Kitap: Devrim Sonrası Mısır Dış Politikası

2011 devriminden bu yana Mısır’ın dış politika alanında yaşadığı dönüşümü ele alan kitap aynı zamanda ülke iç siyasetinin dinamiklerini de göz önüne sermektedir.

Devamı
Kitap Devrim Sonrası Mısır Dış Politikası
Diktatör İnşacılar

Diktatör İnşacılar!

16 yılı aşkın süredir iktidarda olan ve Batı medyası tarafından acımasız bir şekilde “otoriterlik ve diktatörlük” suçlamasına maruz kalan Tayyip Erdoğan ve AK Parti yönetiminde girilen bu seçimlerde de, önceki seçimlerde olduğu gibi, halkı ikna etmeyi başaranlar en fazla oyu alarak yönetme hakkını elde ettiler.

Devamı

Geçtiğimiz hafta Mısır'da dokuz genç daha idam edildi. Kimisini hakimin yüzüne haykırdığı gerçeklerle hatırlayacağız, kimisini kızına yazdığı mektupla, kimisini annesine son kez sarılmasıyla kimisini ise annesinin kendisine yaktığı ağıtla.

Mısır'da şeffaf ve demokratik seçim süreçlerinin olmadığı göz önünde bulundurulduğunda yeni yapılan anayasa değişikliklerinin Sisi’nin hayatta olduğu sürece cumhurbaşkanlığı görevine devam etmesini mümkün kıldığı söylenebilir.

Türkiye'nin parlak geleceği, bir üst ligde kalma kararlılığı. Saldıranların hedefi, Erdoğan'ın liderliğiyle Türkiye'nin milli menfaatlerini takip eden bağımsız bir politika izlemesine son vermek.

Demirtaş, Gülen, bin Selman

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılmasını istiyor.. Makul bir şüpheyle tutuklandığını kabul ediyor, ama tutuksuz yargılayın diyorlar..

Devamı
Demirtaş Gülen bin Selman
Körfez'deki Kutuplaşma Ve Türkiye'nin Politikası

Körfez'deki Kutuplaşma Ve Türkiye'nin Politikası

Yöneticiye her şartta itaatı emreden apolitik Selefiliğin İsrail ile birlikte savaşmayı meşrulaştırması bizi şaşırtmamalı. Aynı kafa, "ılımlı İslam" kodlu seküler Arap milliyetçiliğini de aynı kolaylıkla meşrulaştırabilir.

Devamı

Körfez bölgesinde ve Ortadoğu’da artan gerginliğin bölgedeki hiçbir aktör açısından fayda getirmeyeceği unutulmamalıdır. Bu noktada Türkiye’nin artan tansiyonu düşürme ve taraflar arasında uzlaşı sağlanması konusunda önemli bir sorumluluğu bulunmaktadır.

ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor...

ABD'nin "ılımlı, demokratik İslamcılık" yaratma hedefi "Batı ile uyumu" önceledi. Halkların taleplerinin yansıtılmasını hep geri planda tuttu. Bu yüzden İslami hareketleri "kontrol etme"amacından öteye gidemedi. Neticesi de Müslüman toplumların demokratik taleplerini"bastırma" pratiğine dönüş oldu.

Birçok analist Hamas’ın uzlaşı hükümeti ile ilgili kararını bir “geri adım atma” şeklinde yorumlamaktadır. Ancak dikkatli değerlendirildiğinde bu kararın stratejik bir hamle olarak okunabileceği de söylenebilir.

Hamas, uzlaşı hükümetinin kurulması ile İsrail’in ambargosunu kırmayı, Gazze halkı nezdinde itibarını yeniden kazanmayı ve Tel-Aviv yönetimine bölgesel aktörler üzerinden baskı oluşturmayı amaçlamaktadır.

Sürpriz şekilde ortaya çıkan ve güvensizlik ortamında düşmanları bir araya getiren HAMAS ve Dahlan anlaşmasının tarafların başka alternatifleri kalmadığı müddetçe devam edeceği düşünülebilir.

Mısır'da yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği 14 Ağustos'taki Rabia katliamına giden süreçte ülke medyası da gerçeklerin üstünü örtme görevini üstlendi.

Katar’ı Müslüman Kardeşler'e destek vererek radikalizmi finanse etmekle suçlayanlar, aslında bu hareketi boğmaya çalışarak daha radikal hareketlerin onun yerini almasına yol açıyorlar.

Katar krizi nereden çıktı? Katar bu ablukaya karşı direnebilecek mi? Bu restleşmeden kim kazançlı çıkacak?

Demokrasi ve insan hakları konularında tutarlı olmayan Almanya’nın bu konuda Türkiye’ye yaptığı suçlamalar da ancak müdahalenin bir aracı olarak okunabilir.

Filistin mücadelesinde daha aktif rol oynamak isteyen Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını savunmada müttefikler bulması ve bu ajandayı küresel ölçekte yürütmesi önemlidir.

Önceki darbelerde olduğu gibi, bu defa da Türkiye’deki iktidarı devireceğini düşünenler büyük bir şok yaşadılar.

“Zor zamanlar” için Mısır ordusuna yatırım yapanlar, Türkiye ordusunda da, işaret verdiklerinde harekete geçecek ve vatanına, milletine ihanet edecek bir zümre yetiştirmişlerdi.