Analiz: Afet Sonrası Sivil Toplum Yardımlarının Koordinasyonu

Bu analizde afetlerde sivil toplum tecrübesinin önemi, Türkiye’deki insani yardım STK’larının koordinasyonunun gerekliliği ve bunun ise otomasyon destekli ortak bir ağ kurulmasıyla sağlanabileceği konuları incelenmektedir

Devamı
Analiz Afet Sonrası Sivil Toplum Yardımlarının Koordinasyonu
Perspektif Afet Dönemlerinde Barınma İhtiyacına Yanıt Olarak GSB Yurtları Modeli

Perspektif: Afet Dönemlerinde Barınma İhtiyacına Yanıt Olarak GSB Yurtları Modeli

Dünyada afetzedelerin barınma sorunu nasıl çözülmektedir? GSB yurtları ve acil durumlarda barınma işlevinde koronavirüs salgını dönemi tecrübesi nasıl okunmalıdır? 6 ve 20 Şubat depremlerinin sonrasında afetzedeler için GSB yurtlarının katkısı ne düzeyde olacaktır?

Devamı

Bu analiz Türkiye’nin uluslararası insani yardımlarının yansımalarının anlaşılması bağlamında 6 Şubat depremlerinin sonrasında ülkemizin gördüğü uluslararası desteği çeşitli yönleriyle ele almaktadır.

Demokratik rejimlerde olağanüstü yönetim usullerinin nasıl bir işlevi vardır? Doğal afetler sebebiyle OHAL uygulamalarına niçin gidilir? OHAL ilanının sonuçları neler olmuştur?

Kamuoyunda haklı olarak deprem öncesi hazırlıklar, afet sonrası acil müdahale, koordinasyon, lojistik ve yardım faaliyetleri kritize ediliyor, tartışılıyor. Bu başlıkların her biri için getirilecek eleştiri ve önerilerin kıymeti büyük. Ancak insafı da elden bırakmamak gerekiyor. Siyasi kazanç, şahsi ve mesleki hırslar uğruna yapılanı görmemek ya da gerçek dışı bilgi vermek kabul edilemez.

Yardımlar kesilmemeli; aksine deprem bölgesindeki insanlarımızın güncel ihtiyaçlarına göre cevap veren dinamik bir modelle yürütülmeli.

Kriz Dönemlerinde İletişim ve Sosyal Medya

Sosyal medya verileri, çeşitli yöntemlerle analiz edilerek krizin daha etkili yönetilmesine ilişkin, yetkililere daha fazla bilgi de sunabilmektedir. Duyurular, kampanyalar eş zamanlı şekilde ve hızlı biçimde istenilen hedef kitleye ulaştırılabilmektedir.

Devamı
Kriz Dönemlerinde İletişim ve Sosyal Medya
Afetlerde Yönetişim ve İş Birliği

Afetlerde Yönetişim ve İş Birliği

Canlarımız için mücadele devam ediyor. Afet yönetiminde başarılı mücadelenin temel unsurlarından biri: Yönetişim ve iş birliği.

Devamı

Kahramanmaraş'taki hummalı çalışmaları gördükten sonra ülkemizin yaralarını hızlıca saracağına dair inancım güçlendi. Devlet ve milletin deprem bölgesine yardım seferberliğinin ivmesi giderek artıyor. Çadır ve konteyner kentler kurulmaya devam ediyor. İhtiyaçların fevkinde bir yere ulaşan bu yardımların etkin dağıtımı başlı başına bir konu haline geldi. Depremin beşinci gününde arama kurtarma çalışmalarında enkaz altından sağ kurtarılma haberlerinin sevinci sürüyor. Kahramanmaraş'ta gördüklerimden yola çıkarak afet yönetimi ile ilgili bazı tespitlerimi paylaşmak istiyorum.

Yapılan yardımlar ve verilen mesajlar aslında çok net ve önemli bir gerçeğin altını çizmektedir. O da insani bir kriz sırasında insanların verdiği insani bir tepki söz konusudur. Her ne kadar farklı siyasi, ekonomik, toplumsal ve kültürel nedenlerden dolayı sorunlar, çatışmalar ve savaşlar yaşasalar da devletler ve halklar böylesi zor zamanlarda aralarındaki husumeti unutup insani boyutu ön plana çıkararak bir diğerine sahip çıkmaktadır.

Devlet ve sivil toplum kuruluşlarının yardım, vinç ve konteyner taşıyan araçlarının yanı sıra arabasına erzak doldurarak yollara düşen binlerce insanımızın fedakârlığı yüreğimizi ısıttı. Bu büyük milletin, ihtiyacı olanın yarasını sarması her şeyin de ötesinde bir erdemdir.

Türk Devletleri Teşkilatının önemli bir üyesi olan Özbekistan'ın üniter yapısının, milli bütünlüğünün ve istikrarının bozulması bölgede domino etkisi oluşturarak bölgenin istikrarsızlığına yol açacaktır. Türk Devletleri Teşkilatının ivedilikle Özbekistan ile yakın işbirliği ve diyalog içine girmesi bölgenin istikrarı açısından önem arz etmektedir.

Hukuk devleti ilkesini hayata geçirmeye dönük öneri ve itirazlar son derece kıymetli olmakla birlikte örgütle ve örgütü ortaya çıkaran sorun ve olgularla mücadele etmek de aynı şekilde yoğunlaşılması gereken hususlardır.

Tunus’ta ne yaşandı? Tunus’ta siyasete yönelik darbe süreci nasıl şekillenmiştir? Meclisin askıya alınması ve başbakanın görevden alınması ile birlikte neler yaşanmıştır? Ulusal ve uluslararası aktörlerin tepkileri nelerdir? Tunus’taki süreç bölgesel açıdan ne anlam ifade etmektedir?

Türkiye kendi güvenliğini kendi sağlamayı öğrendiği gibi kendi reform ve ekonomik büyüme paketlerini kendi iradesiyle yapabilecek bir ülke haline de gelmiştir.

16 Nisan 2017'de yapılan referandum ile kabul edilen Anayasa değişiklikleri, 24 Haziran 2018'de cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan'ın göreve başladığı tarih olan 9 Temmuz 2018'de yürürlüğe girmiş ve Türkiye'nin yeni hükümet sistemi uygulanmaya başlanmıştır. Hükümet sistemi tartışmalarının önemli bir yönü de Cumhurbaşkanına tanınan kararname çıkarma yetkisiydi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu ay içerisinde yaptığı konuşmalarla ekonomi, demokrasi ve hukuk alanında kapsamlı reformların haberini verdi. Ayrıntıya girmese de yaptığı vurgularla ve değindiği bazı somut adımlarla bunun sadece geçici bir söylem olmadığını ve devamının geleceğini gösterdi. Yargı ve hukuk alanındaki reformları yürütmesi beklenen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül konuşmalarında Cumhurbaşkanı'nın bu söylemini destekleyen ifadeler kullandı ve geleceğe ilişkin bazı ipuçları verdi.

OHAL döneminde ordudan ihraç edilen askeri personel sayısı 15 bine yakınken, darbe girişimine katılan personel sayısının 5 bin 761 subay ve astsubay olarak belirlendiğine işaret eden Akgün, FETÖ'nün askeri hücrelerinin tamamını kullanmadığını, OHAL'deki kapsamlı tasfiyenin bile FETÖ unsurlarını tamamıyla ortadan kaldıramadığını belirtiyor.

FETÖ'yle etkin mücadele için önce teşhisi doğru koymamız örgütün adeta MR'ını çekmemiz gerektiğine dikkat çeken araştırmacı Mert Hüseyin Akgün, “Yüzlerce mahrem yöneticinin 15 Temmuz'dan sonra tespit edilip etkisiz hale getirilmesi örgüt üyesi askerlerin yakalanmasından çok daha önemlidir. Bu sayede bugün örgütün TSK'daki aktivitesinin önemli ölçüde zayıflatıldığını söyleyebiliriz.” diyor.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu mayıs sonundan bu yana iktidarın muhalefeti "sokağa dökerek OHAL ilan edeceğini" iddia ediyor. En son 3 CHP ve HDP'li ismin milletvekilliğinin düşürülmesinden sonra bu söylemini genişletti.

Koronavirüs (Covid-19) krizinin belirsiz bir gelecekte sona ermesinin ardından AB ve öne çıkan AB ülkeleri önemli sorunlarla karşı karşıya gelecektir. Bu hakikate rağmen AB liderleri krizin başlangıcında salgın karşısında alınabilecek ekonomik önlem ve destek paketleri üzerinde bir mutabakat sağlayamamıştır..