ABD’de İsyan Dalgası

SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, ABD’de yaşanan protesto olaylarını değerlendirdi.

Devamı
ABD de İsyan Dalgası
Amerikan Medyası Önce Kendisine Çeki Düzen Vermeli

Amerikan Medyası Önce Kendisine Çeki Düzen Vermeli!

ABD'de yaşanan ayrımcılık meselesi tarihsel bir realite ve kökleri sistemin kuruluşuna kadar uzanıyor. Trump'ın ayrımcı yaklaşımı seçildiği 2016 Kasım seçimlerinden bu yana devam ediyor. Amerikan medyası ise kurumsallaşmış bir yapıya sahip ve kökleri 300-400 yıl öncesine uzanıyor.

Devamı

Son yıllarda “Antifa”yı askeri eğitim alırken ve savaşırken gördüğümüz ilk alan Suriye idi. YPG/YPJ International, YPG/PKK’nın Avrupa yapılanmaları ve sosyal medya üzerinden örgütlenen ve savaşın bir parçası haline getirilmek istenen uluslararası sol örgütler Suriye’de YPG/PKK aracılığıyla askeri eğitim, örgütlenme ve savaş sahasında bulunma fırsatı yakaladı.

SETA Strateji Araştırmacısı Veysel Kurt, ABD’de yaşanan ırkçılık karşıtı protestoları değerlendirdi.

SETA Strateji Araştırmacısı Hüseyin Alptekin, ABD’deki protestoların ardından gündeme gelen ANTIFA akımı üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Toplum ve Medya Araştırmacısı Ali Aslan, TV 100 ekranlarında yayınlanan Kritik programında ABD’de yaşanan protesto olayları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Kutuplaşmadan Radikalleşmeye: ABD’de Protesto Eylemlerinin Kökenleri

ABD'nin Minneapolis şehrinde George Floyd'un polis şiddeti nedenli ile katledilmesi ABD'nin genelinde infiale neden olmuştur. ABD'nin yaklaşık 150 şehrinde protesto eylemleri yapılmış ve birçok şehir vandallık eylemlerine sahne olmuştur.

Devamı
Kutuplaşmadan Radikalleşmeye ABD de Protesto Eylemlerinin Kökenleri
Gotham Amerika nın Neresinde Kalıyor

Gotham, Amerika’nın Neresinde Kalıyor?

George Floyd’un un öldürülmesi sonrasında patlak veren olaylar birçoklarımıza ilk etapta Joker filminden sahneleri hatırlatsa da aslında tam tersi Holywood'a bu sahnelerin ilhamını veren Amerika'da şimdiye kadar yaşananlar olabilir. Gotham dediğimiz yer belki de Amerika'da hali hazırda var olan bir dünya. Süper gücün pelerini, maskesi ve vazgeçilmez çekiciliğinin örttüğü bir gerçeklik. Amerika'nın bazen hatırlamak istemediği ama ikide bir en olmayacak zamanda yüzleşmek zorunda kaldığı bir üvey kardeş. Batman'ın o unutulmaz sözünde olduğu gibi Amerika da bazen 'beni tanımlayan maskemin altında ne olduğu değil ne yaptığım' diyebilir. Neticede Mars'a koloni kurmaya çalışıyor o Amerika. Ama hep olduğu gibi maskenin içindekiler bir yerde yeniden ortaya çıkıp o Amerika'yı gözümüzün içine sokuyor.

Devamı

Amerika'nın Minneapolis şehrinde geçtiğimiz Cuma günü polisler tarafından gereksiz ve aşırı şiddet kullanımı neticesinde George Floyd isimli bir siyahi hayatını kaybetti. Floyd'un ölümü sonrası binlerce insan tüm Amerika'ya yayılan protesto gösterilerinde bulundu. Gösterilerin kontrolden çıkmasıyla yakılan polis araçları, kundaklanan ve yağmalanan mağazalar, tırmanan şiddet ve savaş alanından farksız sokak görüntüleri ise halen görülmeye devam ediyor.

George Floyd'un polis tarafından öldürülmesi Amerikan siyah toplumu için alışılmadık bir vaka değil aslında. Bu sefer farklı olan olayın görüntülenmesi ve kısa sürede medyada yarattığı infial oldu. Başkan Trump'ın olaya yaklaşımı da büyük bir çarpan etkisi yarattı. Siyahların sistematik olarak orantısız polis şiddetine maruz kaldığı herkesin malumu olmasına rağmen son senelerde bu gibi olaylara toplumsal tepki her seferinde artmaya devam etti. Gerek siyah toplumun gerekse genç beyaz nüfusun protestolarının şiddeti, zamana yayarak unutturma ve sorumlu kolluk gücü üyelerinin en fazla açığa alınmasıyla yetinilmesinin önlenmesi amacına matuf aslında. Gösterilerin isyan boyutuna varması da Trump yönetiminin olayları siyasi olarak yönetemediğinin en bariz göstergesi.

George Floyd'un ırkçı polis şiddetiyle öldürülmesine tepkiyle ABD'de 140 şehre yayılan protestolar ve Başkan Trump'ın orduyu kullanma tehdidi "sokak" olgusunu yeniden öne çıkardı. Yeniden diyorum çünkü sokak hareketleri ile siyaseti şekillendirme arayışı sadece son 30 yılda bile birçok kez gündemi işgal etti. 1989'da Çekoslovakya'da başlayarak Doğu Avrupa'da etkili olan Kadife devrimler, komünist rejimleri sona erdiren bir demokratikleşme dalgası olarak görüldü. Çekoslavakya'nın bölünmesine sebep olsa da genelde Kadife devrimler barışçıl olmaları sebebiyle olumlu bulunur.

Dünya tarihinin önemli dönüm noktalarından birinden geçiyoruz.

Antifa nedir? Trump neden Antifa’yı terör örgütü ilan etmek istiyor? Antifa’nın YPG ile ilişkisi var mı? YPG dünyadaki radikal sol örgütleri nasıl etkilemektedir? Antifa militanları Türkiye’ye karşı savaştılar mı?

Amerikan toplumunun genlerine işlemiş ırkçılık ve yabancı düşmanlığı hastalığı, dünyanın hâlen en güçlü ülkesi olan ABD’nin en zayıf tarafını oluşturuyor.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Muhittin Ataman, ABD’de yaşanan protestoları değerlendirdi.

SETA Strateji Araştırmaları Direktörü Hasan Basri Yalçın, ABD’de yaşanan protesto olayları üzerine değerlendirmelerde bulundu.

SETA Washington DC Araştırma Direktörü Kılıç Buğra Kanat, ABD’de yaşanan protesto olaylarını değerlendirdi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 47. sayısı çıktı.

Amerika'daki gösterilerin hala polis şiddetine karşı yapıldığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Mesele artık bambaşka bir yere savrulmuş durumda. Malumunuz bir siyahi ilk kez bir polis tarafından öldürülmüş değil. Ve göstericilerin büyük çoğunluğunun maalesef umurunda bile değil. Onlar buradan başka bir siyasal zafer devşirme peşinde.

19. yüzyılda 750 bin Amerikalının ölümüyle sonlanan iç savaşı kölelik karşıtları kazansa da ırkçılık ortadan kaldırılamadı. 1960'lardaki sivil haklar mücadelesi kurumsal ayrımcılığı federal suç haline getirse de ırkçılık fiilen devam etti. Derinleşen gelir dağılımı sorunları yetmezmiş gibi polis şiddeti de sık sık siyahlar için gündelik hayatı çekilmez kıldı.

Malcolm X’in 58 yıl önce söylediği bu sözler bugün de geçerliliğini koruyor. Beyaz çoğunluğun siyahi toplumun tecrübesini anlamayı reddettiğini, özneliğini kabul etmediğini, şikayetlerini görmezden ve feryadını duymazlıktan geldiğini görüyoruz.