Milliyetçilik ve Dış Politika

Milliyetçi hareketler ironik olarak düşmanlar üreterek iç bütünlüğünü ve sürekliliğini bu düşmanlar üzerinden sağlar. Türkiye'de milliyetçi ideolojiyi benimseyen Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) bu gerilimleri yaşayan ve yansıtan bir oluşum. Öncelikle MHP ve Türk milliyetçiliği arasında tam bir örtüşme yaşanmaması, bu partinin siyasal reflekslerini sınırlamakta. MHP bazen Türk milliyetçiliğinin sınırlarını zorlayan Anadolu coğrafyası dışına taşan daha geniş bir Türk kimliği savunusu ile ortaya çıkarken, bazı durumlarda ülkenin sınırlarının çok ötesine ulaşan siyasal ve ekonomik etki alanını anlamakta zorlanıyor.

Devamı

Yükseltilen Milliyetçilik ve 301

29 EKİM’DE ku­ru­lan Tür­ki­ye Cum­hu­ri­ye­ti’nin gü­neş bur­cu ‘ak­rep’miş; hiç dü­şün­me­miş­tim, ye­ni öğ­ren­dim. Ak­re­bin sok­mak dı­şın­da­ki olum­suz özel­lik­le­rin­den bi­ri, ha­ta­la­rıy­la yüz­le­şe­me­me­si­dir. Cum­hu­ri­yet’in ken­di ta­ri­hiy­le il­gi­li ola­rak, özel­lik­le de gay­rı Türk va­tan­daş­la­rı­nın ba­şı­na ge­len­ler söz ko­nu­su ol­du­ğun­da ken­di­siy­le yüz­leş­mek­te zor­lan­dı­ğı ke­sin. Yüz­leş­mek bir ya­na, im­pa­ra­tor­luk­tan ulus-dev­le­te mi­ras ka­lan ve ho­mo­jen bir Türk ulu­su­nun ba­şa­rıy­la yon­tul­ma­sı önün­de hep en­gel ola­rak gö­rü­le­ge­len Kürt­ler, Rum­lar, Er­me­ni­ler ve Ya­hu­di­ler’le olan so­run­la­rı­mız en azın­dan üs­lup dü­ze­yin­de sür­dü­rü­lü­yor.

Devamı

SETA PANEL Oturum Başkanı:     İbrahım Kalın     SETA Konuşmacılar:     Haluk Özdalga     AK Parti Ankara 1. Bölge Milletvekili Adayı     Doç. Dr. Vedat Bilgin     Gazi Üniversitesi İİBF, MHP MKYK Üyesi ve Ankara 2. Bölge Milletvekili Adayı     Ahmet Özcan     Araştırmacı - Yazar Tarih: 3 Temmuz 2007 Salı Saat: 11.00 Yer: SETA, Ankara

SETA PANEL Oturum Başkanı:     Dr. İbrahim Kalın      SETA Konuşmacılar:     Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne     Gazi Üniversitesi; Başlık: "Türkiye'de Üç Milliyetçilik: Ankara, Diyarbakır ve İstanbul"     Doç. Dr. Mesut Yeğen     ODTÜ, Başlık: “Türk Milliyetçiliğinin Kürt Meselesini Algılama Biçimleri”     Dr. Abdülhamit Kırmızı     SETA, Başlık: “Türkiye’de Milliyetçiliğin Yeni Halleri” Tarih: 19 Nisan 2006 Çarşamba Saat: 18.00 - 20.00 Yer: SETA, Ankara

Antisiyonizm ile antisemitizm arasında oldukça belirgin bir çizgi olmasına rağmen, İsrail yanlısı çevrelerde antisemitizmin tanımını antisiyonizmi de içine alacak şekilde tahrif etme eğilimi vardır.

Analizde, MHP'nin tarihi boyunca yaşadığı değişim ve dönüşümler, son on yılın temel tartışma başlıklarına verdiği tepkiler ve yerel seçimler öncesi kampanya ve aday profili inceleniyor.

Rapor: Ülkücülükten Tepkisel Milliyetçiliğe

Rapor, MHP tabanındaki “muhafazakâr milliyetçilik” ve “tepkisel milliyetçilik” anlayışları arasındaki benzerlik ve farklılıkları ele alıyor.

Devamı
Rapor Ülkücülükten Tepkisel Milliyetçiliğe
Çatı Adayının Siyasal Rasyonalitesi

Çatı Adayının Siyasal Rasyonalitesi

Muhalefetin Türkiye gibi siyasetin sahici bir zeminde yapıldığı bir ülkede "toplumsal kucaklayıcılık veya toplumsal mutabakat" gibi muğlak bir söylem ile aday arayışına girmesi garabettir

Devamı

Ekmeğini paylaşmamak bir tercih olabilir. Ancak, mazluma hınç ve nefret duymak bir tercih konusu olamaz. Hele hele, ihtiyacı olanla ekmeğini paylaşanı suçlamak İsrailleşmektir.

Cumhuriyetin dindarları ve Kürtleri kamusal alandan dışlamasına son veren AK Parti medeniyetçilik söylemi ile daha kapsayıcı da olsa bir tür milliyetçilik mi üretmektedir?

Geçen hafta birçok televizyon programında şu soruya cevap arandı: Çözüm Süreci Bitti mi? Bu sorunun sorulma gerekçesi, Kobane'de yaşanan katliamlardı. IŞİD'in katliamlarına maruz kalan Kürtlerin durumu ve Kobane'nin düşme tehlikesi bu soruyu gündeme getirdi. Doğan Grubu'nun, “Paralel Yapı”ya destek veren medyanın çözüm sürecine ilişkin yaklaşımı hepimizin malumu. CHP ve MHP'nin bu konudaki yaklaşımları da öyle. Sürece başından beri karşılar. Bu sürece niçin karşı olduklarını açıklarlarken “sürecin içeriğini net olarak bilmemek” argümanını hep birinci sıraya yerleştirdiler. Hükümetin “samimiyetsizliği” iddiası dile getirilen bir diğer argümandı. Sürecin içeriği netleştikten, hatta ve hatta süreç yasal zemine kavuşturulduktan sonra bu kez “siyasal mecburiyetler” (belki de acziyetler) nedeniyle statükocu pozisyonlarını korudular.

Grup çıkarlarına ve başarısına odaklanan asabiyenin, ümmetin maslahatını yok ettiğine Irak'ta ve Suriye'de birçok örnekle şahit olduk.

"İmparatorluk özlemi" meşruiyetini teo-politik pratik ve medeniyetçilik söylemi üzerinden kuracaktır. Böylece, "büyüklük hırsı" İslam dünyasının "ortak maslahatı" fikrini erozyona uğratan yeni bir tür milliyetçilik üretecektir.

Medaim Yanık, HDP'nin artan oyları neticesinde “kimlikler arası mücadelede kızışma dönemi” başlayacağı ve bu durumun “iç bütünlüğü sağlamada zorluk” oluşturacağı tespitinde bulundu.

Kimlik siyasetinin Türk siyasetini bu denli kutuplaştırmış olması, olası koalisyon seçeneklerinin müzakere zeminini de zayıflatmakta.

Mesele, Doğan medyasının vesayet odaklarının demokratik siyasete her müdahalesinde niçin siyaseti değil de, vesayet odaklarını desteklediğidir. 28 Şubat askeri müdahalesinin bir adının da "medya darbesi" olması acaba nedendir?