Çarpıtmak çarpıtamadıklarında da 'gerçek gündem bu değil' demekten başka çabaları yok.
Devamı
Türkiye'de toplum ve bireylerin çıkarlarını düşünen herkesin açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı gibi temel hak ve hürriyetleri korumayı ve güçlendirmeyi amaçlayan tüm adımları memnuniyetle karşılayacağına şüphe yoktur.
Devamı
Muhalefetin 'her ne pahasına olursa olsun' Erdoğan’ı devirme hedefi HDP ile iş birliğini zorunlu kılıyor. HDP ile iş birliği ise PKK terörüne karşı mücadelede gerekli olan kararlı tavrın gösterilmesini engelliyor.
Muhalefetin itiraz listesi sürekli uzuyor. İktidar her ne adım atarsa veya her ne söylerse muhalefet aleyhinde propaganda başlatıyor. Ülke için faydası var mı yok mu bakmadan sürekli saldırı halinde olduklarından kamuoyu da son derece önemli mevzuları konuşamaz ve tartışamaz hale geliyor.
Gelinen nokta itibariyle, yeni anayasa tartışması hem iktidar hem de muhalefet için kısa süreli gündem olmaktan çoktan çıktı bile.
Siz, yakın bir dönemde muhalefet partilerinin birbirlerini eleştirdiğini hiç duydunuz mu?
Millet İttifakı seçmeni yeni söylemlerle karşılaşıyor. Bu şimdilik kimin yüzde kaç oy alacağından daha önemli.
Devamı
SETA Araştırmacısı Turgay Yerlikaya, Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı özelinde siyaset gündemini değerlendirdi.
Devamı
SETA Avrupa Araştırmaları Direktörü Enes Bayraklı, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın gündem olan sözlerini değerlendirdi.
Soru şu: Genelde muhalefet, özelde de Türk solu dünyada bazı siyasetçilerin seçim başarısı ile niçin bu kadar çok mutlu oluyor? Cevabı basit: Türkiye’de şu ana kadar destekledikleri hiçbir parti ya da siyaseti iktidara gelmedi. Yakın bir dönemde de bu gidişle geleceğe benzemiyor.
Kılıçdaroğlu, Kaftancıoğlu, İmamoğlu, Mansur Yavaş gibi figürler planlı bir şekilde sırasıyla sahneye çıkıyorlar. Farklı toplum kesimlerine farklı mesajlar veriyorlar..
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 51. sayısı çıktı.
Anadolu’nun o öz kültürünün en baskın rengi olan İslam’dan hoşlanmayanlar ise, kendi iktidarlarına temel oluşturacak 'fikri' dışarılarda bir yerlerde arıyorlar. Bazıları Batı’da arıyor, bazıları ise Rusya ya da Çin’de.
Muhalefetin AK Parti'ye hakkıyla yapamadığı eleştiriyi Erdoğan kendisi yaptı. 2053 vizyonuna ulaşma için önerisi ise "milletimizin birikimi ile modern dünyanın imkanlarını" birlikte tecrübe etmek.
Ne tür siyasi manevralar yapacağını bildiklerini zannediyorlar. Halbuki birlikte çalıştıkları dönemde dahi Erdoğan'ın siyasi aklını ve vizyonunu anlamamışlar ya da paylaşmamışlar. Uluslararası sistemin yapısından dış politika tercihlerine, iktidar-muhalefet ilişkisinden siyasi liderliğin doğasına kadar birçok alanda farklı zihinlere sahipmişler.
Erken seçime gitmenin mevcut anayasaya göre iki yolu var. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimlerin yenilenmesi kararı alabilir. Seçim yenileme kararını Cumhurbaşkanı alırsa hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilenir. Bu Erdoğan'ın görev süresinde kayıp yaşaması anlamına gelir. Erdoğan'ın böyle bir planı olmadığı ortada. Diğer seçenek ise meclisin erken seçim kararı alması. CHP, İYİ Parti ve HDP'nin meclis çoğunluğu erken seçim için yeterli değil. Cumhur İttifakı'nın bozulması MHP'nin de bu üçlüye katılması gerekiyor.
Ermenistan’da 2018’de gerçekleştirdiği renkli devrimle koltuğa oturan ve kısa sürede uluslararası medyanın odağı haline gelen Nikol Paşinyan’ın Dağlık Karabağ çatışmalarında yaşanan kayıplar neticesinde iç ve dış kamuoyunda imajı ciddi yara aldı.
Muhalefet partileri de bu durumun farkında. Cumhur İttifakı’nın erken bir seçime gitmeyeceğini bildikleri hâlde, CHP ve diğer muhalefet partilerinin her iki haftada bir “erken seçim olacak” çıkışlarının siyaset üretememekten kaynaklandığını artık muhalefeti destekleyen kesimler de farkında.
Muhalefet bu çıkmazdan nasıl kurtulabileceğini tartışıyor. 'Muhalefet çözüm üretecek yerde değil' algısı değişmiyor. 'İktidarın dünyayı daha iyi okuduğu ve gereğini yaptığı' kanaati gücünü koruyor.
Kamuoyu anketlerinde AK Parti’nin oy oranının düştüğünü iddia edenler, nedense CHP’nin oy oranının milim yukarıya gitmediğini, hatta birçok ankette son aldığı oylardan düşük çıktığını görmezden geldiler.