Türkiye İlk Defa Kendi Kaderini Tayin Ediyor

Türkiye son 15 yılda gerçekleştirdiği diplomatik başarılarla kendi kaderini kendi tayin eden bir ülke haline geldi. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtı ise bunun en güçlü örnekleri oldu

Devamı
Türkiye İlk Defa Kendi Kaderini Tayin Ediyor
Afrin den Sonra Türkiye nin Yol Haritası

Afrin’den Sonra Türkiye’nin Yol Haritası

Fransa'nın Münbiç'e asker göndermesi de, ABD'nin Suriye'den çekilmesi de Türkiye'nin stratejik düzeyde bir değişime gitmesini gerektirecek gelişmeler değil.

Devamı

Zayıfladığı söylenen Atlantik İttifakı, "casus zehirleme" krizinde dayanışma sergiledi. Batı'nın "Rus casusları sınır dışı etme" şeklindeki ortak tepkisi Birleşik Krallığın bir diplomasi başarısına dayanıyordu. Yine de ABD'nin 60 Rus diplomatı sınır dışı ederek Avrupa ülkelerinden öne geçmesi dikkatlerden kaçmadı.

Afrin kontrol altına alındıktan sonra Türkiye'nin yeni hedefinin neresi olacağına dair bir tartışma başladı ve hala devam ediyor. Öncelikle ifade edelim ki bu tartışma bile başlı başına Türkiye'nin izlediği stratejinin sonuç alıcı tarafını ve inandırıcılığını teyit etmekte.

Bölgede boşluk ve belirsizlik Türkiye'ye ciddi sıkıntılar yarattı. Fakat aynı zamanda fırsatlar da sunuyor. Bence burası tam da durmamız gereken çok haklı bir nokta.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump önceki gün telefonda görüştüler. Beyaz Saray görüşmeyi, "iki NATO müttefiki ve stratejik ortak arasında yapılan bir görüşme" olarak niteledi.

Suudi Arabistan Siyasetinde Yaşanan Dönüşüm ve Körfez’in Geleceği

Muhammed bin Selman’ın stratejik müttefikleri olan ABD ve İsrail’in uzun vadeli stratejileri belirsizliğini korumaktadır. Nitekim bu ülkelerdeki liderliklerin iktidarını konsolide etme konusunda zorluklar çektiği unutulmamalıdır. Suriye ve Yemen’de kendi çıkarları doğrultusunda dönüşümlerin gerçekleşmesini başaramayan Riyad yönetimi, Katar krizinde de tüm çabasına rağmen ciddi bir etki yaratamamıştır.

Devamı
Suudi Arabistan Siyasetinde Yaşanan Dönüşüm ve Körfez in Geleceği
Amerika'nın Menbiç Politikasının Rasyonalitesi

Amerika'nın Menbiç Politikasının Rasyonalitesi

ABD’nin Menbiç konusundaki rasyonel olmayan tutumuna bir de ABD’deki bu Türkiye karşıtı lobinin Erdoğan’ı devirme takıntısı çerçevesinde bakmak gerekir.

Devamı

Son beş gün içinde Trump yönetiminin kurmay ekibinden üç isim Türk yetkililerle görüştü. Önce ulusal güvenlik danışmanı McMaster, sonra savunma bakanı Mattis ve daha sonra Dışişleri Bakanı Tillerson Ankara'ya Zeytin Dalı Harekâtı hakkındaki görüşlerini iletti.

Öyle görünüyor ki ABD'nin elinde kabul edilebilir hiçbir şey yok. ABD somut adımlar atmadan, Türkiye ABD ile olan ortaklığına bakış açısını değiştirmeyecektir.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan B. Yalçın Türkiye ve ABD’nin sahadaki tutumlarının bölge politikalarına etkisi hakkında değerlendirmede bulundu.

Türkiye’nin terör ile mücadele alanı genişledikçe savunma kapasitesini artırması ve özellikle yerli imkanlarla bu mücadeleyi yürütmesi hayati derecede mühimdir. Zeytin Dalı Harekatı yerli ve milli silahların kıymetini ortaya koydu. Önümüzdeki süreçte Türkiye’nin Suriye’de oyun kurucu bir aktör olarak kalmasında savunma kapasitesinin rolü belirleyici olacaktır.

Avrupa Parlamentosu’nun perşembe günü aldığı karar ve Amerikalı generallerin Menbiç’te YPG/PKK’lılarla samimi görüntüler eşliğinde verdiği mesajlar Batılı ülkelerin PKK konusunda ne kadar sorunlu bir tavır içerisinde olduğunu yeniden ortaya koydu.

Washington'ın Suriye politikasının net olmaması ve YPG ile benzeri terörist gruplara aktif desteğini artırması ABD'nin bizzat kendisinin kabul ettiği ulusal hukuk kurallarına ve dünya devletlerinin -gerek BM gerekse bölgesel organizasyonlar çatısı altında- kabul ettikleri uluslararası anlaşma ve ilkelere ters düşmektedir.

McMaster ve Tillerson'un Türkiye ziyaretleri ABD'nin CENTCOM'a endeksli YPG politikasını değiştirmek için bir fırsat.

SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Duran, "Suriye bağlamında Türkiye-ABD ilişkilerinin ciddi bir krize girdiğini görmemiz gerekir. Amerika ile Türkiye'nin YPG üzerinden tartışır hale gelmiş olması, meselenin ciddiyetini göstermektedir." dedi.

Trump’ın başkan olmasının üzerinden sadece bir yıl geçti. Ama süper güç, tek kutuplu dünyanın lideri olarak anıla gelen ABD’nin yaldızları yavaş yavaş dökülmeye başladı. Ekonomiden diplomasiye, siyasete ülke en sancılı dönemini yaşıyor. Artık koca ülkenin derin yalnızlığı konuşuluyor. Ortadoğu siyaseti iflas eden ABD’nin içinde bulunduğu kriz..

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte dünyanın en güçlü ülkesi konumuna yükselen ABD’nin bu konumunu en fazla tehdit eden ülkenin Çin olduğu biliniyor.

Trump yönetimi ilk yılında enerji alanında nasıl bir performans sergiledi? Küresel enerji piyasaları ABD’nin enerji politikalarından nasıl etkilendi? Türkiye ve bölge açısından söz konusu politikaların etkileri nelerdir?

Öyle ya da böyle, Türkiye kendisine yönelen tehditleri bertaraf etmek için yola koyuldu. Önce DEAŞ şimdi de PKK/YPG'ye karşı harekete geçti. Bunun için gerekli siyasi irade, motivasyon ve destek de söz konusu. Bu motivasyon karşısında YPG'nin uyguladığı kirli ittifaklar ve taktikler de işe yaramayacak.