Kriter'in Mayıs Sayısı Çıktı: Karadeniz'de Bilek Güreşi

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 57. sayısı çıktı.

Devamı
Kriter'in Mayıs Sayısı Çıktı Karadeniz'de Bilek Güreşi
Suudi Arabistan ve İran Neden Yakınlaşıyor

Suudi Arabistan ve İran Neden Yakınlaşıyor?

Normalleşme hızlı olmayacak, dinamik bir değişkenlik içerisinde ve konu bazlı gerçekleşecek. Herkesin birbirini kolladığı, herkesin birbiriyle görüşebildiği ve pazarlık yaptığı bir dönem geliyor.

Devamı

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, Türkiye-Mısır ilişkilerinde normalleşme sürecini değerlendirdi.

Mısır'da 3 Temmuz 2013’te Mursi iktidarına karşı gerçekleşen askeri darbeye Türkiye’nin gösterdiği tepki ikili ilişkilerin hızlıca gerilemesine yol açmıştı.

Birçok ülkenin dış politikası yeniden şekillenmeye başladı. Yeni dizilişler karşımıza çıkıyor.

Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa Açılırken Yeniden Ortadoğu

Türkiye'nin bölgede sorun yaşadığı ülkelerle ilişkilerinin iyileşmesi tabii ki sevindirici bir gelişme.

Devamı
Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Bir Sayfa Açılırken Yeniden Ortadoğu
Kahire ile Diplomatik Temas ve Yeni Stratejik Değerlendirme

Kahire ile ‘Diplomatik Temas’ ve Yeni Stratejik Değerlendirme

Bölgemizde herkes için yeni bir stratejik değerlendirme zamanı.

Devamı

Türkiye-Mısır ilişkilerinin tarihsel arka planı nasıl bir seyir izlemiştir? Türkiye-Mısır ilişkileri neden gerilmiştir? İki ülke arasında temel anlaşmazlık noktaları nelerdir? Türkiye-Mısır ilişkilerinin yumuşamasına etki eden faktörler nelerdir? İkili ilişkilerdeki yumuşama Doğu Akdeniz’e ve bundan sonraki sürece nasıl yansır?

Ortadoğu, müthiş bir hareketlilik içinde. Bir dizi olay ve tartışma iç içe geçiyor. Küresel ve bölgesel güçlerin rekabet, kapışma ve işbirliği alanlarını gözden geçirdiğine dair işaretler ardı ardına geliyor. Aktörler Ortadoğu'da yeniden konumlanıyor.

Görüldüğü gibi Türkiye baskın bir diplomasi ve ciddi bir efor ortaya koyduğunda bölgesel meseleleri baş aşağı edebiliyor. Diğer aktörler de bunu benimsemeye başladı.

Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarından faydalanmak isteyen herkes öyle ya da böyle Türkiye'nin rızasını almak zorunda olduğunu anlamaya başladı. Mısır'daki yönetim ile Ankara arasındaki gerginliğe rağmen Mısır, Türkiye'nin formülünü benimsemek durumunda kaldı.

Suudi Arabistan ile BAE ayrışmasının daha fazla gün yüzüne çıktığı şu günlerde Katar ile Mısır arasındaki yumuşama Doha'nın pragmatizmi ve Kahire'nin bölge siyasetindeki potansiyeli ile birleşmesine olanak sağlaması durumunda Ortadoğu'da yeni gelişmelere kapı aralayabilir.

Libya'da BM nezdinde geçiş süreci devam ederken Hafter'in ortaya çıktığını ve 2014'ten itibaren Mısır, BAE, Rusya, Fransa ve kısmen ABD'nin desteği ile ülkeyi bir şiddet sarmalına sürüklediğini unutmayalım.

Dünyanın en büyük gücü ABD'deki başkan değişiminin dünya siyasetine kritik etkilerde bulunabileceği açık.

2011'de Arap Baharı'nın başlaması ve 2012'de doruk noktasına ulaşması, Arap halklar için gecikmiş bir umuttu ancak değişim sürecinden korkan statükocu güçler ve çıkarlarının zarar göreceğinden korkan bölge dışından fırsatçı güçler, 2013'te Arap Baharı'nı kürtaj yapmak için bir araya geldiler. Tabii halkın deneyimsizliğinden ve devrimcilerin yaptığı bir dizi hatadan da faydalandılar.

Kitapta Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Irak, İsrail ve İran gibi bölge devletlerinin yanı sıra ABD, Rusya ve Çin gibi Ortadoğu’da da etki ve nüfuz sahibi aktörler yer alıyor.

Mısır Cumhurbaşkanı Sisi hafta başında Fransa'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin zamanlaması, Macron'un Sisi'ye onur nişanı takdim etmesi ve insan hakları ihlallerine dair açıklamaları ziyareti tartışmalı kılan konular oldu.

Ankara, AB’ye üye olmak istese de istemese de Almanya ve Fransa gibi ülkeler Türkiye’yi kendi nüfuz alanında görüyorlar.

Insight Turkey'nin bu sayısı, Libya krizi bağlamında hem iç yeniden yapılanma vaatlerini hem de krize müdahale eden farklı dış aktörlerin körüklediği zorlukları siz değerli okuyucuların dikkatine sunuyor.