ABD, kendince orta yol bulmuş durumda. Hem Türkiye'nin sınırlarının tamamen PYD kontrolüne geçmemesi endişesini hem de PYD'nin kantonlarını birleştirme isteğini karşılayacak bir formül üretti.
Devamı
Ülkelerindeki çatışmalardan kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyeli mülteciler için çok odaklı entegrasyon politikaları uygulayan Türkiye, mültecilerin eğitim hayatının kesintiye uğramaması için de yoğun çaba sarf ediyor.
Devamı
Batı başkentlerinde gittikçe netleşen ortak bir Türkiye yaklaşımı var. Somut menfaatler (terörle mücadele ve mülteciler krizi gibi) gündeme geldiğinde ittifak ilişkileri çerçevesinde "yapıcı" müzakerelerde bulunmak. Ancak aynı zamanda "basın özgürlüğü" konusu etrafında "otoriterleşme" tezini bir sopa olarak elinde bulundurmak.
Türkiye-ABD ilişkilerinde birlikte çalışma iradesi ile "stratejik sapmaları" düzeltecek yeni bir dönemi başlatmak gerekiyor. Bunun için yeni başkanın, Obama'nın Ortadoğu politikasında bir yenilenme yapması gerekiyor. Her şeyden önce Obama'nın "ümitsiz" ve bazen "özcü" Ortadoğu algısının tashih edilmesi lazım.
Ürdün Başbakanı Ensour, “Teknolojinizi bu topraklara da getirin” derken hiç şüphesiz samimi bir talep iletiyor.
Hem ekonomik büyümede vitesin yükseltilmesi hem de büyümenin sürdürülebilir olması için, yurtiçi üretimin artırılması ve üretimin katma değerinin yükseltilmesi gerekiyor.
Suriye ve Irak'ta DAİŞ sonrasının nasıl yönetileceği çok önemli. Parçalanan örgütün "serseri" parçalarının getireceği tehditlerin daha radikal olacağını tahmin etmek zor değil.
Devamı
Temmuz 2015'te sınır dışı edilen teröristin Avrupa'da serbest bırakılması sıradan bir istihbarat hatası değil. Daha önce İsveç'in şimdi Belçika ve Hollanda'nın paylaştığı bir politikasızlık sorunu.
Devamı
Suriye’de eğer tüm grupların bir arada yaşayacağı üst bir otorite tesis edilecekse bu, uluslararası aktörlerin kuracağı objektif bir koalisyonla tüm terör örgütlerinin temizlenmesi ve Esed’siz seçimlerin yapılarak halka fikir hakkı sunulmasıyla mümkün gözükmekte.
Batı’nın mültecilere kapılarını açmayarak bundan sonra ne yaparlarsa yapsın insanlık imtihanını kaybettiği bir zamanda, Türkiye yine insanlığı önceleyen bir teklifle Brüksel’e gitti.
Türkiye AB'nin "acil ihtiyaçlarını" kendi öncelikleri ile harmanlayarak "insan kaçakçılığını" düzenli bir "mülteci politikasına" çevirmeye çalışıyor.
KİK'in kararı ve Suud'un artan ekonomik baskısı Lübnan hükümetini Hizbullah'ı sınırlandırmaya itebilir mi? Buna ihtimal vermek çok zor.
Negatif faiz, gerek artısı eksisi, gerekse etkinliği halen tartışmalı bir mesele olarak, “her şeyi para politikasından beklemeyin” paketinin içindeki yerini güçlendirmeye devam ediyor.
Enes Bayraklı: “Avrupa’da maalesef İslam’ın imajını belirleyen tek şey DAEŞ saldırıları.”
Hükümetin Ortadoğu- Suriye politikasını eleştirenlerin sıklıkla düştüğü bir hata var. Nasıl yönetildiği bir yana Suriye krizinin Türkiye'ye oluşturduğu tehlikeler ülkedeki herkesin sorunudur.
SETA tarafından düzenlenen panelde medya ve kamuoyunun Suriyeli mültecilere bakış açısı ele alındı.
Suudi Arabistan izlediği yanlış politikalar ve aldığı ihmalkar tavırlar neticesinde iç istikrarın bile tehdit altında kaldığı bir noktaya geldi; potansiyel müttefikleriyle de ayrı düşerek müttefiksiz kaldı.
Azez’in düşmesi ve Halep koridorunun kapanmasını önlemek üzere alınan inisiyatif, Putin’e Suriye’deki oyun planını uygularken Ankara’nın hassasiyetlerini göz önüne almak zorunda olduğunu hatırlatmış olmalı.
Fransa’da aşırı sağ isimli bir hayalet dolaşıyor. Öyle bir hayalet ki, ne mültecilere ne Müslümanlara müsamaha gösteriyor.
Hilal Barın: “Kurumsallaşmış İslamofobi, yenileşmiş bir yüze sahip. ”
Enes Bayraklı: “Yeni bir nesil yetişiyor kamplarda. Orada eğitim imkânlarından yararlanamıyorlar ve yeni yetişecek olan kuşağın radikalleşmesi söz konusu olabilir.”