“Erdoğan gibi dönüşüm ve ilerlemeyi temsil eden bir lider statükocu güçleri huzursuz ediyor.”
Devamı
İki ülke arasındaki normalleşmenin hızlı bir yakınlaşmaya, "müttefiklik" ilişkisine dönüşmesi beklenmemeli. Gazze'ye yönelik ambargonun "hafifletilmesinin" nasıl bir yolda yürüyeceğine bakmak gerekecek.
Devamı
Türkiyenin İsrail ile normalleşen ilişkileri Batı başkentlerindeki gereksiz imaların önünü almaya yarayabilir. DAEŞ karşıtı koalisyona yeterince destek vermediği suçlamasına maruz kalan Türkiye, PYDye karşı takınacağı tavır için İsrail ile yakınlaşabilir
Filistin her şeyin merkezinde duruyor fakat Filistin dışında sorunlar da oldukça çok.
Doğalgaz ihracı gibi somut çıkarlar söz konusu iken İsrail neden isteksiz? Bu sorununu cevabı için Moskova'ya bakmak gerekir.
Dış politikanın iç siyasetteki rekabet çerçevesinde suiistimal edilmesi bütün ülkelerde karşılaşılan bir durum olsa da, Türkiye'de bunun ülkemizin çıkarlarına ciddi zararlar verecek düzeye ulaştığının altını çizmek gerekir.
Türkiyenin selameti için, İsraille yapılan görüşmelerin İsraile operasyon alanı yaratmayacak ölçüde şeffaflaşması ve farklı kurumlar tarafından koordineli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Devamı
Mısırda darbe olmasa İsrail şimdiye kadar Türkiyenin tüm şartlarını yerine getirmiş olurdu.
Devamı
Netanyahu baskı paratoneri olarak kullandığı Lieberman'la birlikteliğine mümkün olduğunca devam edecek ve Lieberman'ı gösterip kendine razı ettirmeye çalışacaktır.
Türkiye ve İsrail’in ilişkilerinin gerçek manada düzelmesi için İsrail’in Mavi Marmara katliamının diyetini vermesi sadece bir başlangıç olacaktır.
İsrail’in son Gazze saldırısıyla sarsılan ve akabinde yaşanan artçı şoklarla sallanmaya devam eden Türkiye-İsrail ilişkilerinde son günlerde normalleşme rüzgarları esmekte. Normalleşmenin ilk sinyallerini, İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Benyamin Ben-Eliezer Türkiye ziyareti ile vermişti. Ziyareti esnasında Ben-Eliezer, Türkiye’yi İsrail-Suriye arasındaki dolaylı barış görüşmelerinde yeniden aktif rol oynamaya çagırmıştı. Bu çağrıyı, İsrail’de Türkiye’nin arabuluculuğuna olabildiğince soğuk bakıldığı o dönemde üst düzey bir aykırı ses olarak yorumlayabiliriz.