Perspektif: Nükleer Anlaşma Sonrasında İran’da Ekonomi Diplomasisi Mevsimi

İran’a uygulanan yaptırımların İran ekonomisine maliyeti ne oldu? Batılı şirketlerin nükleer anlaşma sonrasında İran’a yaklaşımları nasıl değişti? Ruhani’nin İtalya ve Fransa ziyaretinin ekonomik yansımaları nelerdir?

Devamı
Perspektif Nükleer Anlaşma Sonrasında İran da Ekonomi Diplomasisi Mevsimi

Afganistan'da ‘Yeni Karzai' Dönemi

Afganistan’da 7 Kasım Cumartesi günü yapılması planlanan başkanlık seçimlerinin ikinci turu, iki adaydan Kuzey İttifakı’na yakın Abdullah Abdullah’ın seçimlerden çekilmesi üzerine iptal edildi. 20 Ağustos’ta yapılan ve halen başkanlık koltuğunda oturan Hamit Karzai’nin yüzde 54 oy ile önde gittiği seçimlerde en az yüzde 10 oranında sahte oy olduğu tespit edilince seçimler için ikinci turun yapılacağı açıklanmıştı. İkinci turda Abdullah Abdullah ve Hamit Karzai’nin karşı karşıya gelmesi beklenirken Abdullah, başkanı ve üyeleri Karzai tarafından atanan Bağımsız Seçim Komisyonu üyelerinin Karzai’ye çalıştığını, bu kişilerin görevden alınması ve yerlerine tarafsız isimlerin atanması durumunda seçimlere devam edebileceğini açıkladı.

Devamı

GAZZE 2009 katliamı, insanlığın önünde bir suç abidesi olarak duruyor. Yaşanan dram, katliamdan savaş suçlarına, ahlakın sükût etmesinden siyasi intihara kadar geniş bir alana yayılıyor. Son Gazze saldırıları, uluslararası sistemin iflas ettiğini, ‘İsrail istisnacılığı’nın kanun ve kural üstü olduğunu gösteriyor. Bu tutumuyla İsrail ve bir adım gerisindeki ABD yönetimi, ‘güçlü olan haklıdır’ diyor. Adalet, eşitlik, demokrasi, insan hakları, insan hayatının kutsiyeti, ötekine saygı... Gazze’deki çocuk cesetlerinin önünde bütün bunlar boş birer söz haline geliyor.

The German Marshall Fund (GMF) tarafından yayınlanan “Atlantik Ötesi Eğilimler” adlı araştırma, Türkiye’nin ABD’ye soğuduğunu, buna karşın İran’a yakınlaştığını gösteriyor. Türkiye dahil 12 Avrupa ülkesi ve ABD’yi kapsayan araştırmada “Türkiye Batı’ya sırtını mı dönüyor?” altbaşlığıyla aktarılan verilere göre Türklerin büyük çoğunluğu ABD ve Avrupa’ya mesafeli duruyor.

Afganistan'da Taliban sonrası dönemi kuran Bonn Konferansı'ndan günümüze kadar geçen 8 yıl, hayal kırıklığı dışında sonuç üretmeyen bir dizi uluslararası girişime şahit oldu. Ancak kesin olan Afganistan'ın geleceğinin artık bir uluslararası proje olduğu ve bu projenin daha özenli bir şekilde yürütülmesi gerektiği. Uluslararası toplumun son girişimi 28 Ocak'ta Londra'da toplanan zirve oldu. Londra zirvesinin hedefi Afganistan'da askeri tedbirlerin yanı sıra yönetim, yeniden inşa ve kalkınma hedefli yeni bir hamle ile ülkeyi düzlüğe çıkarmak. Bu amaçla toplanan zirveden ana hatlarıyla üç sonucun çıktığı söylenebilir. Zirvede işgal güçlerine karşı savaşan gruplarla görüşmelerin gerçekleşmesi için net bir irade oluştu.

Apolitik Ricat

Son zamanlarda yaşadığımız boykotlar, arzulanan siyasi protestonun sonuçlarını gerçekten eylem sahiplerine  sundu mu?

Devamı
Apolitik Ricat

Nasıl ‘Ortadoğu Uzmanı' Olunur?

Doğru ile yanlışı ayırt etmek, Ortadoğu’dan uzun yıllar boyunca ayrı tutulmuş Türk halkına düşmektedir. Unutulmamalıdır ki yarım doktor candan, yarım ‘Ortadoğu uzmanı’ ise izandan eder.

Devamı

İyimser gözlemciler Xi’nin diyalog yanlısı olmasını öne çıkarmaya çalışıyor olsalar da özellikle siyasi reform konusunda Xi’nin partinin temel politikalarını devam ettirme konusunda tereddüt etmemesi bekleniyor.

Yeni dönemde ya Amerika'nın düşüşünü Soğuk Savaş sonrası düşmanını kaybetmesine bağlayan Friedman ve Mandelbaum'u da tatmin edecek yeni öcüler ortaya çıkarılacak ya da yeni tip süper kahramanlar yaratılacak.

Filistin, Türkiye'de hükümetler üstü bir davadır. Türkiye'nin Filistin algısı, Türkiye Cumhuriyeti sınırlarını ve tarihini aşar ve kökü Kudüs'ün fethine hatta daha öncesinde Hz. Peygamber'in kıblesini Kudüs'e doğru döndürmesiyle başlar.

Türkiye'de Gülen Grubu'nun sistematik olarak dillendirdiği Erdoğan-El-Kaide ilişkisi iftirasını, Afganistan'daki ABD zihniyetinden veya Suriye'deki Baas zihniyetinden ayırmak mümkün değil.

Türkiye'nin kendi çıkarlarını önceleyen politikalarından rahatsız olan çevrelerin Türkiye'yi alışageldikleri sulara döndürmeye çalışmaları uluslararası sistemin güç politikasının doğası gereğidir.

Birinci Dünya Savaşı sonrasının aksine bugün bölgesel güçler Ortadoğu'da yeni düzeni kurma başarısızlığında sorumluluğu küresel güçlere yıkarak kimseyi ikna edemezler.

ABD İsrail'i kendinden bilmeye ve sadece Arap-İsrail sorununda değil, Ortadoğu'nun diğer sorunlarında da çözümün değil sorunun bir parçası olmaya devam ediyor.

Ajans Dergi'ye konuşan SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, İsrail'in Gazze'yi de Batı Şeria gibi kontrol edilebilir bir toprak parçasına çevirmek ve bunu izolasyonla, ablukayla bir nevi Gazze halkına diz çöktürerek yapmak istediğini belirtti.

Davutoğlu dönemi dış politikası doğal avantajlarımızı ve Türkiye'nin gerçek sıkletini gündeme taşıdı. Bu Türkiye'nin yerlilerini ve dostlarını memnun etti, diğerlerini etmedi.

İngiliz bir teröristin bir ABD'li gazetecinin kafasını kesmesinden veya ABD'li bir intihar bombacısının Suriyeli-Iraklı-Lübnanlı milisleri öldürmesinden absürt bir şekilde Türkiye'ye pay çıkarma çabasındalar.

SETA analisti Fahrettin Altun, medyada yaşanan paradigma değişimini anlayabilenlerin yeni döneme adapte olabileceğini belirtti.

Dış kamuoyunda üretilen haber iç kamuoyunda daha önceden oluşturulmaya çalışılan çeşitli algılar ve söylemler için nasıl, ne şekilde ve kimler tarafından dolaşımda tutulmaktadır?

Medyanın ürettiği haber içerikleri ise, çoğunlukla manipülasyon yarattığı düşünülerek eleştirildi. Medyanın “haz ekonomisi”ne yaptığı katkı kadar, “hız” ve “sansasyon”u norm olarak kabul eden habercilik dilinin yarattığı yanlış yönlendirmeleri sorunsallaştırıldı.