Geçmiş Olsun Devlet Bey!

Paralel Devlet Yapılanmasının ağzına çaldığı bal, Devlet Bey'e de tatlı geldi. Şimdi, Paralel Devlet Yapılanmasının kendisine operasyon yapmaya çalıştığını söylüyor.

Devamı
Geçmiş Olsun Devlet Bey
quot Pravda Yalanları quot Neyi Örtemez

"Pravda Yalanları" Neyi Örtemez?

Putin, Türkiye'ye "terör destekçiliği" suçlamasını yöneltmekle yetinmiyor. AK Parti muhaliflerinin bir türlü tüketemediği bir sermayeye, Erdoğan karşıtlığına başvuruyor.

Devamı

Türkiye, bir sınır ülkesi olmasına, iç güvenliğine yönelik taşıdığı tehdit potansiyeline ve sınırlarını aşarak gelen 2.5 milyona yakın mülteciye rağmen Suriye krizine askeri araçlarla müdahale etmedi.

Devlet ve siyaset kurumunu zayıf tuttuğunuzda, bireysel hak ve özgürlüklerin küreselleşmiş sermaye ve özel sektör tarafından çiğnenmesinin önüne nasıl geçilecektir?

Son birkaç yüzyılı okuduğumuzda dünya tarihinde sistemik savaşların yaşandığı görürüz. Şu anda mevcut rejim yıkılmış bulunuyor yerine yeni bir sistem ikame edilmiş değil. Bu yanıyla bakılınca bir kriz ve geçiş dönemindeyiz.

Bırakın başkanlık ya da yarı başkanlık modeli sunabilmeyi muhalefet kendi parlamenter sistem önerisini bile getirebilmiş değil. Hem etkin yürütme sorununu çözen hem de daha "demokratik" olduğunu düşündükleri hükümet modelleri üretebilirler.

Oydaş Ne Yahu?

Sahnedeki partileri konuşurken nasıl birinin "üretici", diğerinin "yağmacı" olduğunu söyleyebilirsek, aynı zamanda bir partinin içinde yer alan farklı aktörleri de böyle tasnif edebiliriz.

Devamı
Oydaş Ne Yahu
Suriye Muhalefetinin Birlik Açmazı Nereden Kaynaklanıyor

Suriye Muhalefetinin Birlik Açmazı Nereden Kaynaklanıyor?

Ufuk Ulutaş: “Uluslararası toplum hiçbir zaman Suriye muhalefeti konusunda bir olmadı ki, Suriye muhalefeti olsun.”

Devamı

Türkiye’de hukuki anlamda bir sistem değişimi yaşanması ve bu konunun netlik kazanması gerekmektedir.

Bu yeni dönemin yeni dinamiklerini görmeyen ve kendini bu yeni döneme göre konumlandırmayan her kurum veya aktörün etki gücü ve kıymet-i harbiyesi azalacak.

Şimdiye kadarki siyasi çözüm çabalarının en büyük hatası, müzakere masasına muhalefetin rejimin karşısında dezavantajlı bir şekilde oturtulmasıdır.

SETA tarafından yayımlanan “Geçmişin Yüküyle Yenilik Arayışı: CHP’de Lider, Tavan ve Taban Analizi” isimli raporun tanıtımı, “30 Mart’a Doğru Cumhuriyet Halk Partisi” başlıklı bir panelle gerçekleştirildi.

İstihbarat savaşları, ihbar mektupları, suikast iddiaları, gözaltılar, sokak gösterileri, karakol baskınları, DTP’ye kapatma davası, KCK operasyonları…

Türkiye hızlı bir dönüşüm yaşıyor. Bir devrim değil belki; ama büyük bir tezekkür! Maalesef bu tezekkür, tefekkür halinin sonucu değil. Ama tezekkürün neticesinde, tefekkür haline rücu edebilme umudu var. Sosyal muhayyilemiz her gün farklı siyasi açılımlar, dış politika gelişmeleri, adli kovuşturmalar veya son günlerde şahit olduğumuz üzere siyasi gaflar üzerinden hem zenginleşiyor hem de ezberlerinden kurtuluyor. İmparatorluğu kaybedişimizin üzerinden neredeyse bir asır geçmişken travmalarımızla yeni yeni yüzleşiyoruz. İsmini koymaya cesaret edemediğimiz için, her fail-i malum sorunumuzu fail-i meçhul addedip, etrafında dolaşıp, farklı isimler takıp, kimini kırk yıl kimini seksen yıl inkar veya tehir ettikten sonra onunla yüzleşiyoruz.

Türkiye ve Ermenistan dışişleri bakanları küçük çaplı bir krizden sonra 10 Ekim akşamı protokolleri imzaladı. Krizin küçük çaplı olması nefeslerimizi tutup beklememizi engellemedi. Protokollerin imzalanmasıyla kökeni bir önceki yüzyıla uzanan bir sorunu geçmişte bırakacak sürecin ilk adımı atıldı. Ancak kimse Türkiye ve Ermenistan arasındaki sorunun geceden sabaha çözülmesini beklemiyor. Aynı şekilde imza krizi dolayısıyla, sürecin zorluğu daha başlangıçta gözler önüne serildi.

Lübnan ve İran, Ortadoğu'da yerleşik seçim geleneğine sahip ülkeler. Seçimler yüksek katılım ve heyecanla gerçekleşiyor. Aynı zamanda bu iki ülkede seçimler uluslararası toplumun dikkatini çekmede oldukça başarılı. Sonuçları itibarıyla seçimler başta "uzmanlar" olmak üzere geniş kitlelerde şaşkınlık yaratıyor. Lübnan'daki parlamento ve İran'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde benzer durumlar ortaya çıktı.

2002’DEN bu yana Türkiye’de siyasetin içeriğini, AK Parti ile ondan kurtulmaya çalışan zinde güçler arasında yaşanan millet iradesi-bürokratik vesayet eksenindeki mücadele belirliyor. Bu mücadelenin en yoğun biçimde yaşandığı 22 Temmuz seçimleri, gerilimi taraflardan biri lehine sonlandırmak yerine daha da tırmandırdı. Seçimlerden sonra siyasete alan açmak için başvurduğu yeni Anayasa yazımı ve başörtüsü düzenlemelerinden geri adım atmak zorunda kalan AK Parti, bir de aleyhine açılan kapatma davasıyla boğuşmak zorunda kaldı. Bu güç mücadelesi, Türkiye’de siyasal gündemin belirlenmesinde etkili olan bütün aktörlerin hareket alanlarında bir daralmaya yol açtı. Bürokratik vesayet yanlılarının güç kazanamadığı, AK Parti’ninse gücünü kaybetmediği bu sıfır toplamlı siyasal mücadele bugün de devam ediyor. Bu nedenle sağlıklı işleyen bir siyasal sistemde hizmet eksenli projelerin ve merkezî yönetime karşı yerel gündemin revaçta olması gerekirken, yerel seçimler bir genel seçim havasında geçiyor.

Turuncu Dergisinin 28 Şubat Sürecinin yıldönümü dolayısıyla SETA Araştırmacısı Hatem Ete ile gerçekleştirdiği röportaj

21. yüzyıla, küresel güç dengelerinin sorgulandığı bir evrede girdik. Kısa vadeli stratejik analizlerin ötesinde, insanlık tarihinin yürüyüşüne ilişkin yeni sorular soruluyor. Avrupa ve Batı-merkezci paradigmaya yöneltilen Batılı ve Batılı olmayan eleştiriler, yeni bir zaman ve mekan tasavvurunun doğum sancılarını işaret ediyor.