Erdoğan'ın muktedir bir siyasetçi olarak Türkiye'nin kurumlarını yeni baştan inşa etmesini kabullenmiyorlar. Ve 2019'da cumhurbaşkanlığı sistemine ülkeyi taşıyan lider olmasını arzu etmiyorlar.
Devamı
İktidar kanadı toplumla bağını koparacak elitleşmeye izin vermemelidir. Muhalefet kanadı ise kendi cephesinde dış müdahaleye göz kırpan siyasi marjinalleşmenin önüne geçmelidir.
Devamı
FETÖ’nün propaganda araçlarından biri olarak kullanmayı planladığı AİHM, başvuruyu red kararıyla FETÖ’nün planlarını suya düşürdü. Fakat bu durumun geçici olduğu unutulmamalı…
Ana muhalefetin protesto yürüyüşü yapması demokratik hakkıdır. Ancak bu yürüyüşün CHP'nin de içinde olduğu siyaset kurumuna zarar vermeyecek teyakkuz içinde yapılması zorunludur.
Batı, uluslararası sistemde sahip olduğu hakim konumunu kullanarak kimin terörist kimin özgürlük savaşçısı, neyin insan haklarına uygun, neyin uygun olmadığına kendisi karar vermekte ve bunu tüm dünyaya empoze etmektedir.
Merkezden gelen yalanı düşünmeden üretiyorlar. Mahkeme salonlarından gelen bilgilere bakıldığında yalana dayalı örgütlü bir savunma yapıldığı ortaya çıkıyor.
AB’nin her şeye rağmen Türkiye için stratejik bir öncelik olduğu aşikar. Sadece Hollanda’nın seçim sürecindeki tavrı bile AB ile ilişkileri koparmaya yetebilirdi; fakat Türkiye ısrarla ilişkiyi sürdürmeyi tercih etti.
Devamı
Süreç, doğası gereği örgütlü bir grup faaliyetine yönelik işletildiğinden önemli riskleri beraberinde getirmektedir. Örneğin "kurunun yanında yaşın da yanması" bu risklerin en başında gelmektedir.
Devamı
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz'da Olağanüstü Hal Uygulamalarına karşı çıkarak "20 Temmuz'da başlayan sivil darbe" söylemini kullanmıştı. Şimdi ise "kontrollü darbe" diyerek yeni bir aşamaya geçti.
AK Parti ve Erdoğan döneminde bölgeye yönelik devletin hizmet yatırımlarını, Kürt toplumunun önemli bir çoğunluğu takdirle karşılıyor.
Almanya, Türkiye halkının üzerinde birleştiği iki düşmanı (PKK ve FETÖ) Türkiye'ye karşı kullanırken, 15 Temmuz gecesi verilen demokratik direniş yeni Türkiye'nin kimliğinin kurucu harcı oldu.
Yasama ve yürütme organına ilişkin düzenlemelerin dışında başta yargı olmak üzere çok sayıda konunun yer aldığı ve yeni bazı kurumlar getirildiği gibi mevcut bazı kurumların da kaldırıldığı görülmektedir.
Dünya zor bir süreçten geçiyor. Hassaten Türkiye’yi çevreleyen bölgeler de en az Türkiye kadar kritik süreçler yaşıyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, SETA’da düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Anayasal Tasarımı” başlıklı konferansta konuştu.
Onlar, Batılı devletlerin liderlerinin Türkiye'ye ayar verdiği günleri özlüyorlar. Bunun için yanıp tutuşuyorlar.
Yürütmenin Meclis'in içinden çıkmayıp doğrudan halk tarafından seçilmesi ve Meclis'e karşı değil doğrudan halka karşı sorumlu olması onun zayıflatılması anlamına gelmez.
İçinden geçtiğimiz süreç, devleti kuruluşundan itibaren tahakküm altına alan ve topluma kapatan oligarşik rejimin tasfiyesi ve ülkenin gerçek anlamda cumhuriyete doğru yol almasıdır.
Toplumsal uzlaşının, milletin iradesinin nasıl bir boyutta olduğunu görmek istiyorsanız biraz sabredin. Nisanı bekleyin.
Yürürlükteki 1982 Anayasası’na göre mevcut hükumet sisteminin parlamentarizm ilkeleri üzerine inşa edildiği varsayılsa da, mevcut sistem sorumsuz bir Cumhurbaşkanlığı kurumunu merkeze alan vesayet yanlısı bir anlayış üzerine temellendirilmiştir.
Türkiye’nin dış politikasındaki öncelikli konu başlıklarını geçtiğimiz birkaç yılda olduğu gibi 2016 yılında da Ortadoğu’daki meseleler teşkil etti.
14 yıllık mazide 2002 ve 2007 yılları arasındaki dönemde yapılan atılımlar en dikkat çekicileridir. Dikkat çekiciliğin nedeni, hangisine el atılsa kısa sürede başarılı ve fark yaratan sonuçlar alınabilecek el değmemiş sorunların varlığıdır.