Ladin Sonrası "Terörle Savaş" Bitecek mi?

11 Eylül'den sonra Usame bin Ladin ismi Amerikalılar için sıradan bir isim olmaktan öte bir korku ve nefret nesnesi haline gelmişti.

Devamı
Ladin Sonrası quot Terörle Savaş quot Bitecek mi
Tunus'un Seçimi

Tunus'un Seçimi

Seçim öncesi Tunus'taki en bariz siyasi tablo,ülkenin siyasi bölünmüşlüğüydü.Bu tablo,onlarca parti listesinin yer aldığı oy pusulalarına da yansıdı.

Devamı

Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın geçirdiği dönüşüm ve bu dönüşümün bölgesel ve uluslararası güç dengeleri üzerine etkisi konularını ele aldılar.

Cezayir seçimleri, sadece Cezayir'de değil, başta Suriye olmak üzere birçok değişim sancısı çeken ülkede, göstermelik seçimlerin "değişim direnci"nin bir aracı olabileceğini gösteriyor.

Muhammed Mursi, ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan'a yaparak, körfez ülkeleri yönetim ve halkları nezdinde oluşan bütün endişeleri gidermeyi hedefledi.

Yeni aktörler, eski-rejim ile muhalefeti birbirinden ayırt edecek bir siyasal basiret gösterdikleri sürece başarılı olacak.

Devrimden Darbeye Mısır

25 Ocak 2011'de başlayan Mısır'daki dönüşüm sürecini ve 3 Temmuz 2013'te Muhammed Mursi'nin görevden alınmasıyla gerçekleşen askeri darbeyi daha iyi anlamak için SETA uzmanlarının analizlerini ve SETA'da yayımlanan Mısır raporlarını bir arada sunuyoruz.

Devamı
Devrimden Darbeye Mısır
Tunus'un Burgibaizmle İmtihanı

Tunus'un Burgibaizmle İmtihanı

Belayıd suikastını bir sonuçtan çok Tunus için yeni bir siyasi dalganın ve toplum mühendisliğinin başlangıcı olarak okumak doğru olacaktır.

Devamı

Anayasa yapımını ihmal etmeden, sosyal dinamikleri önceleyen bir yaklaşım Tunus için belki de bundan sonra takip edilmesi gereken yol olarak durmaktadır.

Kritik bir dönemden geçen Mısır'ın yoğun gündemine önceki haftalarda bir mesele daha eklendi: ‘'Nil nehri suları''. Mısır ve Etiyopya arasında geçmişe dayanan Nil Nehri suları meselesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginlik ve aksamalara neden olmuştur. Bu nedenle, Mısır'a hayat veren Nil nehri üzerinde Etiyopya tarafından yapılması planlanan “Nahda Barajı'', Mısır siyasi arenasında geniş bir tartışmaya yol açtı. Barajın Mısır'ın Nil sularından aldığı pay ve su güvenliğine etkileri, inşa edilmesindeki amaçlar, başta Mısır'ın Afrika ile olan ilişkilerine tesiri olmak üzere olayın siyası boyutları ve bölgedeki muhtemel etkileri konuyu detaylı olarak özenle incelemeyi gerektiriyor.

Tunus'ta olası bir askeri darbe, içinde marjinalliği barındıran bir seçenek olmakla birlikte Tunus ordusunun siyasi ve ekonomik denklemdeki yerinin ehemmiyetsizliği açısından çok uzak bir ihtimaldir.

Mısır yönetimi, Rabiatul Adaviyye ve Nahda gibi meydanlarda eylemlerin devam etmesini “ülke milli güvenliği açısından ciddi bir tehdit unsuru” olarak algılıyor ve bir an önce boşaltmak istiyor. Peki, bu mümkün mü?

Mısır'da bayramdan sonra güvenlik güçlerinin yapacağı tahmin edilen iki meydanı da dağıtma girişiminin, tıkanan sürecin önünü açacağı kuvvetle muhtemel. Ancak olayların hangi yöne doğru evrileceğini kestirmek çok zor.

Bugün Mısır'da darbecilerin amacı şiddete bulaştırarak İhvan'ı marjinalleştirmek ve bu şekilde siyasette küçük bir aktör olarak tutmaktır. Elimine etmek bu hareketi bitirmez.

Amaç yine aynıydı; yeni bir demokrasi tanımı bulmak. Aranan tanım da aynıydı; seçimlerin yapıldığı ve sonunda İhvan'ın kazanmadığı bir sistem. Bu arada ara tanımları da lügatimize soktular: Demokratik darbe, katılımcı darbe, darbeci liberalizm, liberal katliamcılık...

Müslüman Kardeşler ikinci 'Öfke Cuması'nı “Milyonluk Öfke” olarak isimlendirdi. İlk “Öfke Cuması”, 28 Ocak 2011 tarihinde yapılan eylemler için isimlendirilmiş ve Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanmıştı.

Müslüman Kardeşler Cemaati, ilk kez darbeye karşı sivil direnişi başlatıp sürdürerek, başta Mısır olmak üzere tüm İslam dünyası adına, yeni bir sınav vermekte ve yeni Mısır'ın geleceğini inşa etmektedir.

Tunus, son yaşanan gelişmelerle istikrarsızlığa sürüklenme riskiyle karşı karşıya kaldı. Son aylarda tansiyonun iyice arttığı ülkede, anayasa çalışmaları iktidarda bulunan muhafazakârlar ile laik kesim arasında yeniden bir diyalog kuruluncaya kadar askıya alındı.

Tunus'ta muhalefet tarafından 24 Ağustos'ta başlatılacak “Yönetimin Gidiş Haftası” eylemleri öncesinde ülke gergin bir ortama girerken, ülkenin ikinci bir Mısır olmasını istemeyen iktidardaki Nahda Partisi, muhalefet ile uzlaşı arayışlarını sürdürüyor.

Darbe karşıtları verdikleri mücadele ile darbecileri devirememiş olsalar da darbeciler için mevcut durumu sürdürülebilir olmaktan çıkarmış durumdalar.

İhvan'ın düşüşünün ilk ve en önemli kaybı Arap Baharı'nın demokrasi ve halkın iradesi söylemine getirdiği meşruiyetin örselenmesidir.