Hangisi "Dost"?

Darbe girişimi sırasında ve sonrasında Türkiye ile kimin dayanışma içerisinde olduğuna bakıldığında, Rusya ve Kazakistan gibi ülkelerin öne çıktığını görüyoruz.

Devamı
Hangisi quot Dost quot
Türkiye Dış Politikada Ne Yapmak İstiyor

Türkiye Dış Politikada Ne Yapmak İstiyor?

Uluslararası sistemin anarşik ortamında güvenliği garanti edecek asıl faktör güçlü bir ekonomik ve askerî yapıya sahip olmaktır ve bunu sağlamak için de önce içeride ve dışarıda istikrara ihtiyaç vardır.

Devamı

SETA Güvenlik Araştırmacısı Hasan Basri Yalçın, Suriyelilere vatandaşlık verilmesi meselesinin nasıl tartışılması gerektiği üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Türk dış politikası gerçekten değişiyor mu? Bu bir üslûp değişikliği mi yoksa prensipler mi değişen? Bu değişim nereye varabilir? Suriye'yi de kapsar mı?

Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren her konuda karşımıza çıkan tipik tepkileri ‘Suriyelilere vatandaşlık’ meselesinde gözlemlemek mümkün.

Bosna Savaşı sırasında Müslümanlara karşı uygulanan etnik temizlik, soykırım, sistematik tecavüz, kültürel soykırım suçları 20. yüzyılın sonuna doğru Avrupa'nın göbeğinde hepimizin gözleri önünde gerçekleşti.

Suriyelilere Neden Vatandaşlık Verilmeli?

Bugün birçok Batı ülkesinin zenginliğinde göçmenlerin rolü büyük. Ekonomik kalkınmanın da, sosyal gelişmenin de önemli kaynağı, çeşitlilik. Göçmenler ise bu çeşitliliği fazlasıyla taşıyor.

Devamı
Suriyelilere Neden Vatandaşlık Verilmeli
Suriyeli Mültecilere Vatandaşlık Verilmeli mi

Suriyeli Mültecilere Vatandaşlık Verilmeli mi?

Esas olan, Türkiye'deki Suriyelilerin birer "yük" ve "yabancı" olarak değil, her şeyden önce "insan" olarak görülmesi ve kalıcı bir "imkân"a dönüştürülmesi için çaba sarf edilmesidir.

Devamı

Sosyal yardım sisteminin en baştan dönüşümü sağlanırken, yeni sistem için hem sosyal yardım anlayışındaki reformu, hem de uygulamaların etkinliğini gösteren yeni bir isimlendirme yapılması gerekiyor.

Bu ülkenin kimin olduğu gayet açık! Ve bu ülkenin sahipleri Suriyeli mültecilerin uygun bir program ve esaslar çerçevesinde vatandaş olmasını istiyorlar. Sadece duygusal değil, akılcı bir perspektifle de istiyorlar.

Türkiye'deki muhalefetin sorunu şirazesinin kaymış olması. Bu millet için dertlenip bu ülke için gayret üzere olmaması. Canımızı yakan acı bir olayla karşılaştığımızda bile fırsatçılığa soyunması. Yalan ve manipülasyonlarla kendisine alan açmaya çalışması. Evet şiraze, mesele o kayan şiraze.

İslam düşmanlığı, mülteci ve göçmen karşıtlığı ile körüklenen Brexit kampanyası sonrası Birleşik Krallık'ta yabancılara yönelik ırkçı saldırılar birkaç hafta içerisinde görülmemiş boyutlara ulaştı.

Evet, mesaj net olmasına net. Ancak, artık bu mesajı anlayan, bu mesajı anlayıp da ‘aman kendi başımıza iş yapmayalım, küresel aktörleri kızdırmayalım, dikkatleri üzerimize çekmeyelim’ diye köşesine çekilen yok. Mesaj net ama alan yok!

Gelişmiş ülkelerin himayesinde olan ekonomik güç dengesi yükselen ekonomilere geçti geçiyor derken, gelişmiş ülkelerin aleyhine ve yükselen ekonomilerin lehine olan sürece bir de Brexit eklendi.

Avrupalı liderler topu yine taca atarak sorumluluktan kaçmak suretiyle aşırı sağcı argümanları sahiplendiler ve böylelikle Avrupa kalesini çevreleyen surları tam da aşırı sağcı, İslamofobik çevrelerin çağrılarına uygun bir şekilde daha da güçlendirmiş oldular.

Erdoğan Avrupa’nın sadece ekonomik üstünlüğünü değil moral üstünlüğünü hedef alıyor. Kendinizi AB yerine koyun, siz olsanız bu sürecin kilit aktörü olan Erdoğan’ı sever miydiniz?

"AB'den çıkalım" diyenler, Türkiye korkusu etrafında bir kampanya. Bu imal edilmiş korkunun sokaktaki karşılığını net olarak gören diğer Avrupalı yöneticiler Türkiye'yi dışarıda tutma kararlılıklarını artıracaklar.

Cameron son anda kendi kopardığı fırtınanın Britanya gemisini karaya oturtacağının farkına vardı, ancak manevra yapmak için artık çok geçti.

Erdoğan, geri kabul konusunda Türkiye'ye muhtaç olan AB'nin Türkiye'yi terörle mücadele konusunda sıkıştırmasının kabul edilemezliğini vurguladı. Bu vurgular Türkiye- AB ilişkilerindeki gerginliğin açık tezahürleri.

Rapor anlaşma ve yol haritasının kapsamını, AB’nin Türkiye’den beklentilerini ve Türkiye’nin atmış olduğu adımları değerlendirmekte, uygulamaların geleceğine dair tartışma ve öngörülerde bulunmaktadır.