Yaptırımlar Sürecinde Uygulanan Ambargolar ve İran'ın Nükleer Haritası

Ufuk Ulutaş, İran’a yaptırımlar sürecinde uygulanan ambargolar ve İran’ın nükleer haritası üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Yaptırımlar Sürecinde Uygulanan Ambargolar ve İran'ın Nükleer Haritası

Ä°ran ile ABD arasındaki nükleer kriz tırmandıkça, Türkiye’nin muhtemel geliÅŸmeler karşısında izleye(bile)ceÄŸi politikalar ve karşı karşıya kalabileceÄŸi açmazlar hakkındaki yorumlar da her geçen gün artıyor. Son 20-25 yılda siyasi ve askeri elitlerimizin Türk-Ä°ran iliÅŸkileri konusunda verdikleri demeçlere baktığımızda birbiriyle zıt iki temel söylemle karşılaşırız. Bir kesim ‘son 400 yıldır’ devam eden ‘ebedi’ Türk-Ä°ran dostluÄŸundan bahsederek, 1639 Kasr-ı Åžirin antlaÅŸmasından bu yana sınırımızın hiç deÄŸiÅŸmediÄŸini,

SoÄŸuk SavaÅŸ nükleer rejiminin en çarpıcı eleÅŸtirilerinden biri, sinemanın dâhi yönetmenlerinden Stanley Kubrick’in kara komedisi Dr Strangelove’da ironik bir ÅŸekilde ortaya konmuÅŸtur. General Jack D. Ripper ÅŸizofrenik vehimleri ve teorileri nedeniyle Sovyetlere nükleer saldırı emri verir. Durumdan haberdar olan Amerikan baÅŸkanı, Sovyet liderini yanlışlıktan haberdar etmek üzere arar. 

Geçen Nisan başında Amerika’nın Irak’ı iÅŸgal ediÅŸinin 4. yılına girerken, dünya iÅŸgalden daha çok Ä°ran’ı konuÅŸuyordu. Yine iÅŸgalin baÅŸlangıcının yıldönümü olan Mart sonunda 15 Ä°ngiliz askerini esir alan Ä°ran, bir bakıma 3000 yıllık Pers-Sasani diplomasi tecrübesini konuÅŸturdu.

Washington 36 ülkeden devlet baÅŸkanı, 10 ülkeden delegasyon düzeyinde katılım ile II. Dünya savaşından bu yana yapılan en üst düzey toplantıya ev sahipliÄŸi yaptı. Nükleer güvenlik zirvesinin resmi konu baÅŸlığının dışındaki en ateÅŸli konusu Ä°ran’dı. Ä°ran ise Washington zirvesine alternatif ama oldukça naif baÅŸka bir toplantıyı, ‘Herkese Nükleer Enerji, Hiç Kimseye Nükleer Silah’ zirvesini 17-18 Nisan’da düzenliyor. Nükleer tartışmalar üzerinden gerilimin yükselmesinin asıl sebebi ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nde Ä°ran’a yönelik bir yaptırım planını hayata geçirmek istemesi.

Türkiye'nin Enerji Durumu ve Geleceği

Bölgeyle ilgili geliÅŸtirilen uluslararası projelerde belirleyici bir tutumla rol alan Türkiye, ken­disini enerji alanında bir aktör olarak kabul ettirmiÅŸ durumdadır.

Devamı
Türkiye'nin Enerji Durumu ve Geleceği
İstanbul'daki Nükleer Müzakerelerin Anlamı

İstanbul'daki Nükleer Müzakerelerin Anlamı

ABD, Ä°ngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya'dan oluÅŸan P5+1 ile Ä°ran arasında devam eden nükleer müzakerelerin son görüÅŸmesi Ä°stanbul'da yapıldı.

Devamı

Bu analizde, Romney ve Obama'nın Ortadoğu’ya yaklaşımlarına açıklık getirmek için, seçilen ülkelerle ilgili benimsenen siyaset ve açıklamalar kullanılmıştır.

Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin Nisan ayında yaptığı Rusya gezisi sonrasında ortaya çıkan bilgiler, devrim sonrası süreçte bir süredir dondurulmuş olan nükleer enerjiden yararlanma çalışmalarının Rusya'nın yardımı ile tekrardan başlatılmak istediğini ortaya koydu. Bu durum, bölgedeki gücünü tanzim etmek isteyen Mısır için nükleer güç olma arzusunun dönemsel olmadığını, bir devlet politikası niteliği taşıdığını gösteriyor. Mısır, 1986 yılında yaşanan Çernobil felaketinden sonra nükleer programını askıya almıştı. 2006 yılında ise Hüsnü Mübarek döneminde yeniden çalışmalara başlandığı düşünülüyor. Şubat 2011'de hükümet, Akdeniz sahilindeki Deba bölgesinde ilk nükleer santralin kurulmasının planladığını kamuoyuna açıklanmıştı. Ancak bu konuda her hangi bir adım atılamamıştı.

Bu çalışma Pakistan'ı ve Pakistan siyasal hayatını Türk kamuoyuna ve bölge üzerine çalışmak isteyen araştırmacılara tanıtmayı hedeflemektedir.

SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, Cenevre'de İran ile P5+1 ülkeleri arasında yapılan nükleer görüşmeler sonucu yapılan anlaşmanın geleceği hakkında değerlendirme yapmak için henüz çok erken değerlendirmesinde bulundu.

P5+1 ile İran arasında imzalanan anlaşmadaki şartların neredeyse hepsini taşıyan bir anlaşma, Türkiye-Brezilya ve İran arasında 2010'da imzalanmıştı.

Kemal İnat: Başbakan Erdoğan'ın iki günlük İran ziyareti, Türkiye ile İran'ın son iki yılda yaşanan gerginlikleri aşma yolunda önemli bir adımı olarak görülmelidir.

Dünya Nükleer Örgütü (WNA) Ekim 2014 verilerine göre, şu an dünyada 31 ülke elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla nükleerden faydalanıyor. Bu totalde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke sayısı neredeyse denk.

1979 İran Devriminden günümüze ABD ile "büyük şeytan- haydut devlet" ilişkisine sahip olan İran, nükleer müzakereler ve IŞİD ile mücadele sayesinde yepyeni bir açılım yapma imkânı yakaladı.

Küresel sistem giriftleştikçe, sistemle uyumlu davranmayan aktörler çok farklı zorlayıcı araçlarla karşılaşmakta. Bu araçlarla başa çıkmanın yolu ne tamamıyla sistemin dışına çıkmak ne de sistemin salık verdiği adımları atmaktır.

İçindeki Soğuk Savaş dinamiklerine girmeden tanımlayacak olursak; AFP, ABD'nin 1954'te, dünyanın nükleer teknolojide ilerlemesi maksadıyla öncü olduğu bir işbirliği programıydı.

Rüzgârdan elektrik üretimi, 2000'lerde ciddi bir ivme kazandı ve global kurulu güç, 2003-2013 arasında 39 GW düzeyinden 319 GW'a ulaştı.

Analiz, P5+1 ülkeleri ve İran arasındaki uzlaşının arka planını, çetrefilli noktalarını ve muhtemel sonuçlarını ele alıyor.

Bir mutabakata varıldı fakat yol hala çetin. ABD'de Cumhuriyetçiler açık muhalefetlerini ortaya koydular, hatta Ruhani'ye mektup yazıp "biz yönetime geçince anlaşmayı iptal ederiz" bile dediler.