Dünya Neyi Seçiyor, Neyi Seçmiyor?

Etrafımızda önemli seçimler yapılıyor: Avrupa Parlamentosu'nda aşırı-sağ ve euro-septiklerin yükselişe geçtiği seçimler, Mısır'da darbe tiyatrosunun son perdesi cumhurbaşkanlığı seçimleri.

Devamı
Dünya Neyi Seçiyor Neyi Seçmiyor
2002 Devrimi ve Mısır

2002 Devrimi ve Mısır

Mısır'da ortaya çıkan tablo yabancısı olduğumuz bir durum değil. Şunun şurasında yedi yıl önce benzer bir felaketin ucundan Türkiye de dönmüştü.

Devamı

Gezi olaylarının meşruiyet, temsil ve taleplerinin aşırılığı gibi sorunları vardı.

SETA Analisti Can Acun, Mısır'daki Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin darbe aktörleri ve özelde General Sisi adına tam bir hezimet olduğunu ve ülkenin geleceğinin Sisi'nin mevcut politikaları devam ettirip ettirmemesine bağlı olduğunu kaydetti.

Yıl boyunca yayınladığı çalışmalar ve düzenlediği etkinliklerle Türkiye ve dünyadaki gelişmeleri derinlemesine okumaya çalışan SETA, 2013 Yıllığı ile Yeni Türkiye sürecindeki bu uzun yılı kayıt altına alıyor.

Sisi'nin darbesiyle statükoya dönüş umuduna yatırım yapanlar, Esed'in hangi gayri meşru yolla olursa olsun varlığını sürdürmesini eski düzen adına beklemeye devam edecekler.

Suriye'de başkanlık formülü: 7+7+7+7+7…

Beşşar Esed, Suriye'nin bir kısmında yapılan seçimlerin, kendisine hem ülkenin hepsini yönetme meşruiyetini verdiğini hem de muhalefetin başını ezmeye devam etmesi konusunda yeşil ışık yaktığını iddia edecek.

Devamı
Suriye'de başkanlık formülü 7 7 7 7 7
Mısır Darbesinin Eko-Politik Sürdürülemezliği

Mısır Darbesinin Eko-Politik Sürdürülemezliği

Mısır'da 3 Temmuz darbesinin üzerinden yaklaşık on ay geçtikten sonra Cumhurbaşkanlığı seçimleri gerçekleştirildi ve binlerce Mısırlının hayatına bedel olsa da, nihayetinde General Sisi hayalini kurduğu koltuğa oturdu.

Devamı

Suriye'de başarı hikayesi arayanlar, aralıksız ve güçlü destek alan rejime karşı 3 yıldır kesintili ve yetersiz yardımlara ve fiilî engellemelere rağmen mücadele edebilen silahlı muhalefete baksın.

Ne yazık ki reel milli çıkarların çatıştığı yerlerde bu çıkarlara hizmet edecek şekilde mezhepsel kutuplaşma ve onun ürettiği insani trajediyle yaşamaya devam edeceğiz.

Bölgesel güçler aşırı örgütlerle mücadelede makul bir işbirliği zemini yaratmak durumundalar.

Batı'nın Ortadoğu veya İslam dünyası için çizdiği terörist imajını içselleştirme konusunda mahiriz.

Irak'ta yaşananları ve Türkiye'nin durumunu anlamak için tarihi perspektife muhakkak ihtiyaç var. Ortadoğu'da olup da Irak'ta olmayan siyasi, sosyolojik ve ekonomik hiçbir unsur bulunmuyor.

Bugün Irak ve Suriye üzerinden dönüp dolaşıp geldiğimiz yer 1918 yılından başka bir yer değil. Osmanlı nerede bıraktıysa oradayız.

IŞİD yerel ölçekte Irak ve Suriye Sünni hattında askeri gücü ve çok sert-acımasız taktiklerle mezhep çatışmasının liderliğini elinde tutup, alan hâkimiyetini artırmaya çalışırken, küresel çapta da cihadî hareketin desteğine sahip olmayı arzulamaktadır.

Muhalefet partileri bu seçime de AK Parti'nin söylemsel ve stratejik hâkimiyeti altında giriyorlar. Zira Erdoğan karşıtlığı söylemi o kadar tüketildi ki muhalefet partileri tersinden bağımlı hale geldiler AK Parti liderliğine.

İhsanoğlu'nun yönetim pratiklerine yansıyan ve kişiliğinin belirleyici unsurlarından biri olarak öne çıkan unsurlardan biri de "küçük reformlarla vaziyet idare etme." Eğer yönetim bilimlerinin kavramları ile ifade edersek, İhsanoğlu lider değil yönetici.

Birinci Dünya Savaşı sonrasının aksine bugün bölgesel güçler Ortadoğu'da yeni düzeni kurma başarısızlığında sorumluluğu küresel güçlere yıkarak kimseyi ikna edemezler.

İç ve dış politika arasındaki ayrım silikleştiğinden seçim ortamında AK Parti'nin Suriye ve Irak politikaları siyasi kutuplaşmanın konusu haline geliyor.

Dış politikada "tarafsızlığı" tartışmak bir seçim dönemi malzemesi olmaktan öte anlamlar taşıyor. Nasıl bir Türkiye ve Ortadoğu tahayyül ettiğimizi seçeceğiz.

İsrail'in son Gazze saldırılarının arka planında, Hamas ile El Fetih'in Milli Uzlaşı Hükümeti kurmasına yönelik öfkesi yatıyor.