Normalleşme, güç denkleminin değişmesi ve rekabet halindeki güçlerin sınırlarını görmesi ile olur. Türkiye, Suriye, Libya, Dağlık Karabağ ve Doğu Akdeniz'de sert-yumuşak güç kullanarak etki oluşturdu. Bu altyapının BAE dahil diğer aktörleri yeni hesaplamalara ittiği açık. Büyük güçler rekabetinin yoğunlaştığı bir dünyada gerektiğinde sert güce başvuramayan bir dış politika realist bir seçenek oluşturmuyor.
Devamı
Özbekistan reformlarını, ikili ticari ilişkileri ve iş birliği alanlarını inceleyen bu analiz iki ülkenin izleyebileceği çeşitli politikalara odaklanmaktadır.
Devamı
Batı Asya'da enerji kaynaklarına komşu olan Türkiye aynı zamanda Doğu Asya'nın güçlü imalat sanayii ülkeleriyle ticari ilişkiler geliştirmektedir. Sahip olduğu üretim kapasitesi, imalat sanayii altyapısı ve rekabet gücü, Türkiye'nin bölgesinde kritik aktörlerden biri olmasını sağlamıştır.
Türk Konseyi nedir? ABD, Avrupa, Rusya ve Çin’in Türk Konseyi’ne yönelik algıları nasıl şekillenmektedir? Türk Konseyi Orta Asya’da yeni bir rekabete neden olur mu?
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 62. sayısı çıktı.
Özbekistan’da cumhurbaşkanı seçimi ne anlama geliyor? Seçim sürecinde neler yaşanmıştır? Seçim sonucunda nasıl bir siyasi denklem oluşmuştur? Seçim sonuçları ülke istikrarını nasıl etkiler? Yeni kompozisyon bölgeyi ve Türkiye’yi nasıl etkiler?
Devamı
Ankara'nın Afganistan konusunda öncülük yapmasına katkı verilmeli. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın G20 bünyesinde Afganistan çalışma grubu oluşturulması önerisi ve Türkiye'nin bu grubun başkanlığına talip olması desteklenmeli.
Bu analizde Ortadoğu ve Orta Asya’daki siyasi, ekonomik ve güvenlik dengeleri açısından en belirleyici aktörlerden biri olan İran’ın Afganistan siyaseti mercek altına alınmaktadır
Erdoğan ve Putin'in ikili görüşmeleri lider diplomasisinin çarpıcı bir örneği olarak diplomasi tarihindeki yerini alacaktır. Bu sayede 2015 uçak düşürülmesinde bu yana Ankara ve Moskova arasındaki ilişkiler çok yönlü bir dönüşüme uğradı. İkili ilişki giderek çok katmanlı ve Türkiye'nin daha aktif rol aldığı yapıya dönüştü.
Bu analizin amacı Rusya’nın Afganistan politikasını belirleyen temel dinamikleri ve bölge siyasetindeki kırmızı çizgilerini ortaya koyarak çekilme sonrası benimseyeceği stratejiyi ve bu stratejinin başarı ihtimalini incelemektir.
ABD'nin çekilmesiyle Taliban'a 'hem Rusya'yı hem de ABD'yi yendik' propagandası yapma fırsatı verildi. Dahası, bu çekilmenin, radikallere 'seçimle değil ancak savaşarak başarabiliriz' mesajını istemeden de olsa verdiği açık.
Afganistan krizi bir kez daha Avrupalı aktörlerin küresel jeopolitik krizler karşısında ne derece çaresiz olduklarını ortaya koymuştur.
Birkaç parçadan oluşan Taliban'ın uyum mesajlarını tutup tutamayacağını ve Afganistan'daki farklı unsurları 'geçiş sürecine' dahil edip etmeyeceğini yakında göreceğiz.
ABD, Afganistan'dan çekilerek Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor ve Orta Asya denklemini değiştiriyor. Türkiye, Orta Asya siyasetinde etkili olmak istiyorsa da Afganistan denkleminde olmalı. Kaldı ki, Ankara, bu tür zamanlarda aktif olmanın faydalarını artık biliyor.
Konuya rasyonel ve sağduyulu yaklaşmak zorundayız. Sığınmacılara nasıl yaklaştığımız yarının Türkiye'sini belirleyecek. Yabancı karşıtlığı zehrini bu topraklara ekmemek için hep birlikte teyakkuz halinde olmalıyız. Kitlesel linci kışkırtanlar ülkemizin aleyhine çalışan çevrelerdir.
Fuat Oktay, 'Yurt içinde farklı maskeler altında gizlendiğini zanneden ya da yurt dışına kaçarak devlete millete yapmış olduğu ihanete rağmen huzur bulacağını sanan örgüt üyeleri varsa, buradan ben bir kez daha uyarmış olayım.' dedi.
2009 yılında yayın hayatına başlayan Türk Dış Politikası Yıllığı, bu eser ile birlikte on ikinci kitabına ulaştı. Alanında yetkin ve söz sahibi araştırmacıların katkı verdiği eserimiz Türk dış politikasının nabzını tutmaya devam ediyor. Dış politika gelişmelerinin yanı sıra etkileri daha geniş bir zaman aralığına uzanan konular da bağımsız makaleler kısmında inceleniyor.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılını karşılayacak 2023 seçimlerinin 'ağır imtihanlarla' sınanmaması için siyaset kurumuna önemli görev düşüyor.
Türkiye artık tek bir parametre üzerinden değerlendirilebilecek bir devlet değildir. Bölgesinde belirleyici bir devlet olarak küresel siyasi gelişmelerdeki etkisini artırmaya çalışan aktördür.