Sonbaharda Yeni Anayasa ve Reform Gündemi

Ekim ayında TBMM'nin açılmasının ardından Ankara'nın ve siyasetin gündemi tekrar hareketlenecek. Meclis'in gündeminde çok sayıda önemli kanun teklifi var. Yasama yılı bitmeden tamamlanmaya çalışılan ama yetişmeyen ve dokuzuncu yargı paketi olarak anılan yasa teklifi de bunlardan birisi. Ancak asıl gündem yeni anayasa ile ilgili atılacak somut adımlar olacaktır.

Devamı
Sonbaharda Yeni Anayasa ve Reform Gündemi
TÜRKPA ve Türk Dünyasının Gelecek Vizyonu

TÜRKPA ve Türk Dünyasının Gelecek Vizyonu

"Gün gelecek, dünyanın tüm sorunları Türk Devletleri Teşkilatı ile istişare yoluyla çözülecektir". Bu söz Türk Devletleri Parlamenter Asamblesinin (TÜRKPA) 13. Genel Kurul toplantısı dolayısıyla Bakü'de bulunan Türk Devletler Teşkilatı (TDT) meclis başkanları kabulünde sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından söylendi. Sayın Aliyev, Türk Devletlerinin mevcut potansiyelin dikkate alarak böyle bir ifade kullandı. O nedenle bu ifade hamasi duygularla söylenmiş bir söz değil, Türk Devletlerinin gerçek potansiyeline dikkat çeken bir tespittir.

Devamı

31 Mart yerel seçimleri sonrasında çok da öngörülmeyen bir şekilde siyasi parti liderleri arasında bir görüşme trafiği başladı ve bu görüşmelerden olumlu mesajlar öne çıktı. Siyasette yumuşama olarak tanımlanan bu ziyaretler ve açıklamalar yeni anayasa konusundaki beklentileri yeniden canlandırdı. Aynı günlerde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, seçimden önce açıkladığı üzere, partilere yeni anayasa girişimi amacıyla ziyaretler yaptı. Bu gelişmeler üzerine hemen her platformda yoğun bir şekilde yeni anayasa konuşulmaya başlandı. Görüldüğü kadarıyla önümüzdeki aylarda uzun bir süre yeni anayasa meselesi, siyasetin önemli gündem başlıklarından biri olacak.

Dün AK Parti Genel Merkezi'nde 1 saat 35 dakika süren Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özel görüşmesi ile yeni bir siyasi süreç başladı.

Türkiye son on yıldır yoğun bir seçim gündemi yaşamaktaydı. Seçmen referandum, genel ve yerel seçimler için on yıl içerisinde sekiz defa sandığa gitti. Önümüzde dört yıllık bir seçimsiz dönem söz konusu. Bu uzun dönemde ekonomi, dış politika ve güvenlik başta olmak üzere birçok soruna seçim baskısı olmaksızın odaklanabilme imkanı Türkiye için büyük bir şans. Ele alınacak konular arasına iç siyasi gündemin önemli başlıklarından hukuk ve yargı meseleleri de dahil edilebilir.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 83. sayısı raflarda yerini aldı.

SETA Genel Koordinatörü Duran: "Küresel Güç Rekabeti Hız Kesmeden Artarak Devam Ediyor."

Büyük güç rekabetinin dünyayı daha tehlikeli bir hale getirdiğini vurgulayan Duran, 'Reel politikten bu anlamda kopamıyoruz. Bu büyük güç rekabetinin hızlanarak devam edeceğini öngörmekteyiz. Bu da bölgesel güçlere Türkiye gibi küresel aktörlere yeni fırsatlar sunmaktadır.' ifadelerini kullandı.

Devamı
SETA Genel Koordinatörü Duran quot Küresel Güç Rekabeti Hız Kesmeden
Yeni Cumhurbaşkanı Reisi nin Göreve Başladığı İran ı Dış Politikada

Yeni Cumhurbaşkanı Reisi’nin Göreve Başladığı İran’ı Dış Politikada Neler Bekliyor?

İran’ın komşularıyla ilişkilerini ilerleteceği ve muhtelif alanlarda geliştireceği yönündeki mesajlar, seçim kampanyasından beri Reisi tarafından dile getiriliyor.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 56. sayısı çıktı.

Türkiye Cumhuriyeti tarihi boyunca çıkan ekonomik krizlerin en büyük sebebinin sistemdeki çift-başlılık olduğu açıkça görülüyor.

Türkiye, Rusya ve İran arasındaki Halep mutabakatı Türkiye’nin dış politika kodlarında bundan sonra müstakil bir revizyonizm siyaseti mi izleyeceği yoksa mevcut parçalanma ve tehditler yüzünden dengeleyici ve statükocu rolüne geri mi döneceği konusuna dair ipuçları içeriyor.

PKK’nın lider kadrosunun tasfiyesi örgüte çok büyük ölçüde zarar verebilir ancak bu örgütün top yekûn tasfiye olacağı ve çözüleceği şeklinde yorumlanmamalı.

“3 milyon Suriyeli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı mı olacak?” vehmiyle konuşmak sadece zaman kaybı. Yapılması gereken, Suriyelilerin “uyum sürecinin” başladığı kabul edilmeli ve uyum sürecine yönelik uygulama önerileri geliştirilmeli.

Basın özgürlüğünü "medya mensuplarının kanunlar önündeki imtiyazı" gibi görenler ya da "Türkiye'yi sıkıştırmanın bir aracı" olarak değerlendirenler aradan çekilsin. Bu tartışmayı biz sahici bir şekilde sürdürelim.

IŞİD özelinde Irak ve Suriye'de yaşanan gelişmeler sonucunda iki gün içerisinde 140 bini aşkın insanın ülke sınırlarından giriş yapması iç siyasette mülteci konusundan çok Çözüm Süreci'ni etkiledi. Bölgede son dört yıl içerisinde vuku bulan olaylar genelde Kürt meselesi, özelde ise bu meselenin demokratik yollardan çözümünü baltalayan bir işlev gördü. Öncelikle, 2009'da Arap Baharı'nın estirdiği havayı arkasına almaya çalışarak Demokratik Açılım fırsatını geri tepen PKK, 2013'ün yaz aylarında PYD'nin Suriye'deki güç vakumundan faydalanıp diğer siyasi Kürt yapılanmalarını elimine ederek elde ettiği güç neticesinde müzakere sürecine geçemeyişi bahane ederek geri çekilmeyi durdurdu. Şimdi ise Irak'ta ABD'nin hava saldırısında önemli kayıplar veren IŞİD'in yönünü tekrar Suriye'ye çevirmesiyle birlikte Kobani ve çevresinde şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Rojava'da yaşanan bu gelişmenin Kürt siyasal hareketi tarafından algılanışı ve iç siyasete taşınma yöntemi yukarıdaki iki örneğe benzer şekilde Çözüm Süreci'nin toplumsal dayanağını ve manevi havasını baltalıyor.

"Yükselen güç Türkiye", ekonomide ithalata bağlılığın önemli oranda azaltıldığı; enerji ve savunma sanayisi gibi kritik alanlarda dışa bağımlılığın minimuma indirildiği; yüksek teknolojili üretim ve ihracat sektörlerinin güçlendiği; yerel insan gücünün nitelik ve donanımının yükseltildiği bir vizyonu yansıtıyor.

2013 başından itibaren ortaya çıkan diyalog ortamı, İmralı tutanaklarının sızdırılmasına yönelik tepkilerin ardından daha önce PKK tarafından kaçırılan sekiz kamu görevlisinin serbest bırakılmasıyla devam etti. Son gelişmeler, aslında ana muhalefet partisinin İmralı sürecine karşı açıkça tavır alarak ciddi bir zamanlama hatası yaptığını gözler önüne serdi.