Türkiye - Mısır İlişkilerinin Geleceği Nasıl Şekillenecek?

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 12 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği Mısır ziyaretinin ardından Türkiye - Mısır ilişkilerinin geleceğinin nasıl şekillenebileceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
Türkiye - Mısır İlişkilerinin Geleceği Nasıl Şekillenecek
Mısır İle Bir Deniz Yetki Anlaşması İmzalanabilir mi

Mısır İle Bir Deniz Yetki Anlaşması İmzalanabilir mi?

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Mustafa Caner, Bengü Türk ekranlarında yayınlanan Hariciye programında, Mısır ile normalleşme sürecinin bir deniz yetki anlaşması ile sonuçlanması ihtimali üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 88. sayısı raflarda yerini aldı.

Son günlerde ABD’yle Suudi Arabistan arasındaki görüşmelerin ilerlediği ve anlaşma aşamasına iyice yaklaşıldığı yönündeki haberler, Ortadoğu’da yeni bir dönemin habercisi olabilecek nitelikte. Suudiler İran’ın nükleer kapasitesi karşısında ABD’den ‘barışçıl’ nükleer teknoloji geliştirebilmek için destek ve muhtemel bir savaş durumunda güvenlik güvencesi istiyor. İleri teknoloji alanında iş birliği ve Çin’e mesafe koymayı da içeren anlaşmanın İsrail-Suudi normalleşmesini içermesi Biden yönetimi için kritik öneme sahip zira Amerikan Kongresi’nin desteği buna bağlı olacaktır. Ancak Suudilerin Gazze savaşının durdurulması ve iki devletli çözüm konusundaki ısrarının Filistin devletinin kurulmasına hep karşı çıkmış olan Netanyahu liderliğindeki bir hükümet tarafından kabul edilmesi çok zor. Biden yönetimi İsrail-Suudi normalleşmesi üzerinden hem Gazze meselesini gündemden düşürmüş hem de ‘Filistin meselesini çözmüş’ olarak Kasım seçimlerine ilerlemek isteyecektir ancak Netanyahu’nun bunun önünde en büyük engel olduğu kesin.

Türk dış politikasının bölgesel ve küresel dengelere göre pragmatik adımlar atarak kendine alan açma çabasının yeterince anlaşıldığı söylenemez. Batı ittifakından ‘koptu kopacak’ şeklinde yapılan analizler, Türkiye’nin ulusal çıkarlarını rasyonel biçimde tespit edip ona göre hareket edemeyeceği yanılgısına dayanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Transatlantik İttifakı ötesinde geliştirdiği her ilişki ya Batı’ya alternatif ya da Batı’dan uzaklaşma olarak sunulunca, Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili temelsiz önyargılar oluşuyor. Türkiye analizleri Batı’yla Doğu arasında sıkışmış ve sürekli gelgit yaşayan bir ülke algısının farklı varyasyonları haline gelince, Türk dış politikasına ilişkin sorunlu perspektifler yaygınlık kazanıyor. Türkiye’nin meşru ulusal çıkarları ve öncelikleri olduğu varsayımından hareket edilmedikçe bu analizlerin derinlikli bir izah sunma imkanları da ortadan kalkıyor.

11-12 Temmuz 2023’te gerçekleşecek NATO zirvesinin önemi nedir? NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in görev süresi neden uzatıldı? Zirvenin gündeminde hangi konular yer alacak? İsveç’in NATO üyeliğinde son durum nedir? Ukrayna’nın NATO üyeliği yolundaki engeller nelerdir?

Analiz: NATO’nun Vilnius Zirvesi

Bu analizde söz konusu hususların arka planı ve onları yönlendiren dinamikler ele alınmıştır. Buradan hareketle başta Avrupa’nın savunulması olmak üzere uluslararası güvenlik bakımından oluşabilecek sonuçlar değerlendirilmiştir. Bu kapsamda Türkiye’nin pozisyonu ve muhtemel öncelikleri tartışılmıştır.

Devamı
Analiz NATO nun Vilnius Zirvesi
Analiz Türkiye-Körfez İlişkilerinde Yeni Dönem Çok Boyutlu İş Birlikleri ve

Analiz: Türkiye-Körfez İlişkilerinde Yeni Dönem Çok Boyutlu İş Birlikleri ve Fırsatlar

Bu analiz 2020’nin sonunda başlayan ve devam eden süreçte hızlı bir şekilde normalleşme ve iş birliği boyutuna evrilen ilişkilerin temel dinamiklerini, Körfez ile yakınlaşmanın Türk dış politikası açısından anlamını ve Ankara ile yakınlaşmanın Körfez bağlamındaki stratejik mantığını tartışmaktadır.

Devamı

Web Panel: Türkiye-Körfez İlişkilerinde Yeni Dönem

SETA Dış Politika Araştırmacısı Ferhat Pirinççi, A Haber ekranlarında yayınlanan Gündem Özel programında, Türkiye’nin Körfez Ülkeleri ile ilişkilerinin geleceği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA DIş Politika Araştırmacısı Murat Aslan, NTV ekranlarında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın körfez turu ve Türkiye’nin Körfez Ülkeleri ile ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Bu seyahatin ekonomiden daha fazlasına karşılık geldiği ve Türkiye- Körfez ilişkilerinde yeni bir döneme geçişin işareti olduğu söylenebilir.

Batı ittifakının Yeni Türkiye gerçeğini kabullenmesi gerekiyor.

Vilnius Zirvesi, NATO ittifakının Soğuk Savaş’tan beri tecrübe ettiği stratejik hedef belirsizliğini aşmaya başladığı bir dönemde gerçekleşiyor. ABD’nin 11 Eylül saldırılarının ardından “küresel teröre savaş” açması sonrasında NATO Afganistan’da görev aldı ancak ittifakın değişen uluslararası güvenlik sistemine uygun strateji geliştirmesi mümkün olmadı. NATO’nun 2010 Stratejik Konsept Belgesi, Rusya’yla iş birliğinden bahsederken Çin tehdidine atıf bile yapmıyordu. Kırım’ın ilhakına güçlü bir cevap veremeyen ittifak, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimiyle bir anda Avrupa’da nükleer savaş tehlikesini karşısında buldu. NATO’ya adeta asli misyonunu hatırlatan bu gelişme, Avrupa’nın güvenliğini sil baştan düşünmesi gereğini ortaya çıkardı. İttifak, 2022 Stratejik Konsept Belgesinde Rusya, Çin ve diğer küresel tehditler karşısında kapsamlı bir vizyon ortaya koymaya çalıştı.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) ve Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinden Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, Terörle Mücadele Özel Koordinatörü ataması kararının Avrupa’daki PKK yapılanmasına yönelik farkındalık oluşturacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO'nun Vilnius Zirvesi'ne giderken yeni bir tartışma başlattı. İsveç'in NATO üyeliği ile ilgili olarak "Önce gelin Türkiye'nin Avrupa Birliği'nde önünü açın, ondan sonra biz de Finlandiya ile nasıl onun önünü açtıysak, İsveç'in de önünü açalım" mesajı verdi.