Kudüs Krizi Hesapları Bozar

Elçiliği Kudüs'e taşıma kararı İsrail'in çıkarına gibi görülüyor. Trump yönetiminin bugünkü dağınık halinde Washington'daki İsrail lobisi tarihi anın geldiğini düşünüyor olabilir.

Devamı
Kudüs Krizi Hesapları Bozar
15 Temmuz'un Gerçek Failleri Gün Yüzüne Çıkıyor

15 Temmuz'un Gerçek Failleri Gün Yüzüne Çıkıyor

"Gülen ve taraftarları, ABD'nin bölgedeki çıkarları için daha uygun bir aktör olarak dikkat çekmektedir."

Devamı

Türkiye'nin Mısır'da terör saldırısı nedeniyle bir günlük yas ilan etmesinin ardından Mısır'ın olası tavrını değerlendiren uzmanlar, Türkiye'nin olumlu tavrına Mısır'ın da karşılık verebileceğini düşünüyor.

Insight Turkey Genel Yayın Yönetmeni Muhittin Ataman, darbeden sonra Mısır’ın Ortadoğu’daki yeri hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş Mısır’da yaşanan saldırı hakkında değerlendirmede bulundu.

SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun, Mısır’da yaşanan saldırı hakkında değerlendirmede bulundu.

Yeni güvenlik konseptine doğru

Eğer yeni dönemin güvenlik eksenleri Arap-Fars ve Türk-Kürt çatışmaları üzerinden kurulmak isteniyorsa bölge ülkelerinin yeniden bir değerlendirme yapmaları ve geri dönülemeyecek adımlar atmamaları elzemdir. Bu da İran’ın başta Suriye’de olmak üzere kendisine çeki düzen vermesi ve aşırılıklarını törpülemeyi birincil görev olarak addetmesinden geçmektedir.

Devamı
Yeni güvenlik konseptine doğru
5 Soru Mısır daki Terör Saldırısı

5 Soru: Mısır’daki Terör Saldırısı

5 Soru'da Kuzey Sina'daki terör saldırısı..

Devamı

Bu çalışmada 2011 yılında Mısır’da spontane bir şekilde başlayan devrim hareketi ve takip eden sürece odaklanılarak toplumsal ve siyasal hareketlerin yanı sıra bölgesel ve küresel aktörlerin pozisyonları derinlemesine ele alınmıştır.

İsrail, temelde Suudi Arabistan’ın İran endişesini paylaşmakla birlikte Suud kadar geniş coğrafyaya yayılmış bir İran’la mücadele yürütmeyi planlamamakta.

Yöneticiye her şartta itaatı emreden apolitik Selefiliğin İsrail ile birlikte savaşmayı meşrulaştırması bizi şaşırtmamalı. Aynı kafa, "ılımlı İslam" kodlu seküler Arap milliyetçiliğini de aynı kolaylıkla meşrulaştırabilir.

Başta ABD olmak üzere pek çok aktör, mücadelede önceliğin DEAŞ’ı yenmek olması gerektiğini ileri sürerek DEAŞ’ı var eden temel sebepleri ve örgütün Suriye ile Irak’ta gücünü pekiştirdiği elverişli zemini göz ardı etti.

Körfez bölgesinde ve Ortadoğu’da artan gerginliğin bölgedeki hiçbir aktör açısından fayda getirmeyeceği unutulmamalıdır. Bu noktada Türkiye’nin artan tansiyonu düşürme ve taraflar arasında uzlaşı sağlanması konusunda önemli bir sorumluluğu bulunmaktadır.

ABD'nin ekonomik çıkarlarını korumak için yöneldiği agresif ve tutarsız politikalar belirsizliği yoğunlaştırıyor...

Röportaj: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Insight Turkey Dergisi Editörü Prof. Muhittin Ataman: "Körfez ülkeleri ciddi bir şekilde ABD ve İngiltere'ye bağımlı hareket ediyor. Sadece siyaset alanı değil, ekonomi ve eğitim alanı da bu iki ülkenin kontrolünde... ABD yönetimi ve Bin Selman elbirliğiyle bölgeyi bir bilinmeze sürüklüyor"

SETA Genel Koordinatörü Duran, Türk-Amerikan ilişkilerinin yeniden tanımlanması ve Ankara ile Washington arasında yeni iş birliği alanlarının acilen tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, Mısır medyasına bir mülakat vermiş. Mülakatta Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği kaos yürüyüşünü iyi bir hamle olarak değerlendirmiş ancak devamı gelmediği için eleştirmekten de geri durmamış..

Almanya ve Hollanda gibi diğer Avrupa ülkelerinin bu konudaki tavrı ne olacak? Onlar da, Katalonya’nın bağımsızlığı için girdikleri yol İspanya’nın sert tutumuna takılıp ülkeyi terk etmek zorunda kalan ayrılıkçılara kucak açacaklar mı?

Bugün artık bu mesele Türkiye'nin görmezden gelemeyeceği boyutlara ulaşmış durumdadır. Dolayısıyla Türkiye'de İslamofobi olgusunu konuşmanın ve tartışmanın vakti geldi de geçiyor.

ABD'nin "ılımlı, demokratik İslamcılık" yaratma hedefi "Batı ile uyumu" önceledi. Halkların taleplerinin yansıtılmasını hep geri planda tuttu. Bu yüzden İslami hareketleri "kontrol etme"amacından öteye gidemedi. Neticesi de Müslüman toplumların demokratik taleplerini"bastırma" pratiğine dönüş oldu.

ABD projesi olan "ılımlı İslam" iflas etmemiş miydi? Neden yeniden ısıtılır ki? Suudi veliaht prensi Selman'ın "aşırıcılıkla savaşmak" için "ılımlı İslam'a dönme" söyleminden bahsediyorum elbette.