SETA Ankara Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, Mısır'da gerçekleşen Anayasa Referandumu öncesi muhalefetin Hayır' oyu için propaganda yapmasına izin verilmediğini, yapanların hapse atıldığını belirtti.
Devamı
Mısır'da 2012 Anayasası daha çok başkanlık sistemi ağırlıklıydı. 2014 Anayasası ise karma yönetim sistemini benimsiyor.
Devamı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 18 Ekim'de 1 Ocak itibariyle üyelik süreleri sona erecek Azerbaycan, Guatemala, Fas, Pakistan ve Togo'nun yerine görev yapacak 5 ülke için oylamaya gitti ve oylama sonucunda Nijerya, Çad, Suudi Arabistan, Litvanya ve Şili BM Güvenlik Konseyi'nin iki yıllık geçici üyeliğine seçildi. Fakat BM tarihinde bir ilk yaşandı ve Suudi Arabistan, barış ve istikrarı sağlamada yetersiz kaldığı eleştirisiyle BMGK üyeliğini (henüz resmi bir adım atılmasa da) reddetti. Suudi Arabistan'ın, tarihinde ilk kez elde ettiği ve BM'nin yaptırım gücüne sahip tek siyasi organı olan Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini neden reddettiği ise çelişkili cevaplar içeriyor.
Mısır'da Müslüman Kardeşler ile ordu arasında 1938 yılında başlayan ve konjonktürel olarak değişim gösteren ilişkiler boyunca ne İhvan devleti ne de devlet İhvan'ı değiştirebildi. İlişkilerin gelecekte ne olacağı ise belirsizliğini koruyor.
İhvan'ın düşüşünün ilk ve en önemli kaybı Arap Baharı'nın demokrasi ve halkın iradesi söylemine getirdiği meşruiyetin örselenmesidir.
Mısır darbesine desteğin Suudi dış politikası açısından anlamı aslında çok açık: Bölgenin Amerika müttefiki krallar ve diktatörler tarafından yönetilmesi, zenginlik ve iktidarın elitler arasında paylaşımı ve Amerikan ile İsrail çıkarlarının korunmasından müteşekkil olan statükonun devamını sağlamak.
SETA Başkanı Taha Özhan, Mısır'da darbenin görünen sahnesinin çöktüğünü, görünmeyen aktörlerin ise krizde olduğunu söyledi. Mısır'daki son gelişmeleri Sabah Gazetesinden Dilek Güngör için değerlerinden SETA Başkanı Taha Özhan, "Ordu darbeyi siyasal sürece dönüştüremez" yorumunda bulundu.
Devamı
Ulutaş: Mısır'da yaşanan katliamlar ve tutuklamaların devam etmesi, ülkede siyasi bir çözüm yolunun kapısını kapamış durumda.
Devamı
Nereden tutarsanız tutun elinizde kalan bir sistem var. Ve bu sistemin bir ucundan tutma telaşı içerisine giren yerli-yabancı aktörler. Kimisi- ABD ve İsrail gibi- bunu açıkça ve umarsızca yaparken; kimileri de- statükocu tüm bölgesel aktörlerin olduğu gibi- bunu terörle mücadele, laiklik elden gidiyor, benim alternatifim El-Kaide veya İsrail'e karşı direniş palavralarıyla üstü örtülü bir şekilde yapmaya çalışıyor.
Mısır'da bayramdan sonra güvenlik güçlerinin yapacağı tahmin edilen iki meydanı da dağıtma girişiminin, tıkanan sürecin önünü açacağı kuvvetle muhtemel. Ancak olayların hangi yöne doğru evrileceğini kestirmek çok zor.
Mısır devleti ile yaklaşık 30 yıldır kavga eden Sina bölgesi sakinlerinin İhvan'a destek vermesi gerekçe gösterilerek, İhvan bir anlamda, darbecilerin kullandıkları terör ve şiddet söylemlerinin kıskacına çekilmek istenirken, bu destek nedeniyle devlet ile Sina arasındaki makas daha da açılıyor.
Tunus'ta olası bir askeri darbe, içinde marjinalliği barındıran bir seçenek olmakla birlikte Tunus ordusunun siyasi ve ekonomik denklemdeki yerinin ehemmiyetsizliği açısından çok uzak bir ihtimaldir.
Mısır'da elektrik kesintisi ve akaryakıt kıtlığının darbe ile son bulduğuna değinen SETA Kahire Direktörü Abdullah Aydoğan Kalabalık, darbeyle birlikte yaşanan bu değişimin, halkta darbeciler tarafından kandırıldık düşüncesi doğurduğu değerlendirmesinde bulundu.
Mısır'da ordu, yeni doğmakta olan bir demokrasiyi devirirken, demokratik ülkeler neden bu kadar sessizler?
I. Dalga ile diktatörleri sahneden çekilmeye zorlayan Arap İsyanları, II. Dalga ile eski düzeni ve müesses nizamları dönüştürme hedefi güdecek.
SETA Dış Politika Araştırmacısı Mehmet Özkan, Mısır'da gerçekleşen askeri darbenin ve iki farklı meydanın iki farklı taleple ortada durmasının üstüne ordunun katliamı da eklenince, ülkede işlerin çıkmaza girdiği değerlendirmesinde bulundu.
SETA Başkanı Taha Özhan, Mısır'da yaşanan askeri darbe ve ordunun Mursi yanlılarına yönelik gerçekleştirdiği son katliamın, ordunun işleri eline yüzüne bulaştırdığının göstergesi olduğunu ifade etti.
8 Temmuz sabahı ordunun Müslüman Kardeşler'e yönelik hunharca uygulamış olduğu katliam, hiç şüphesiz İhvan üzerinde derin, yıkıcı ve onulmaz etkiler bırakacak, Mısır'da farklı toplumsal kesimlerin demokrasiye ve onun uygulanabilirliğine olan inancını da belirgin bir şekilde sarsacaktır.