Batı Türkiye ile ilişkilerinde alıştığı metotlarla sonuç elde edemeyince, tarihsel olarak geriye düşmanlık seçeneği kalıyor. Ancak gelgelelim mevcut çıkarları ve dengeler Türkiye'ye açıktan bir düşmanlık yapmaya da izin vermiyor.
Devamı
Gelinen noktada Avrupa medyasında bitmek bilmeyen "diktatörlük" suçlamaları AB'nin Türkiye üzerinde dönüştürücü bir gücü kalmadığını yeniden ve yeniden göreceği bir düzlemde gidiyor.
Devamı
Bu çalışma 2016 yılında Hollanda’da Müslümanlara ve İslam dinine karşı ayrımcı ve düşmanca tavırları içeren olayları tartışmaktadır.
Esed’e bağlı unsurların 4 Nisan 2017'de İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun bölgesinde toksik maddeler içeren silah kullanımı neticesinde ortaya çıkan dehşet görüntüleri, bir kez daha kimyasal ve biyolojik silahları dünya gündemine getirdi.
Trump yönetiminin Obama dönemindeki Suriye politikasını devam ettirip ettirmeyeceği cevabı en fazla merak edilen soruların başında geliyordu.
Esed kimyasal silah kullanarak çocukları öldürüyor ve dünya hiçbir şey yapmadan izliyor.
İslamofobi artık retorik düzeyde bir nefret söylemi olma eşiğini çoktan aştı ve Müslümanlara yönelik fiziki saldırılarda kendini gösteren somut bir düşmanlık halini aldı.
Devamı
CHP’nin Suriyeli mülteciler üzerinden giderek artan bir göçmen karşıtlığına savrulduklarına bakıldığında Avrupa’da radikal sağ siyasetin yöntemlerini izlediği kolayca fark edilebilir.
Devamı
Batı’da artan bu İslam düşmanlığının sadece o ülkelerde yaşayan Müslümanları hedef almayacağı, İslam ülkelerine yönelik saldırgan politikaların artmasına da yol açacağı beklenmelidir.
Avrupa İslamofobi Raporu”nun ikinci sayısı Irkçılık ve Ayrımcılık ile Mücadele Günü olan 21 Mart’ta çıktı.
Almanya, Türkiye halkının üzerinde birleştiği iki düşmanı (PKK ve FETÖ) Türkiye'ye karşı kullanırken, 15 Temmuz gecesi verilen demokratik direniş yeni Türkiye'nin kimliğinin kurucu harcı oldu.
Avrupa'nın yeni Türkiye politikası "Erdoğan'ın düşmesi" gibi hayalleri terk ederek rasyonel bir düzleme oturmak zorunda.
Wilders ve Petry gibi ırkçılar tarafından yönetilen bir Avrupa mı, yoksa Rutte ve Merkel tarafından yönetilen mi?
16 Nisan halkoylamasında taraf olan AB ülkelerinin skandal "yasakları" Türkiye'de sert tepki gördü. Nitekim Erdoğan, Avrupa'da "Nazizm'in, Faşizm'in ruhunun" dolaştığını söyledi.
Avrupa başkentleri 16 Nisan referandumunda "hayır" lehinde tavır alarak Türkiye-AB ilişkilerini yeni bir fırtınaya taşıdılar.
Geert Wilders ve Fransa’da, Avusturya’da ve Almanya’da aşırı sağcı liderler tarafından söyelenen “faşist” açıklamalar, her gün seçim kampanyalarında tekrarlanıyor.
Dünyanın gelişmişlik düzeyinin en düşük olduğu ülkeler bile böylesi rezaletlere imza atmaktan çekinir ve utanırlar.
Bu analizde Hollanda’da 15 Mart tarihinde gerçekleştirilecek olan parlamento seçimlerinde siyasi partilerin yol haritaları ve tartışmalarda ön plana çıkan konular incelenmektedir.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, SETA’da düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Anayasal Tasarımı” başlıklı konferansta konuştu.
Berlin’in Ankara ile ilişkilerinde ekonomik çıkarlarını esas alan bir politikaya yönelmesi ve bu doğrultuda ekonomik ilişkilere zarar verecek gerginliklerden kaçınması gerekirdi.
Avrupa Parlamentosu eski başkanı Martin Schulz Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin başbakan adayı olması Alman siyasetine ve Eylül ayındaki seçimlere epeyce heyecan ve hareketlilik getirdi.