SETA Dış Politika Araştırma Asistanı Can Acun, Mısır'da medya propagandaları sayesinde İhvan-ı Müslimin'in terör örgütü olarak lanse edilmeye çalışıldığına ve bu durumun çok tehlikeli bir süreci başlattığına dikkat çekti.

Analizde, Körfez ülkelerinin Mısır'daki Selefi hareketlerle ilişkileri, bu hareketlere hangi amaçlarla destek verdikleri, İhvan'a yönelik tehdit algısının sebepleri irdeleniyor.

Türkiye'nin kendi çıkarlarını önceleyen politikalarından rahatsız olan çevrelerin Türkiye'yi alışageldikleri sulara döndürmeye çalışmaları uluslararası sistemin güç politikasının doğası gereğidir.

Suriye, Mısır, İsrail gibi ülkelerle ilişkilere odaklanarak Türkiye'nin yalnızlaştığı tezi, Ortadoğu dışındaki yoğun diplomasiyi göz ardı ettiği için indirgemeci bir yaklaşımı temsil etmektedir.

Insight Turkey Editörü Talip Küçükcan, Suriye'de tarafların hepsinin kaybettiği bir senaryonun hâkim olduğunu, ancak muhalefetin güçlenmesi durumunda Mısır siyasetinin de bundan etkileneceğini belirtti.

Mısır'da, 25 Ocak Devrimi'nin üçüncü yıldönümü öncesinde terör eylemlerinin artması nedeniyle endişeli ve gergin bekleyiş başladı.

Mısır'daki referandum, Müslüman Kardeşler'in halk nezdinde bir karşılığı olduğunu göstermesi açısından önemli. Asıl önemlisi, liberal-sol-laik-İslamcı-Nasırist her kesimden gençlerin yeni anayasayı boykot etmesi.

Star gazetesinden Fadime Özkan'a konuşan SETA Ankara Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, IŞİD'in Suriye'ye sokulmuş bir Truva atı ve arkasında Baas, İran ve Rusya'nın olduğu düşüncesinde.

Türkiye'nin, başta komşuları olmak üzere bütün ülkelerle ekonomik ve siyasi alanda işbirliğini temel alan bir ilişki içerisinde olması rasyonel politikanın gereğidir.

Siyasetin riskli ve şeffaf dünyasındaki iradenin gölgesinde, başka vesayet odaklarıyla yapılan mücadeleden kendi adına çocuksu zaferler çıkaracak kadar paralel evrene gömülmüş bir akıl var karşımızda.

Mısır'da polis, istihbarat, ordu, medya ve üniversite gibi stratejik yerlerde çalışan ve Mursi'nin bir yıllık iktidarı dışında 42 yıl boyunca ülke yönetiminde etkili olan Menufiyelilerin daha yakından tanınması gerekiyor.

Mısır halkının 25 Ocak devrimi ile kurtulmaya çalıştığı tüm parametreler bugün yegane seçenek olarak karşılarına çıkmaktadır. Devrimi “İhvan tehlikesinden kurtarmak” söyleminin, sürecin bütün günahlarını İhvan yönetimine yıkmanın hiçbir rasyonalitesi yoktur.

Dini hizmeti kendi tekelinde görmek ve bunun için hem diğer İslami aktörleri tasfiye yetkisini kendine tanımak hem de bu yolda uluslararası aktörlerle tartışmalı işbirliklerine girmek kabul edilebilir bir durum değildir.

Mısır'da 3 Temmuz Darbesi'yle birlikte toplum ikiye bölünürken, bu süreçte darbe yönetimine karşı silahlı mücadele metodunu benimseyen Ensar Beytil Makdis gibi direniş örgütleri adlarını her geçen gün daha fazla duyurmaya başladı.

Arap devrimlerinin fitilini ateşleyen yaseminler ülkesi Tunus, geride bıraktığı üç yılın sonunda bugün geldiği konum itibariyle de umut aşılamaktadır. Arap ülkeleri içinde geniş katılımlı bir demokrasi tecrübesini yaşama arzusunu ortaya koyan ilk ülke olma özelliğini taşıması bu umudu haklı çıkarmaktadır.

Fethullah Gülen'in sürekli bir ‘farklılık' ve ‘ileride ortaya çıkacak haklılık' söylemine başvurması, hangi arzunun göstergesi?

SETA Ankara Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelerde meydana gelen olaylara yoğunlaşmak yerine, genel bir süreç değerlendirmesi yapılması gerektiğine dikkat çekti.