AB Treninin Harekete Geçmesinin İtici Sebebi

Burhanettin Duran, Türkiye - Avrupa Birliği ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Devamı
AB Treninin Harekete Geçmesinin İtici Sebebi
Avrupa Güvenliği için Türkiye'nin Vazgeçilmezliği

Avrupa Güvenliği için Türkiye'nin Vazgeçilmezliği

Türkiye AB ilişkilerinde son haftalarda çok önemli gelişmeler yaşanmakta. Bu gelişmeler iki haftadır Rusya ile yaşanan jet krizinin gölgesinde kaldı.

Devamı

AB'de Türkiye'nin üyeliğine şüpheyle yaklaşan ve imtiyazlı ortaklık öneren bazı aktörlerin bu konuda bir paradigma değişikliğine gittiklerini iddia etmek için henüz çok erken olduğu açıktır.

Türkiye, bir sınır ülkesi olmasına, iç güvenliğine yönelik taşıdığı tehdit potansiyeline ve sınırlarını aşarak gelen 2.5 milyona yakın mülteciye rağmen Suriye krizine askeri araçlarla müdahale etmedi.

Mehmet Uğur Ekinci, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Zirvesi’nin sona ermesinin ardından zirvede alınan kararlar ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Analizde AB ve Almanya’nın mülteci politikası ve bu konu üzerinden Türkiye ile ilişkileri incelenmektedir.

Paris'teki Terör Saldırılarının Mağduru Müslümanlardır

SETA Vakfı Genel Koordinatörü Duran, Paris'te yaşanan terör olaylarının en büyük mağdurunun Müslümanlar olduğunu belirtti.

Devamı
Paris'teki Terör Saldırılarının Mağduru Müslümanlardır
Radikal Akımların Dışında Başka Seslere İhtiyaç Var

Radikal Akımların Dışında Başka Seslere İhtiyaç Var

Burhanettin Duran: “Radikaller, İslam’ı teslim edebilirler mi yorumlarıyla? Elbette teslim edemezler, fakat bir takım insanlar, o radikallerin sunduğu hap gibi; sınırları belli, ne yapacağı belli ve kendini feda ettiğinde de direk cennete gideceği o İslam anlayışını hızla içselleştiriliyorlar.”

Devamı

Burhanettin Duran: “Dünya’daki mültecilere yönelik bu hava hiç olumlu değil. Çünkü bu, DAEŞ gibi örgütlerin elini güçlendiren bir şeydir.”

Antalya'da, ekonomik problemlerin içine mülteci akınını zor da olsa entegre ederek küresel işbirliğine davet yapan bir platformun içinde, koca bir dönem sonunda bir sabah aniden terörün en ön sıraya gelip konduğu bir konjonktür oluşmuş oldu.

G-20’nin güçlü sanayi ülkeleri, mülteci sorunu, Suriye ve Irak iç savaşları ile bu savaşlar bağlamında bölgede güçlenen terörizm dolayısıyla yaşanan insanlık trajedilerini görmeyip terör örgütlerini yanlış çıkar algıları çerçevesinde bir araç olarak değerlendiren politikalarını sürdürmeleri durumunda uluslararası sistemdeki düzen kurucu pozisyonlarını sürdüremeyeceklerdir.

Küresel krizden bu yana, alışıldık bir kalıp haline geldi: Bahardaki iyimser beklentiler, yıl ilerledikçe büyüme tahminlerinin aşağı çekilmesiyle sonuçlanıyor. 2015 de, böyle oldu.

Denizde gerçekleşen ölümlere, kışın kapıdan bakmasıyla birlikte artık donma riskinin de eklenmiş olması, Avrupa'ya mülteci akınının çok acil çözüm gerektirdiğini en açık şekilde gözler önüne seriyor.

Rusya’nın hava saldırılarının yeni mülteci akınlarına sebep olacağını belirten Ufuk Ulutaş, mülteci krizinin Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir sayfa açıp açmayacağını değerlendirdi.

Muhittin Ataman: “Suriye krizini Batılılar kaçırdılar. Oradaki kriz insani bir krizdi; Suriye halkının yaşadığı bir krizdi. Fakat Batılılar ve küresel güçler o krizin niteliğini değiştirdiler. Suriye’deki krizinin adı DAEŞ oldu.”

SETA Ortadoğu Uzmanı Ufuk Ulutaş, Reyhanlı'daki saldırıların ardından NTV'de saldırıyı ve saldırıyla verilmek istenen mesajları değerlendirdi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Ortadoğu Uzmanı Ufuk Ulutaş, TRT Türk'te yayınlanan Küresel Siyaset adlı programda Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin son durumunu değerlendirdi.

Medyanın sadece Hatay'a odaklanarak, Suriyeli sığınmacılara ev sahipliği yapan Kilis, Şanlıurfa, Gaziantep gibi illeri konu edinmemesi, hedefin doğrudan Hatay sosyolojisi olduğunu göstermektedir.