Hatırda tutulması gereken nokta, PKK’nın sadece ABD’nin omuzundan değil aynı zamanda Afrin ve Menbiç’te Rusya’nın da omuzundan ateş ettiğidir. Her iki ülke de PKK’yı bir cepte tutmak istiyor.
Devamı
Sincar operasyonu, Türkiye'nin yeni terörle mücadelede stratejisi nedeniyle atması gereken adımlardan biriydi.
Devamı
Yeni dönemde Türkiye savunmadan saldırıya geçebilir ve Fırat Kalkanı'nın yerini Fırat Mızrağı alabilir..
PKK en büyük zararı aslında hiç umursamadığı Kürtlere vermektedir.
Rakka ve Menbiç hedefi Suriye'de Türkiye'nin kendi politikasındaki ısrarını gösteriyor.
İki şey Rusya'yı şu an çok tedirgin ediyor. Trump'ın Türkiye'ye yönelik sıcak tavrı Türkiye'nin Amerika'ya yaklaşması sonucunu doğurabilir. Ayrıca Türkiye El-Bab'ı aldıktan sonra Rusya'ya ihtiyacı kalmıyor.
Irak ile normalleşme arayışı aslında Türkiye'nin hem sahada hem masada olma stratejisinin yeni bir safhası.
Devamı
Bilmeliyiz ki ülkemize yönelik kampanya, etrafımızdaki olayların yoğunluğu devam ettikçe, hız kesmeyecek. Zira yaşadığımız sorun, devletlerin soğuk, çıkarcı ve çok yüzlü hesaplarının çirkin yüzü.
Devamı
Türkiye’nin DEAŞ’la mücadelesi başladığında; ABD piyasada yoktu, rejim DEAŞ fırsatını kullanmakla meşguldü, Rusya özellikle Kadirov’un adamları aracılığıyla DEAŞ’a Kuzey Kafkasya’dan takviye yapıyordu.
Türkiye el-Bab operasyonuna odaklanmışken PYD Fırat'ın doğu kıyısına paralel bir biçimde güneyde Caber Kalesi'ne kadar indi. Muhtemelen bu bölgeden de Fırat'ın batısına geçmek isteyecektir.
Acun: İran’ın jeo-politik ihtirasları Pers İmparatorluğunu yeniden kurmaya varıyor. Şiiliği 1500 yıl öncesinin intikamını almak ister gibi teo-politik bir maske olarak kullanıyor. Sonuçta DEAŞ’ı var eden sosyolojik zemini İran yarattı.
Esed rejimi sahada gittikçe güçleniyor. Halep'in düşmesi ile kritik bir aşamayı geçmeyi hedefliyor. Ülkenin büyük kentlerinin tümünü ele geçirmiş olma fırsatını yakalayacak.
15 Temmuz sonrası iç politikada Yenikapı sürecini yaşayan Türkiye'nin, güvenlik ve dış politikadaki yeni tasavvurunun ise El-Bab merkezli olması kaçınılmazdır.
Suriye'de kısa vadeli cephe kapışmaları Türkiye'nin önceliklerini zayıflatmamalı. Deaş temizlendikçe aktörler arasındaki mücadelenin matematiği değişecek. Türkiye için YPG -PYD ile mücadele daha fazla gündeme oturacak.
Türkiye'nin bu saldırı karşısında odaklanması gereken şey öncelikle böylesi bir saldırının bir daha gerçekleşmemesini temin etmek. Bunu da hem sahada daha fazla önlem alarak hem de Rusya'nın Esed üzerindeki etkisini harekete geçirerek temin edebilir.
Türkiye için El-Bab, Arap dünyasına açılan kapı anlamına geliyor, çünkü Irak’tan Cerablus’a uzanan sınır boyunca Türkiye Arap dünyasıyla olan sınır bağlantısını fiilen kaybetmiş durumda.
Muhalifler Fırat Kalkanı Harekatı’nın Dabık sonrasında ivmesini artırarak kısa zamanda Bab ve Menbic’e yönelmesi gerektiğini söylüyorlar. Umutları Halep merkeze kuzeyden de yeniden bir cephe açılabilmesi. Askeri açıdan bunun çok mühim olduğunu düşünüyorlar ve ayrıca PKK’nın Suriye örgütlenmesi PYD/SDG’nin elimine edilecek olmasını da önemsiyorlar. PKK’yı bölge hilafına ABD ile çalışan taşeron bir örgüt olarak değerlendiriyorlar.
“ABD, SDG/YPG'nin Menbiç operasyonuna günde 25-30 hava sortisi ile destek verirken Fırat Kalkanı'nda ise bu sayı bir kaç tane ile sınırlı kalmış durumda.”
ABD ve Rusya’nın Suriye krizindeki bundan sonraki tutumları savaşın ne kadar daha devam edeceği konusunda belirleyici olacaktır. Çünkü bölgesel ve yerel aktörlerin uzun süren iç savaşta birbirlerine üstünlük sağlayamadıkları görülmüş ve giderek artan bir şekilde Rusya ve ABD’nin meseleye dahil olmaları söz konusu olmuştur.
Suriye devriminin başladığı 2011 yılından günümüze giderek artan bir ölçekte Suriye temelli tehditlerle yüzleşen Türkiye, oyun değiştirici bir hamle yaparak 24 Ağustos’ta Fırat Kalkanı Harekatı’nı başlattı. İlk aşamasında Suriye’nin Halep eyaletine bağlı Cerablus kentini DAEŞ unsurlarından arındırmak için icra edilen Fırat Kalkanı Harekatı, ana unsurunu Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu, TSK öncülüğünde bir askeri operasyon niteliği taşıyor.
Türkiye her ne pahasına olursa olsun güneyinde bir terör yapılanmasına müsaade edemez. Bunu bir savaş nedeni olarak açıklaması da bundandır. Cerablus Operasyonu da bu amaçla Fırat’ın batısını güvence altına almıştır. Bu hattın daha da derinleşmesi ve genişlemesi gerekecektir.