Mısır'da Yargı Süreçleri

Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle birlikte ülkedeki gelişmeler çok değişken ve kırılgan bir seyir izledi. Toplumun iktisadi iyileşme istekleri başta olmak üzere, bireyin kendini vatanı içinde değerli hissetme ve özgürlük talepleri ayaklanmayı rejimi devirecek kadar etkili kıldı. Tahrir meydanında başlayan Mısır devrimi 18 gün sürdü ancak devrim 30 seneden fazla süren bir mücadelenin getirdiği bir sonuçtu.

Devamı
Mısır'da Yargı Süreçleri
Körfez Ülkeleri'nin Gezi Protestolarına Yaklaşımı

Körfez Ülkeleri'nin Gezi Protestolarına Yaklaşımı

Gezi Parkı protestoları sadece Batı basınında değil Ortadoğu basınında da geniş yer tuttu. Suriye krizi konusunda Türkiye ile aynı doğrultuda bir politika benimseyen Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri de olayları ve tartışmaları yakından fakat büyük oranda Batı basını üzerinden takip etti. Yine de Körfez'in etkili gazetelerindeki Gezi Parkı analizlerinin daha ziyade Müslüman Kardeşler endişesi ve Suriye krizi etrafında şekillendiğini söylemek mümkün.

Devamı

Abdullah Yegin: Ruhani'nin zaferi şunu gösteriyor: Halk, içeride de dışarıda da çatışmadan uzak duran, politik dengeleri gözeten bir cumhurbaşkanı istiyor.

Son yıllarda özellikle Ortadoğu'da adından en çok söz edilen ülkelerin başında şüphesiz Katar geliyor. Bilhassa Suriye krizinin çözümünde öne çıkması ve Mısır'ın toparlanmasına ekonomik ve diplomatik açıdan önemli bir destek vermesi bakımından Katar, masadaki baş aktörlerden birisi olmayı başardı. Dış politikada bu ivme yakalanmışken geçtiğimiz hafta Katar'da ülkeyi yöneten ‘Emir'in görevi oğluna devretmesi gündeme geldi.

Kritik bir dönemden geçen Mısır'ın yoğun gündemine önceki haftalarda bir mesele daha eklendi: ‘'Nil nehri suları''. Mısır ve Etiyopya arasında geçmişe dayanan Nil Nehri suları meselesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde zaman zaman gerginlik ve aksamalara neden olmuştur. Bu nedenle, Mısır'a hayat veren Nil nehri üzerinde Etiyopya tarafından yapılması planlanan “Nahda Barajı'', Mısır siyasi arenasında geniş bir tartışmaya yol açtı. Barajın Mısır'ın Nil sularından aldığı pay ve su güvenliğine etkileri, inşa edilmesindeki amaçlar, başta Mısır'ın Afrika ile olan ilişkilerine tesiri olmak üzere olayın siyası boyutları ve bölgedeki muhtemel etkileri konuyu detaylı olarak özenle incelemeyi gerektiriyor.

Mısır'da 30 Haziran'da Cumhurbaşkanı Mursi'ye karşı düzenlenecek protestolar öncesi ülkenin önde gelen Şii gruplarından Şiraziye mezhebinin dini lideri Hasan Şehate'nin de aralarında bulunduğu dört Şii'nin Selefilerce öldürülmesi, ülkedeki siyasi tansiyonu daha da yükselteceğe benziyor.

30 Haziran, Muhalefetin Mursi'yi Devirmek için Son Şansı

Mısır'da 30 Haziran yaklaştıkça gerginlik artıyor. Bunu, Kahire sokaklarında insanların gözlerine baktığınızda da, esnafların dükkânlarına yeni kepenkler taktırdığını gördüğünüzde de anlayabiliyorsunuz. Çok daha reel emareler de yok değil. Turistik kentler Luksor ve İskenderiye'den Tanta'ya kadar düğmeye basılmış gibi kontrollü bir şiddet dalgası 30 Haziran'da finali yapmak üzere yola çıkmış durumda. Mısır'da fülul (eski rejim taraftarları) ve seküler/liberal muhalefet ‘Temarrud' yani ‘İsyan' adını verdikleri bir süreç ile birinci yılının sonunda yani 30 Haziran'da, Mısır halkının seçimle iktidara taşıdığı ilk Cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi'yi seçim dışı bir yolla devirmek istiyorlar. Tabii bunu da “demokrasi, insan hakları ve özgürlükler” adına yapıyorlar. İronik olsa da, biz Türkiyeliler içinde kanıksanmış bir makyaj. Mısır, Tunus ve Türkiye'de seküler muhalefet seçim sandıkları ile iktidara gelemeyecek olduğunu en iyi kendileri bildiğinden biraz da “dış mihrakların” etkisiyle her yol mübah anlayışı ile hareket ediyorlar.

Devamı
30 Haziran Muhalefetin Mursi'yi Devirmek için Son Şansı
Mısır'da Yeni Bir Devrim Olacak mı

Mısır'da Yeni Bir Devrim Olacak mı?

30 Haziran'da Mursi'yi iktidardan düşürmek amacıyla kurulan “Temarrud” (İsyan) hareketinin, çalışmalarına iki ay önce başlaması sıradan bir adım değil.

Devamı

30 Haziran'da kitlesel gösterilerin ve yoğun bir şiddet dalgasının tüm Mısır'ı kuşatması muhtemel olsa da, Mısır'da mevcut dengeler Mursi ve İhvan'dan yana ağır basmaya devam ediyor.

Mısır'da muhalefet, 30 Haziran merkezli senaryolarını ekonomik gerekçeler üzerine bina etti. Ancak genel olarak ülkeyi bundan sonra bekleyen süreç için öngörüler üç senaryo üzerinde yoğunlaşılıyor.

Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin istifa etmesi talebiyle Ulusal Kurtuluş Cephesi önderliğinde başlatılan sokak protestolarını SETA Kahire Direktörü Abdullah Aydoğan Kalabalık 24TV ekranlarında değerlendirdi.

Mısır'da Mursi'nin fiili Cumhurbaşkanlığı'nın sona ermek üzere olduğu söylenebilir. Ancak Müslüman Kardeşler'in ülke siyasi geleceğinin en önemli aktörü olmaya devam edeceği bir güç mücadelesi başlıyor.

Can Acun: Mısır'da ordunun verdiği muhtıranın ardından tarafların uzlaşması şu noktada Cumhurbaşkanı Mursi'nin istifa etmesi ya da erken Cumhurbaşkanlığı seçimi kararı alması anlamı taşıyor.

Mısır şu anda vesayet kurumlarının etkin olduğu ve eski rejimde görev almış isimlerin kendine yeniden sahne bulacağı günlere dönmekle, demokrasisi gelişen ve sivil siyaset alanı genişleyen bir ülke olmanın ikilemi arasında gidip geliyor.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, A Haber'de yayınlanan Ajans programında Mısır'da yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

SETA Başkanı Taha Özhan, HaberTürk'te yayınlanan Güne Bakış programında Mısır'da yapılan askeri darbeye yönelik değerlendirmelerde bulundu.

21. Yüzyıl'ın ilk önemli devriminin yaşandığı Mısır'da sadece iki sene sonra askeri darbe yaşandı. Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Sisi'nin Cumhurbaşkanı Mursi'nin görevine son verildiğini ve Anayasa'nın askıya alındığını belirten konuşması, Tahrir'de toplanan Mursi aleyhtarı göstericiler tarafından “halk devrimi”; Cumhurbaşkanı'na destek veren Rabiatül Adeviye meydanındaki Mursi taraftarlarınca da “askeri darbe” olarak nitelendirildi. Görüldüğü gibi Mısır'da meydanlar da, taraflar da ikiye bölünmüş durumda. Aynı bölünmüşlük kavramlar için de geçerli. 30 Haziran'ı “halk devrimi” olarak niteleyenler, demokrasi adına yapılan bu girişimin, 25 Ocak Devrimi'ni Mısır halkından kaçırmaya çalışan Müslüman Kardeşler'e karşı demokrasinin korunması amacı taşıdığını söylüyorlar.

Mısır'da demokrasinin ana kıstasının seçimler değil herhangi bir gün bir meydanı dolduran kalabalıklar olduğunu öğrendik ve darbecilerin bile demokrasi kelimesini telaffuz edebilmesi garabetini yaşamaktayız.

Mısır'da gerçekleşen darbe hakkında değerlendirmede bulunan SETA Kahire Direktörü Abdullah Aydoğan Kalabalık, darbeyle birlikte Mübarek'in devrildiği tarihe geri dönüldüğü yorumunda bulundu.

Ortadoğu'da var olan Camp David düzenini şimdilerde sarsan aktörlerin Müslüman olduğunu belirten SETA Dış Politika Direktörü Talip Küçükcan, Mısır'da yaşanan gelişmelerin, bu düzeni sarsan Müslümanların iktidarını ne kadar mümkün kıldığını akla getirdiğini belirtti.

Postmodern siyasal akımımız herkese hayırlı olsun: Fululiberalizm artık statükonun yeni kurtuluş reçetesi.