28 Şubat'la Yüzleşmek

28 Şubat sürecinde yargı, brifinglerle baskı altına alındı; istenen doğrultuda karar vermeyen savcı ve hâkimler hemen başka yerlere sürgün edildiler.

Devamı
28 Şubat'la Yüzleşmek
Geleceği İnşa Eden 'Tehditler'

Geleceği İnşa Eden 'Tehditler'

Vesayet sistemi yıllarca kendi icat ettiği iki iç tehditle hem kavga etti hem de varlığını onlar üzerinden sürdürdü. Pejoratif isimleriyle 'irtica ve bölücülük', siyasal adlandırılmalarıyla 'İslam ve Kürt sorunu.' 1980 darbesiyle resmi ideolojiye mugayir her türlü siyasal alternatifin bastırıldığını düşünen müesses nizam, on yıl içerisinde cumhuriyet tarihin en güçlü iki akımının zuhur etmesine en ilkel yollarla müdahale etmekten geri durmadı. Her iki 'iç tehditle' özellikle 1990'larda amansız bir kavgaya giren vesayet rejimi, işi 28 Şubat'ta 'irtica tehdidini' bertaraf etmek üzere darbe yapmaya kadar götürdü. 'Bölücülük tehdidiyle' mücadelesinin bedeli ise PKK terörü ve büyük bir yıkımın ortaya çıkması oldu. Son tahlilde, bugün devam etmekte olan demokratikleşme sürecinin 20-25 yıl önce niye başlamadığının izaha ihtiyacı bulunmaktadır. Zamanın ruhu elbette önemli bir belirleyici olmakla beraber, sorumuzun cevabı, büyük ölçüde merkez sağ veya sol partilerin niçin vesayet rejiminin 'iç tehdit' mühendislikleriyle mücadele edemediklerinde gizlidir.

Devamı

Türkiye ekonomisinde son 11 yılda gerçekleştirilen iyileştirmeler ekonomideki dengesizliklerden rant sağlayan bazı kesimlerin çıkarlarına ters düşmüştür.

Mısır'daki darbe bir sivil düzensizlik anında ordunun meşru hükümeti korumaması yoluyla gerçekleştirilmiş bir darbedir. 3 Temmuz darbesi, bizdeki 28 Şubat darbe süreci gibi bir ‘veto darbesi'dir.

Bugün Türkiye siyasetinin en büyük mücadelesi, 1990'ları yaşayanlarla 2010'ları yaşayanlar arasında. Sadece farklı gelecek tasavvurları değil, farklı iktidar algıları da çatışma halinde.

Başbakan Erdoğan'a karşı an itibariyle yürütülen kampanyada 28 Şubat'taki uluslararası kampanya ile ciddi paralellikler taşımakta. 28 Şubat'taki gibi “yerel” aktörler uluslararası güdümle maşa olarak kullanılmakta.

Demokrasi ve Müdahalecilik Arasında AB'nin Türkiye Politikaları

AB'nin komşularına karşı dayatmacı politikalar yerine işbirliğine yönelik politikalar geliştirmesi önem kazanmaktadır.

Devamı
Demokrasi ve Müdahalecilik Arasında AB'nin Türkiye Politikaları
Kemalist ve Gülenist Dış Politika

Kemalist ve Gülenist Dış Politika

Gülen Cemaati'nin genel Türkiye dış politika anlayışı ile Kürt meselesine yaklaşım biçimi onun hem Kemalist paradigma hem de Türkiye İslamcılığının ana damarı ile kurduğu ilişkiye ışık tutacaktır.

Devamı

Erdoğan'ın muhtemel Cumhurbaşkanlığı da AK Parti'nin üç dönem kuralını sürdürme kararı da, AK Parti'ye kontrollü bir değişim ve yenilenme imkânı tanıyacağı için tarihi bir öneme sahiptir.

Erdoğan Türkiye'de cumhurbaşkanlığının en doğal, en beklenen adayı olduğu gibi cumhurbaşkanı olmasından hem en fazla coşku duyulan hem de en fazla ürkülen kişi olma özelliğine de sahip.

İhsanoğlu, toplumsal rızaya neye karşı olduğu, neyin değişmesine müsaade etmeyeceği, ne tür korku ve tehditlerin Türkiye'yi beklediği gibi bilindik eski anlatıya vurgu yaparak talip oluyor.

İran nefretini dahi şekillendirecek hatta Türkiye hükümetine efelenmelerine sebep olacak bir aşk hikâyesi midir grubun İsrail'le ilişkisi?

Sene 1998, Diyarbakır DGM İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ilişkin asker güdümlü kararını açıklar, Erdoğan karardan sonra yaptığı basın toplantısında şöyle der: “Biz maraton koşucusuyuz. Bu şarkı bitmez.”

Siyasal yöntem olarak Erdoğan'ın kurucu siyasetinin temelinde, Erbakan'ın izlemiş olduğu “naif” siyasetin ötesinde, kendi değerlerine yönelik saldırılar karşısında daha etkili, ancak geniş toplumsal kesimleri bu mücadeleye ortak eden bir siyaset vardır.

Gazi Mustafa Kemal'in mirası dönüştürülerek Erbakan'ın arayışı ile sentezleniyor. Cumhuriyet sadece dönüştürülmüyor tarihi de yeniden yazılıyor. Bu, hem Cumhuriyet'in birikimi ile hem de İslamcılıkla hesaplaşma aslında.

Uluslararası alanda, medya manipülasyonlarıyla ortaya çıkan ana eğilimleri siyasal gerçekliğin ta kendisi olarak değerlendirmek ciddi hesap hatalarına yol açabilir.

Kemalizm, Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece resmi ideolojisi olarak değil, modernlik projesi olarak da işlev görür. “Beyaz Türkler”in, “endişeli modernler”in, “modernist Türkler”in yaşam rehberine, doğru-yanlış cetveline dönüşür.

“Kobani bahanesi”yle Türkiye sokakları ateşe verildi. Onlarca insan öldü. Çözüm süreci başladığından bu yana ilk defa böylesi bir kan aktı. Bu şiddet ortamını kimin ürettiği, sokakları kimin ateşe verdiği belli. Katilin kim olduğunu görmek için filmin sonunu beklemeye gerek yok. Merak edilen, Kürt siyasetinde şiddetin ne zaman açık ve net bir biçimde gayrı meşru ilan edileceği. Ne yazık ki Kürt siyaseti, şiddetin bir araç olarak kullanılmasını taktik bir mesele olarak görüyor.

Türkiye'nin soğuk savaş döneminde stratejik aklını yönettiğini düşünenler de, soğuk savaş sonrası kendilerini ABD ve bölgesel uzantılarının Türkiye şubesi rolüne sokmaya çalışanlar da İsrail faktörünü her zaman akıllarının bir tarafında tuttular.

28 Şubat sürecinde genellikle gazete manşetlerinde ve ana haber bültenlerinde öne çıkartılan asker merkezli muhtevanın arka planı; alt metinlerle, yorumlama ve yeniden yorumlamayla dolduruldu.

Üzerinden 18 sene geçti 28 Şubat post modern darbesinin. Türkiye'de değişim için “herşey bitti” denildiği bir dönemde halkın statükoya karşı “mükemmel geri dönüşü” için çok fazla beklenmeyecekti.