Suriye, Türkiye ve ABD Arasındaki Görüş Ayrılıklarının Merkezinde

Amerika IŞİD’e odaklanmış durumda ve Esad rejimini ikincil bir sorun olarak görüyor. Bu noktada Türkiye ve Amerika bir ortak zemin bulamazsa görüş ayrılıkları devam edecek ve çözüm daha da zorlaşacaktır.

Devamı
Suriye Türkiye ve ABD Arasındaki Görüş Ayrılıklarının Merkezinde
Bizim Sağlamcıların Pek Tuhaf Halleri

Bizim Sağlamcıların Pek Tuhaf Halleri

Küresel sermaye çevrelerine şirin görünmeye çalıştınız. Bunun için Erdoğan'la mesafenizi göstermeniz gerektiğinde, bundan geri durmadınız.

Devamı

1 Kasım akşamı sandıktan tekrar parçalanmış bir meclis yapısı ve dolayısı ile bir koalisyon hükümeti çıktığını düşünelim.

Geçtiğimiz Pazar akşamı Başbakan Ahmet Davutoğlu, biz Yeni Şafak yazarlarıyla bir araya geldi. Haliyle de, açılan ilk konu, kendisinin Yeni Şafak'taki eski yazarlık günleri oldu.

Seçim sonuçlarında beklenenin üzerinde değişim oldu. 7 Haziran seçimlerinde nasıl özel ve güçlü bir psikoloji oluşmuşsa, bu sefer de tersinden özel bir psikoloji oluştu.

Muhtemel bir koalisyon hükümeti durumunda AK Parti döneminde başlatılan çok boyutlu, dinamik ve inisiyatif alan dış politika anlayışı yerini düşük profilli, pasif ve reaktif bir dış politikaya terk edecektir.

Blok Siyasetinden Senaryo Siyasetine

1 Kasım seçiminin ardından tekrar bir koalisyon seçeneğinin ortaya çıkması durumunda, en temel sorun siyaset kurumunun giderek güç kaybedecek olmasıdır.

Devamı
Blok Siyasetinden Senaryo Siyasetine
Yeni Bir Dönem Başlayabilir

Yeni Bir Dönem Başlayabilir

AK Parti sosyolojik değişim dalgasının ürettiği ve değişime yön veren aktör konumunda oldu.

Devamı

Bir yanda Ahmet Davutoğlu konuşuyor. Diğer yanda Kılıçdaroğlu, Demirtaş ve Bahçeli. Davutoğlu'nun konuşmalarının odağında partisinin tek başına iktidar olması durumunda yerine getireceği taahhütler var.

“1 Kasım seçimlerini sadece muhalefet partilerinin oy kaybetmesi olarak görmüyorum; bütün muhalefet partilerinin oluşturmuş oldukları blok siyasetinin iflası olarak görüyorum.”

Türkiye son aylarda zor günlerden geçti. Belirsizliğin hüküm sürdüğü ilgili dönemde, dâhili ve harici bedhahlar, ülkeyi kaosa gark etmek için elinden geleni ardına koymadı.

1 Kasım istisnai bir seçimdi, sonucu da sürpriz oldu. Bu seçimler yepyeni bir dönemin kapılarını açtı.

Muhalif aydınların öfkesi ve "tiranlık," "faşizm," "ya darbe ya iç savaş" şeklinde ürettikleri aşırı söylemler söylenecek söz kalmadığı hissiyatını beslemekte.

Hatice Karahan, seçmenin, muhalefet partilerini koalisyon kurulması sürecinde testten geçirdiği yorumunda bulundu.

Fahrettin Altun: “Türkiye çok ciddi bir fırsat yakaladı. Bu da siyasi partilerin sorumluluk göstermesiyle mümkün olacaktır.”

AK Parti, Türkiye'yi taşıdığı üst ligde kalıcı hale getirecek politikaları hayata geçirmek gibi özel bir sorumluluğa sahip.

1 Kasım seçimini siyaset bilimi kavramlardan ziyade, psikoloji kavramları ile açıklamak daha mümkün.

Seçim sonuçları AK Parti'ye dış politikada önümüzdeki dört sene boyunca sonuç alıcı hamleler yapması için bir fırsat penceresi açtı.

Evet, 1 Kasım seçimlerinden sonra ülkenin bir uzlaşmaya ihtiyacı olduğu açık. Ancak bu uzlaşma AK Parti ile siyasete dışarıdan müdahale etmek isteyen gayrı meşru aktörler arasında olmamalı.

İsmail Çağlar, HDP’nin Çözüm Süreci’ni kullanarak 7 Haziran’da seçmenden oy istediğini ve bunun neticesinde yüzde 13 oy aldığını ancak Çözüm Süreci’ne bir katkısının olmayacağını anlaşılmasıyla barajın altında kalmaktan son anda kurtulduğunu belirtti.

Muhalefet iktidara talip olmanın pozitif siyasetini üretemedikçe tepkiselliğin bataklığına gömülmeye devam edecek.