6 Soruda Fransa'da Neler Oluyor?

Her ne kadar Hollande hükümetinin sosyalist olduğu ifade ediliyorsa da Soğuk Savaş sonrası düzende bu tanımın artık 'sosyal demokrasi'ye karşılık geldiği bilinen bir husustur.

Devamı
6 Soruda Fransa'da Neler Oluyor
Terörle Mücadele ve Çözümün Zamanı

Terörle Mücadele ve “Çözümün” Zamanı

Silahları gömmeyen bir örgüt ile süreç yürütecek bir iktidarın karşılaşacağı tehlike "baldıran zehri" içmekten fazlasıdır. Türkiye halkını ikna edemeyen bir süreç denemesi Kürtleri de geri dönülemez şekilde tümüyle kaybeder.

Devamı

Fahrettin Altun, Kemal Kılıçdaroğlu’nın Başkanlık Sistemi’ne ilişkin iki gün arayla birbiriyle çelişen açıklamalarda bulunmasını yorumladı.

Muhittin Ataman: “Eğer Avrupa bu birliğini kaybederse -ki ben kesinlikle ayrılsın yönünde bir karar çıkmasını beklemiyorum- eğer hasbelkader çıkarsa, bu Avrupa Birliği’nin kaderini doğrudan masaya getirir ve bir Avrupa Birliği otopsisi bizi bekliyor demektir.”

Muhalefet partileri bir çıkmazın içindeler. Yaşanan siyasi türbülans ortamında liderlik krizine girmeden değişmek durumundalar. Zira liderlik krizleri siyasi fay hatlarının bu kadar dinamik olduğu durumda bölünmeleri tetikleyebilir.

Ayrılık taraftarları ve karşıtlarının temel argümanları nedir? Cameron hükümeti Avrupa Birliği’nden ne talep etti? Anketler ne söylüyor? Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden ayrılmasının muhtemel sonuçları ne olur?

Meclis Odaklı Muhalefetin Gerekliliği ve Sokağa Sürüklenen Gençler

Burhanettin Duran: “Sokaklara gençleri çıkarmak bir parti için sıkıntılı bir şeydir; hem marjinalleşirsiniz hem illegaliteye geçmiş olursunuz, kendinizi bitirirsiniz.”

Devamı
Meclis Odaklı Muhalefetin Gerekliliği ve Sokağa Sürüklenen Gençler
Devrimci Şiddet Romantize Ediliyor

“Devrimci Şiddet” Romantize Ediliyor

Fahrettin Altun, liseli gençlerin sokağa sürüklenmesi ve Firuzağa’da yaşanan hadise sonrası oluşturulmaya çalışılan kutuplaşma ortamına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Devamı

DAİŞ’le mücadelenin metodu da DAİŞ’in hanesine bir avantaj olarak yazılmaktadır. DAİŞ’i var eden sebeplerle yüzleşilmeden DAİŞ’le gerçek manada mücadele edilebileceğini düşünmek naifliktir.

Avrupalı siyasetçilerin önünde hâlâ iki seçenek var. Ya "Müslüman göçmen" ve "Türkiye" korkusuna dayalı yeni bir AB projesi ile içe kapanmak. Ya da çoğulcu, çok kültürlü bir "ortak ev" olarak AB'yi yeniden icat etmek.

Bush döneminde çok agresif, tek taraflı ve sert bir şekilde girilen Ortadoğu'da Amerika bugün bu maliyeti başkalarının üzerine yıkmaya çalışıyor.

Muhittin Ataman: “Hem İngiltere’de hem de Avrupa’da siyasetçilerin ve devlet yöneticilerinin başı ağrımaya devam edecek.”

Burhanettin Duran, İngiltere’de 23 Haziran referandumundan çıkan Brexit kararına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Ufuk Ulutaş: “Avrupa’nın birleştirilmesi projesinin bu kadar ağır yara aldığı bir dönemde, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üyelik müzakerelerine çok ciddi bir öncelik vereceğini düşünmüyorum.”

Eğer tam bağımsız olmak istiyorsanız, “yerliliği ve milliliği” her alanda hayata geçirmek zorundasınız. Türkiye’nin siyasi tarihi de aslında yerli ve milli olanlar ile kendi ülkesine ve milletine yabancılaşmış olanların mücadelesiyle geçmiştir.

Türkiye’nin pozisyonu konusunda yapılması gereken ilk tespit, PKK/PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde bir devlet ya da otonom yapı kurmasının önlenmesinin Ankara’nın temel önceliğini oluşturduğudur.

Yeni anayasanın yapılması, 10 yılı aşkın bir süredir yaşanan siyasi-toplumsal dönüşümün garanti altına alınması, eski Türkiye umudunun tamamıyla tükenmesi demektir. Yeni anayasa tartışmaları eski ile yeni dönem arasındaki bu sembolik sınıra ilişkindir.

Obama Ortadoğu’yu bir yangın yerine çevirdiği gibi ülkesinde de belki de en hassas olması beklenen konuda büyük yaralar açarak görevi bırakmaya hazırlanıyor.

Anadolu Ajansı, PKK'nın Suriye sorumlusu Bahoz Erdal'ın öldürüldüğünü duyurdu. Haberde, Bahoz Erdal kod adlı Fehman Hüseyin ve en az 8 kişiden oluşan korumalarının Himo'dan Kamışlı'ya doğru giderken hedef alındığı belirtildi.

Son dönemde AK Parti, İsrail ve Rusya ile eşzamanlı normalleşmeye girdikten sonra muhalefet "Kemalist ayarlara dönülmedikçe rahat yok" söylemini yeniden ısıttı. Bu söylemin üç boyutu var. İlki dış politikada "barışı" öncelemek.