Kuşkusuz Akşener'in partisi ile ilgili kararı toplum verecek. Fakat topluma sunulan ilk göstergeler stratejik siyasal iletişim yönetimi açısından oldukça çelişkili ve şüpheli bir içeriğe sahip.
Devamı
ABD projesi olan "ılımlı İslam" iflas etmemiş miydi? Neden yeniden ısıtılır ki? Suudi veliaht prensi Selman'ın "aşırıcılıkla savaşmak" için "ılımlı İslam'a dönme" söyleminden bahsediyorum elbette.
Devamı
Nikâh kıyma yetkisi ile ilgili esas sorun, meselenin Meclis gündemine geldiği günden bu yana bazı çevrelerin her türlü dezenformasyon ve manipülasyonla düzenlemeye karşı çıkmaları.
Türkiye'nin siyasi istikrarı, ekonomik büyüme hızı, beşeri sermayesi ve bölgesel etkinliğinin günden güne artıyor oluşu onu hedef tahtasına oturtuyor.
Avusturya seçimlerinde de muhafazakâr- aşırı sağ partilerin öne çıkması AB'deki içe kapanma eğilimini güçlendiriyor. Ve Türkiye tartışmasının da "sertleşeceğini" gösteriyor.
Değişim meselesi sadece AK Parti siyaseti ile ilgili olmadığı için diğer partiler de doğal olarak belediye başkanlarının değişimini çeşitli açılardan sorunsallaştıracak.
Almanya'nın Türkiye siyasetinin maalesef korkuların şekillendirdiği duygusal ve irrasyonel bir noktaya savrulmuş olduğunu tespit etmemiz gerekmektedir.
Devamı
Toplumun kendini laik, çağdaş, batılı olarak tanımlayan bir kısmı toplumun geri kalanına karşı düşmanca bir nefret ve kin besliyor.
Devamı
Seçimler öncesi açıkça kendini belli eden yükselişine rağmen AfD’nin zaferi, sanki beklenmeyen bir gelişmeymişçesine, "Almanya’da bu nasıl olabildi?” kabilinden şaşkınlık ifade eden sorular eşliğinde tartışılıyor.
Türkiye'nin birisi kuzeybatıdan diğeri güneydoğudan gelen bu iki milliyetçi dalganın türbülansına karşı çok iyi düşünülmüş hamleler geliştirmesi lazım.
Türkiye’nin IKBY’nin referandum kararına sert tepkisi, Suriye’de yaşananlardan en büyük zararı gören ülke olarak, Kuzey Irak’ta benzer bir istikrarsızlığın yaşanmasını istemediği içindir.
Histeri derecesine varan Erdoğan karşıtlığının, siyaset yapma imkanlarını tıkadığı ve Türkiye’deki demokratikleşme mücadelesine katkıda bulunmadığını söylemek gerek.
Türk seçmen sandığa gitmeli ve oy oranlarına dâhil olarak özellikle kimi seçmediği noktasında Alman siyasetine ciddi bir mesaj vermelidir.
Özellikle 17-25 Aralık’tan sonra devlete ve hükûmete yönelik gerçekleştirdikleri operasyonlara bakarak FETÖ’nün bir suç şebekesi ve örgütü olduğunu da mı göremediniz?
Merkez sağı bölmesi, AK Parti-MHP işbirliğinden oy kopartıp CHP-HDP değirmenine taşıması beklenen Akşener'in partisi öyle gözüküyor ki bu vazifesini yerine getiremeyecek.
Dünya egemenleri Türkiye'nin 'Dünya Beşten Büyüktür' çağrısını duyacaklar mı? Tabii ki hayır. Duymak istemeyecekler ve duymayacaklar.
Yakın bir geleceği bırakalım, uzun vadede bile kıta Avrupası’nda dindar bir Müslümanın ulusal parlamentolarda kendine yer bulması neredeyse imkânsız gözükmektedir.
Siyasi partiler, 2019 seçimleri için hazırlanırken uzun dönemli etkisi kalıcı olacak siyasal alanı da yeniden yapılandırıyor.
Kuzey Irak’ın bağımsızlığı Türkiye için faydadan çok zarar getirecektir. Aslında rasyonel düşünebilse Barzani de bağımsızlığın kendisi ve Irak için büyük sorunlara kapı araladığını görecektir
Göçmenler üzerinden normatif bir düzlemde yürütülen güvenlik odaklı seçim vaatleri, aşırı sağın elini kuvvetlendirmekte ve Alman kamuoyunu aşırı sağcı söylemlere karşı duyarsızlaştırmaktadır.
Erdoğan'ın Batı ile ilişkileri başta olmak üzere tercih ettiği politikalar ve görevlendirmeler doğrudan "tartışılıyor." Ve aslında davadan Erdoğan eliyle bir sapma olduğu öne sürülüyor.