Kahire ile ‘Diplomatik Temas’ ve Yeni Stratejik Değerlendirme

Bölgemizde herkes için yeni bir stratejik değerlendirme zamanı.

Devamı
Kahire ile Diplomatik Temas ve Yeni Stratejik Değerlendirme
Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa Açılırken Yeniden Ortadoğu

Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa Açılırken Yeniden Ortadoğu

Türkiye'nin bölgede sorun yaşadığı ülkelerle ilişkilerinin iyileşmesi tabii ki sevindirici bir gelişme.

Devamı

Birçok ülkenin dış politikası yeniden şekillenmeye başladı. Yeni dizilişler karşımıza çıkıyor.

Türkiye-Mısır ilişkilerinin tarihsel arka planı nasıl bir seyir izlemiştir? Türkiye-Mısır ilişkileri neden gerilmiştir? İki ülke arasında temel anlaşmazlık noktaları nelerdir? Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşamasına etki eden faktörler nelerdir? İkili ilişkilerdeki yumuşama Doğu Akdeniz’e ve bundan sonraki sürece nasıl yansır?

Ortadoğu, müthiş bir hareketlilik içinde. Bir dizi olay ve tartışma iç içe geçiyor. Küresel ve bölgesel güçlerin rekabet, kapışma ve işbirliği alanlarını gözden geçirdiğine dair işaretler ardı ardına geliyor. Aktörler Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor.

Görüldüğü gibi Türkiye baskın bir diplomasi ve ciddi bir efor ortaya koyduğunda bölgesel meseleleri baş aşağı edebiliyor. Diğer aktörler de bunu benimsemeye başladı.

Doğu Akdeniz’de Mısır’ın Yeni Tutumu

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından faydalanmak isteyen herkes öyle ya da böyle Türkiye'nin rızasını almak zorunda olduğunu anlamaya başladı. Mısır'daki yönetim ile Ankara arasındaki gerginliğe rağmen Mısır, Türkiye'nin formülünü benimsemek durumunda kaldı.

Devamı
Doğu Akdeniz de Mısır ın Yeni Tutumu

Suudi Arabistan ile BAE ayrışmasının daha fazla gün yüzüne çıktığı şu günlerde Katar ile Mısır arasındaki yumuşama Doha'nın pragmatizmi ve Kahire'nin bölge siyasetindeki potansiyeli ile birleşmesine olanak sağlaması durumunda Ortadoğu'da yeni gelişmelere kapı aralayabilir.

Libya'da BM nezdinde geçiş süreci devam ederken Hafter'in ortaya çıktığını ve 2014'ten itibaren Mısır, BAE, Rusya, Fransa ve kısmen ABD'nin desteği ile ülkeyi bir şiddet sarmalına sürüklediğini unutmayalım.

Dünyanın en büyük gücü ABD'deki başkan değişiminin dünya siyasetine kritik etkilerde bulunabileceği açık.

2011'de Arap Baharı'nın başlaması ve 2012'de doruk noktasına ulaşması, Arap halklar için gecikmiş bir umuttu ancak değişim sürecinden korkan statükocu güçler ve çıkarlarının zarar göreceğinden korkan bölge dışından fırsatçı güçler, 2013'te Arap Baharı'nı kürtaj yapmak için bir araya geldiler. Tabii halkın deneyimsizliğinden ve devrimcilerin yaptığı bir dizi hatadan da faydalandılar.

Kitapta Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Irak, İsrail ve İran gibi bölge devletlerinin yanı sıra ABD, Rusya ve Çin gibi Ortadoğu’da da etki ve nüfuz sahibi aktörler yer alıyor.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi hafta başında Fransa'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin zamanlaması, Macron'un Sisi'ye onur nişanı takdim etmesi ve insan hakları ihlallerine dair açıklamaları ziyareti tartışmalı kılan konular oldu.

Ankara, AB’ye üye olmak istese de istemese de Almanya ve Fransa gibi ülkeler Türkiye’yi kendi nüfuz alanında görüyorlar.

Insight Turkey'nin bu sayısı, Libya krizi bağlamında hem iç yeniden yapılanma vaatlerini hem de krize müdahale eden farklı dış aktörlerin körüklediği zorlukları siz değerli okuyucuların dikkatine sunuyor.

Demokratların belli bir süre için 'ideolojik' önyargılarını kenara bırakmaları hem Washington hem de Ankara'nın lehine.

AB ülkelerinin büyük bir kısmı Hollande'ın 'Avrupa'ya yönelik en büyük tehdit Türkiye' iddiasına katılmıyor. Macron'un AB'yi Türkiye'ye karşı konumlandırma arayışı da sonuçsuz kaldı. Doğu Akdeniz'deki 'yüksek gerilim' yerini müzakere ve diyaloga bıraktı.

Tablo Macron'un Ortadoğu'dan Avrupa'ya, Afrika'dan NATO'ya kadar birçok alanda sonuçsuz çırpınışlara savrulduğunu gösteriyor. Bunun en tehlikeli boyutu bu bölgelerde oluşturacağı istikrarsızlıktır. Tam da bu yüzden Almanya, İspanya ve İtalya Doğu Akdeniz'de Yunanistan-Fransız ekseninin dengelenmesine yönelik bir tavır içinde. NATO'nun Türkiye ile Yunanistan arasında olası bir çatışmayı engellemek için devreye girmesi ve ABD Afrika Komutanlığının Tunus'ta gerçekleştirdiği askeri faaliyetler de Fransa'nın NATO'yu istikrarsızlaştırıcı hamlelerinden bağımsız okunamaz.

Soyut siyasetin imkânlarından yararlanmak, bir politikasızlık tercihidir. Politikasızlıkla da ülke yönetilemez.

Erdoğan'a yapıştırılmak istenen 'fundamentalizm' etiketi bir maske.. Altında milli çıkarlarını korumak için mücadele eden bir liderin devrilmesi, olmazsa sınırlandırılması niyeti var.