NormalleÅŸen Ekran

Normalleşmeyi en kolay gözlemleyebileceğimiz alanlardan birisi muhafazakâr toplum kesimlerinin artık toplumsal süreçlerden dışlanmamasıdır.

Devamı
NormalleÅŸen Ekran
Bir güzel yapım Yedi Güzel Adam

Bir güzel yapım: Yedi Güzel Adam

Çok şükür medyada yer etmiş olan muhafazakârların kötü temsili âdeti henüz yeterli seviyede olmasa da gittikçe değişiyor ve özellikle televizyonlarda muhafazakârları ve diğer toplumsal kimlikleri gerçek hayatta var oldukları çeşitlilik içerisinde temsil eden yapımlar artıyor.

Devamı

Eski Türkiye'de muhafazakâr siyaseti ve muhafazakâr yaşam tarzını aşağılamak medya için gayet kullanışlı, elverişli ve beraberinde bir maliyet getirmeyen bir tutumdu.

Artık askeriyeyi model alan değil, daha çok topluma açık/barışık ve üniversite mezunları arasından seçeceği bir kitle üzerinden kendisini kuran bir emniyet kurumumuz olacak.

Toplumun üçte ikisi Diyanet İşleri Başkanlığına duyduğu güvene ve memnuniyete paralel olarak, kurumun sosyal meselelere de karışmasını ama güncel siyasetten kesinlikle uzak kalmasını istiyor.

Bugünlerde “Seçim yoluyla iktidara gelmek” yöntemi, iktidar mücadelesi yapan diğer kesimler tarafından pek makbul bulunmuyor. Özellikle demokrasinin sandıktan ibaret olmadığı söylemini kurmaya çalışıyorlar.

Militanlığa Karşı Makuliyet

Türkiye'deki bazı kalem ve laf erbabı meseleyi Avrupa'daki ırkçı yayın organlarına ve parti liderlerine bile rahmet okutacak bir İslam düşmanlığıyla ele aldı. Bu kişiler olayı İslam'ı sorgulamak ve hakaret etmek için vesile saydılar.

Devamı
Militanlığa Karşı Makuliyet

Türkiye ya Çözer ya da Çözülür

Eğer bugün uzun yılların inkar ve ret politikaları toplumsal bir kopuşa neden olmadıysa bilinmelidir ki bu Anadolu irfanı sayesinde olmuştur.

Devamı

İslam ile alakalandırılan örgütlerin eylemleri en geniş anlamda İslam dünyasında yükselen ve küresel düzene itiraz eden siyasal aktör ve hareketlerin dünyanın gözündeki meşruiyetini zayıflatmaya ve ortadan kaldırmaya hizmet ediyor.

Son yıllarda Erdoğan ve Ak Parti etkisiyle muhafazakar/dindar kesim devleti yönetebilme kapasitesine ulaştı. Bu değişim taşları yerinden oynattı. İktidar mücadelesini alevlendirdi. Bu iktidar mücadelesini sürdürmek birçok açıdan elzem.

7 Haziran Seçimlerinin beş ana gündemi olacak gibi görünüyor. Başkanlık ve yeni anayasa tartışması, Erdoğan tartışması, Davutoğlu'nun liderliği, radikal sol söylem ve çözüm süreci seçimlerin ana temaları olacak.

Seçmenler bir partiye duygusal olarak bağlı olması veya bir başka partiye olumsuz duygular beslemesi parti kimliğinin algılanması ile ilişkili.

Son iki yüzyıllık modernleşme pratiğinin farklı toplumsal ve ideolojik gruplar üzerinde ne tür değişimler getirdiğini karşılaştırmalı şekilde inceleyen uzun soluklu ve soğukkanlı değerlendirmelere ihtiyaç var.

Başkanlık gündemi de olmasa, 7 Haziran'da seçilecek meclisin ve bu meclisten çıkacak olan hükümetin 4 yıl sonraki seçimlere kadar ülkeyi yöneteceğinden neredeyse herkes emin.

İktidarın muhafazakarlar lehine giderek konsolide olduğunu gören diğer toplumsal kesimler “gerilim siyaseti” yaparak, iktidarı kendi lehlerine çevirme arayışı içindeler.

Bir mutabakata varıldı fakat yol hala çetin. ABD'de Cumhuriyetçiler açık muhalefetlerini ortaya koydular, hatta Ruhani'ye mektup yazıp "biz yönetime geçince anlaşmayı iptal ederiz" bile dediler.

Koalisyoncu cephe, batı Avrupa koalisyonlarına da atıfta bulunarak, koalisyonla yönetilmeyi demokratikleşme sosu ile gerekçelendirmekteler.

Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun, SETA için kaleme aldığı “7 Haziran Seçimlerine Doğru Halkaların Demokratik Partisi” analizinin tanıtım toplantısında konuştu.

Toplumun büyük çoğunluğu Diyanet'e güven duyuyor ve tam da bundan dolayı kurumun yıpratılmamasını, gündelik siyasetten uzak tutulmasını istiyor.

Muhafazakârların 'kemalist devlet'i eleştirmek için Kemalizm'in sol ve postmodern eleştirilerinden faydalanması bu işbirliğinin entelektüel zeminini de oluşturdu.

Bu analiz 7 Haziran'daki genel seçim öncesi 2002'den beri iktidarda olan AK Parti'yi analiz etmeyi amaçlamaktadır.