Özel Askeri Şirketler Kimin İşine Yarıyor?

Hizmet satın alan devletlerin özel askeri şirkete bağımlılığı arttıkça hassasiyetleri artıyor. Bu kapsamda özel askeri şirketler, zayıf ve istikrarsız devletleri "güvenlik sağlama" adına dolaylı bir şekilde yönetmeye başlayabilir.

Devamı
Özel Askeri Şirketler Kimin İşine Yarıyor
Çin ve Rusya Geç Kalıyor

Çin ve Rusya Geç Kalıyor

Çin ve Rusya yıllarca çok kutuplu bir dünya siyaseti hayali kurdu. Ancak son gelişmeler gösteriyor ki, ikisi de buna çok hazırlıksız yakalandı.

Devamı

Trump yönetimi, her geçen gün, ABD'nin süper gücünü hoyratça kullanan uygulamalarla sahne alıyor. Washington, II. Dünya Savaşı sonrası kurduğu "liberal düzeni" kendi eliyle yıkmakla kalmıyor. Tek taraflı milli menfaatlerini de uluslararası düzleme, aktörlere dayatıyor. Uluslararası kuruluşları bile harekete geçirmekle uğraşmıyor. Milli hukukunu sert gücüne dayanarak uluslararası hukukmuşçasına empoze ediyor. Elindeki her çeşit enstrümanı meşruiyet kaygısı duymadan seferber ediyor. Son dönemde hasım veya dost ayırt etmeden yaptırım ve tehditlere daha sık başvuruyor.

Bu seçimlerde iki ittifakın birçok yerde başa baş bir performans sergilemesi bekleniyor. Heyecanlı kampanya süreci bile her iki ittifaka da seçimlerden sonra benzer büyüklükte bir sorumluluk yüklendiğine işaret ediyor.

Fatih İstanbul'u kuşatmışken, Bizanslılar meleklerin cinsiyetini tartışıyormuş. Bunun üzerinden büyük bir genelleme yapmak mümkün mü bilmiyorum ama deneyebiliriz. Bir toplumda çöküş varken bu tür anlamsız işlerle uğraşma eğilimi gittikçe hız kazanıyor demek çok da yanlış sayılmaz.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı Washington Ofisinin (SETA DC) düzenlediği 'ABD-Türkiye Savunma ve Stratejik Ortaklık' başlıklı panele Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Tüfekçi, Heritage Vakfı Douglas ve Sarah Allison Dış Politika Merkezi Direktörü Luke Coffey, SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran ve SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş konuşmacı olarak katıldı. SETA DC Direktörü Kadir Üstün de panelin moderatörlüğünü yaptı.

Güç Politikasının Yeni Araçları

Venezuela’da yaşanan gelişmeleri bütün ülkeler yakından takip ediyorlar. Zira bu ülkede yaşanan gelişmelerin sadece Venezuela’nın ya da Latin Amerika’nın iç meselesi olmadığını herkes görüyor.

Devamı
Güç Politikasının Yeni Araçları
Venezuela Meselesinde Çin ve Rusya nın Tavrı Belirleyici Olacak

Venezuela Meselesinde Çin ve Rusya’nın Tavrı Belirleyici Olacak

SETA Genel Koordinatör Yardımcısı Kemal İnat Venezuela meselesinin dünya politikasındaki etkileri hakkında değerlendirmede bulundu.

Devamı

23 Ocak'ta ABD'nin Guido'yu devlet başkanı olarak tanıdığı andan itibaren ABD'nin Maduro'yu iktidardan indirmek için bir çok yolu deneyeceği aşikar oldu.

Liberal dünya düzeninin çöküşüne dair tartışma ısınmaya başladı. Halbuki çok değil bir yıl öncesine kadar mesele bu kadar açık konuşulmuyordu.

Amerikalıların Soğuk Savaş’ın sona erdiği 1990’ların başında ne hedeflediklerini ve planladıklarını hatırlayalım...

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 32. sayısı çıktı.

Darbe, ABD ve Avrupa ülkelerinin Venezuela'nın mali varlıklarına el koyması ile yeni bir aşamaya geçti.

Venezuela’da ciddi yatırımları olan Çin ve Rusya’nın nasıl tepki verecekleri ise hem Venezuela’nın hem de dünya siyasetinin geleceğini belirleyecek. Bu yatırımlarına rağmen Venezuela’yı ABD’nin arka bahçesi olarak kabul ederlerse, Maduro yönetiminin ABD ve müttefiklerinden gelen bu baskıya dayanması kolay görünmüyor.

SETA Genel Koordinatörü Duran, Venezuela'daki darbe girişimi ile ilgili olarak, "ABD Başkanı Donald Trump 20 yıllık sosyalist iktidarı yıkmak istiyor." dedi.

Eğer Venezüella da Suudi Arabistan gibi Amerikan kontrolünde kalmayı kabullenseydi orada da pek bir sorun olmazdı. Petrolü satar, altını üretir, zenginliği de paylaşırdı.

Trump dönemi uluslararası sistemin gittikçe netleşen bir özelliği var. Güç mücadeleleri artık daha çıplak gerçekleşiyor. "Evrensel normların" ihlalini maskelemek bile gerekmiyor.

Latin Amerika birbirinden epeyce farklı hikâyelerle zor da olsa yükselmeye çalışıyor.

Yıllar yılı solculuk adı altında din düşmanlığı yaptılar. Şimdi ise sosyalizm sevdasına siyaset düşmanlığı yapıyorlar.

Dünyanın en zengin petrol rezervini barındıran kara parçasının üzerinde, yoksul, aç ve hasta insanlar oturuyor. Son zamanlarda Karayip'te, bir de hakiki ve trajik bir hayatta kalma mücadelesi yaşanıyor.