gerçeği. Türkiye de 2002'den sonra sağlanan siyasi istikrarın ekonomiye olumlu yansımasını gerçek anlamıyla tecrübe etti.

Koalisyon görüşmelerinde öne çıkan ve anlaşma sağlanamayan konuların başında CHP'nin restorasyon söylemi gelmekte.

Son dönemlerde dünyada doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla öne çıkan Çin'den yatırım çekmek, ithalat artışı yüzünden oluşacak dış ticaret açığını rahatlıkla finanse edebilir.

Kamu maliyesindeki olumlu süreç, sosyal politikalar aracılığıyla tabana yayılarak, tam bir sosyal dönüşüm yaşanmasını sağlamıştır.

Muhalefet partileri seçim vaatlerini mevcut bütçe imkânları üzerine kurarken, bu bütçeyi hazırlayan ve uygulayan AK Parti, seçim ekonomisine başvurmadan bütçede herhangi bir kırılganlık oluşturmama adına ciddi bir kararlılık gösterdi.

Koalisyon dönemlerinin karnesi için, Türkiye'nin ekonomik büyüme performansına bakmak yeterli olacaktır. Tek parti iktidarı yıllarındaki büyüme rakamlarıyla koalisyon yılları büyüme rakamı arasında ciddi bir fark var.