Türkiye, İran ve Rusya arasındaki Astana süreci ile kurulan mekanizma işlevini sürdürüyor. Üç ülke aralarındaki ihtilaflı konuların fazlalığına rağmen iş birliği kurma ve bunu sahaya yansıtma konusunda kararlılar.

Salı günü Türkiye için kritik bir eşik olarak tarihe geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in de iştirak ettiği törenle Akkuyu Nükleer Santralı’nın temeli atıldı.

Washington'da yapılan "Irak ve Suriye: Askeri Liderler ve Bölge" isimli konferansta konuşan McGurk "Suriye'nin kuzeyinde Türkiye ve YPG arasında Menbiç üzerinden süren gerginliğin laikler ve İslamcılar arasındaki bir çekişme" olduğunu söyledi.

Suriye sorununa çözüm konusunda 2016 sonundan beri çaba içerisinde olan Türkiye, Rusya ve İran Cumhurbaşkanları bir araya geliyorlar..

Türkiye'nin güney sınırlarını terör örgütlerinden temizleme operasyonu devam ediyor.

Fransa'nın Münbiç'e asker göndermesi de, ABD'nin Suriye'den çekilmesi de Türkiye'nin stratejik düzeyde bir değişime gitmesini gerektirecek gelişmeler değil.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Fransa'ya net bir cevap verdi ve "Biz teröristlere isim koymakla değil, onları yok etmekle meşgulüz" dedi.

Zayıfladığı söylenen Atlantik İttifakı, "casus zehirleme" krizinde dayanışma sergiledi. Batı'nın "Rus casusları sınır dışı etme" şeklindeki ortak tepkisi Birleşik Krallığın bir diplomasi başarısına dayanıyordu. Yine de ABD'nin 60 Rus diplomatı sınır dışı ederek Avrupa ülkelerinden öne geçmesi dikkatlerden kaçmadı.

Afrin kontrol altına alındıktan sonra Türkiye'nin yeni hedefinin neresi olacağına dair bir tartışma başladı ve hala devam ediyor. Öncelikle ifade edelim ki bu tartışma bile başlı başına Türkiye'nin izlediği stratejinin sonuç alıcı tarafını ve inandırıcılığını teyit etmekte.

Türkiye’nin hem kararlılığını hem de kapasitesini ortaya koyan Zeytin Dalı Harekatı, aynı zamanda Afrin sonrasında Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta askeri tasarruflarına devam edeceğine dair güçlü işaretler verdi.

Bölgede boşluk ve belirsizlik Türkiye'ye ciddi sıkıntılar yarattı. Fakat aynı zamanda fırsatlar da sunuyor. Bence burası tam da durmamız gereken çok haklı bir nokta.

PKK'nın çekilmesi değil atılması ve Türkiye'nin o bölgelerde üs kurması lazım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump önceki gün telefonda görüştüler. Beyaz Saray görüşmeyi, "iki NATO müttefiki ve stratejik ortak arasında yapılan bir görüşme" olarak niteledi.

Türkiye’nin askeri aktivizmi, diplomatik angajmanlarını güçlendiren bir unsur olarak artık her zamankinden daha fazla işe yarıyor. Afrin operasyonu, askeri gücün kullanımının, Türkiye’nin diplomatik çabalarını bölgesel ve uluslararası düzeyde nasıl birleştirdiğini anlamak için iyi bir örnek.

İki aydan kısa bir süre içinde Afrin'de PKK karşısında elde edilen zafer Suriye sahasında kristalize olan bölgesel mücadelenin yeni bir zemine oturmasına neden oldu.

Ağustos 2016’da başlayan Fırat Kalkanı Harekâtı ile birlikte Türkiye’nin terörle mücadelesinde yeni bir aşamaya geçtiği biliniyor. Bu yeni dönemin temel özelliği, terörün yurt dışındaki tüm kaynaklarının kurutulması için gerekli olan bütün risklerin alınmasına dayanıyor.

Afrin şehir merkezinin çok kısa sürede ele geçirilmesi, temenniden ibaret birçok analizi boşa çıkardı. Afrin’in Vietnam’a dönüşmesini umanlar hâlâ Zeytin Dalı Harekâtı’nın başarısına intibak etmekte zorlanıyorlar.