Filistin mücadelesinde daha aktif rol oynamak isteyen Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını savunmada müttefikler bulması ve bu ajandayı küresel ölçekte yürütmesi önemlidir.
Devamı
Dikkatinizi çekiyor mu? Batılı müesses nizamın temsilcileri Türkiye'nin pozisyonunun tam aksi istikamette pozisyon alıyor ve terör örgütü tanımlarını ona göre yapıyor.
Devamı
Körfez ülkeleri güvenlik travmasını Körfez’in içine taşıdı. Bundan sonraki her aşamada bu güvensizlik algısıyla birbirlerine yaklaşacaklardır.
Önceki darbelerde olduğu gibi, bu defa da Türkiye’deki iktidarı devireceğini düşünenler büyük bir şok yaşadılar.
İnsanların bir şehirden, bir ülkeden bir kıtadan bir başkasına göçmesi oldukça olağan bir durum ve yüzyıllardır yapılagelen bir eylem. Hicret ise bambaşka bir şey.
“Zor zamanlar” için Mısır ordusuna yatırım yapanlar, Türkiye ordusunda da, işaret verdiklerinde harekete geçecek ve vatanına, milletine ihanet edecek bir zümre yetiştirmişlerdi.
Batı'daki Türkiye düşmanlarının Batı kamuoyuna pazarlayacakları bir hikâyeye ihtiyaçları var. "Türkiye toplumunun büyük kısmı, Erdoğan'ın görevden ayrılmasını istedi" mesajı vererek bunu yapmak istiyorlar.
Devamı
Gezi’den 15 Temmuz’a, ne kadar Türkiye’nin istikrarına göz dikmiş grup varsa arkalarında BAE’nin desteğini hissetti.
Devamı
Mısır’daki darbe yalnızca Mursi'nin yerine Sisi iktidarını tesis etmekle kalmadı, aynı zamanda bütün Ortadoğu'da yaşanan değişim rüzgarlarının tersine dönmesine zemin hazırladı.
Körfez bölgesi yaşanan krizle onarılması güç hasarlar almış, önceki yıllarda kapalı kapılar ardından devam eden gerginlikler ilk kez bu derece açık biçimde ortaya çıkmıştır.
Devlet ile toplum arasında yaşanan ayrışmalar, kraliyet ailelerinde torunlar döneminin başlaması ve bölgesel politikalarda sergilenen farklı duruşlar Körfez ülkelerinin temel problemleri.
Türkiye’nin Orta Doğu’daki başka bir bölgesel güçle kuracağı ittifak bütün bölgenin geleceğini belirleyebileceği gibi, Orta Doğu’nun dışına da taşıp küresel etkiler doğurabilecek bir girişim olacaktır.
Körfez tiyatro salonunda sahnelenen Katar oyununun, 2014’deki krizi de hesaba katarsak ikinci perdesi kapanmak üzere. İfşa ettiği ayrıntılar ise Ortadoğu’nun geleceğine dair umutlarımızı başka bir bahara saklamamız ve beklentilerimizi neden düşük tutmamız gerektiğini bize bir kez daha gösterdi.
Gelinen noktada bir saray darbesi ile Katar Emiri'nin değiştirilmesi ihtimali zayıflasa ve kriz soğumaya başlasa da durum ciddiyetini koruyor.
Körfez ülkeleri arasında krizlerin sık sık yaşanmaya başlaması mikro milliyetçiliklerin yükselişe geçmesine de neden olacaktır.
Ortadoğu'nun Müslüman bölgesel güçleri büyük bir sınavda. Komşu ülkelerin bölünmesinden ya da oradaki terörist grupların varlığından kaynaklanan tehditlerin kontrolden çıktığı bir aşamadayız.
Türkiye'nin takındığı tavrın krizin sokaklara yansımaması ve Katar elitlerinin parçalanmaması noktasında kritik bir rol oynadığı aşikar.
Suudi Arabistan’la son dönemde iyi ilişkiler geliştiren Türkiye’nin hem bu ülkeyle ilişkilerini muhafaza etmesi hem de stratejik işbirliği yürüttüğü Katar’ı koruması büyük önem taşımaktadır.
Ankara'nın bu kritik ortamda Katar'a verdiği destek kuşkusuz gerilimi tırmandırmak ya da bu ülkeyi Körfez ülkeleri ile varılacak uzlaşmadan uzaklaştırma gayreti olarak okunamaz.
Türkiye’nin bu kriz karşısında tansiyonu düşürmeye yönelik çabaları siyaseten de stratejik olarak da doğru bir çizgiye oturdu.
Suudi Arabistan’ın başını çektiği bir grup Arap ülkesinin İran’ı dizginleme amacı peşinde koşarken, ABD’nin Ortadoğu siyasetinin bir aracı haline gelebilecekleri ihtimalini de göz ardı etmemeleri bölge barışı açısından hayati önemdedir.